10 Ocak 2023 Salı

arşivden bir şeyler

Neredeyse 5 yıl önce yazıp, taslaklarda bıraktığım bu yazımı hiç de değiştirmeden yayına alıyorum. bir şeyler beni yine zorlamış üzmüş olacak ki kırgınlık falan demişim... Arşivden de bir fotoğraf ekleyelim madem...




Son zamanlarda bloga eskisi kadar içerik yükleyemiyorum. Aslında hayat son bir yılda çok daha hızlı akıyor. İşte tam da bu sebepten yazamıyorum sanırım. Sadece zamansızlık değil elbette sebep. Biraz da kırgınlık...

Hayat hep hediyeler sunuyor bize. Tabi bir yandan da canımızı acıtan şeyler olmuyor değil... Maalesef hayatın gerçekleri bunlarmış. Hayat her zaman toz pembe değil. İkinci bebeğin hayatımıza katılmasıyla evimiz de sosyal hayatımız da güncellendi. Eh bir güncelleme lazım elbette değil mi? Gitmesi gerekenler, miyadı dolanlar -maalesef- gitti... Oysa kalbimiz ne kadar büyük! Herkese yer var öyle değil mi?
Benim hayatımdan sildiğim yada çıkardığım insan yoktur. Düşündüm de tekrar, evet yok! Yani kimseyi tek kalemde silmemişim ömrümde... En fazla uzaklaşmışımdır. Bazı insanlar vardır, keskin uçludur onların sözleri, hareketleri... İşte onlardan uzaklaşmayı tercih ederim. İyi mi kötü mü bilemem elbette ama böyleyim.
Yaşadığım kırgınlıklar ve mutluluklar için kimseyi adres göstermem, gösteremem. Çok canım acısa da silip atamam. Bilirim ki su akar, yolunu bulur...
Hayat kime, ne sürprizler hazırlıyor bilinmez...
Çok bunaldığım zaman düşünürüm, hayat duracak olsaydı, annemi kaybettiğimde dururdu. Her şey biter, ben de biterdim. Öldürmeyen acı güçlendirmiş,  kalbim bilenmiş demek ki...
Belki de daha güçlüyüm artık, kim bilir? Siz siz olun karşınızdakini sınamayın, neye ne zaman patlayacağı belli olmaz insanların 


Hayat kısa, kuşlar uçuyor...