30 Mart 2020 Pazartesi

evde 16.gün

Malum virüs münasebetiyle günlerdir evdeyiz. Evde günler zor geçiyor... Ama her ne olursa olsun hastanede olmaktan, bir yakınımın hasta olmasından ya da bir kayıp yaşamaktan iyidir diyorum, hamd ediyorum.  


Evde olmak mı beni yoran yoksa belirsizlik mi bilemiyorum... 
Geçip giden günler saatler, normalde yani virüsten önce mümkün değil duramam, duvarlar üstüme üstüme geliyor derken şimdi evdeki koltuklarla, beyaz eşyalarla konuşur hale geldim :) Tabi çocuklardan fırsat bulursam :))
coronavirus blog

Eski fotoğraflara bakıyorum, özgürlüğün tadını yeterince çıkarmış mıyım acaba? Yoksa özgürlüğümün kıymetini mi bilmemişim... 

Çokça düşüneyim, felsefe yapayım, kendimi hayatımı sorgulayayım diye bir derdim yok tabi! Zaten vakit de yok hala bunca olana rağmen!! (şükürsüzlüğe balar mısınız) Yok yok her şey var, şükürler olsun. 
Sadece özel olarak düşünmeye, sorgulamaya vakit harcamadım.

Şu günlerin geçeceğini biliyorum. Neler geçmedi ki... 

İlk günler bir elimde süpürge diğerinde çamaşır suyu - bez gezerken ne kadar gereksiz yorulduğumu fark ettim. Hep koşturmak istemiyorum artık! Epeydir istemiyordum ya zaten bunu :) Her ne kadar işim gücüm olmasa da hep meşguliyet yaratmaya programlamışım kendimi, kendimizi...

Evi süpürmekten, dışarıdan gelen market alışverişlerini sirkeli suyla silerken keyif almaya çalışıyorum, olay olmuyor kabul :)

Hani bazı işler vardır; hep yapmak istersiniz ama zaman bulamazsınız, hep aklınızdadır, ama hep ondan daha daha önemli işleriniz olur ya! 

Aman nazar etmeyin, sizlere de belki bir ışık olur diye yazıyorum, enerjiniz, enerjim yükselsin diye...


  • Anılar 9 albümünü hep baştan sona dinlemeyi istiyordum, geçen gün yemek yaparken dinledim, çok iyi geldi. Çocukluğuma döndüm sandım, çünkü albümde şarkıların sırasını dahi unutmamışım...



  • Gelinliğimi bulup çıkarmak hatta denemek istiyordum yıllardır. Buldum valla, denedim biraz da zorlayarak girebildim içine :)

koronagünlükleri


  • Dantel çeyizlerimin çoğunu kaldırmıştık, bilmiyorum kaç yıl oldu! Bohçaları açıp baktım tek tek hepsine... Birkaç parça ayırdım, ölümlü dünya, gözümün önünde dursun birkaç tanesi bari dedim.



  • Avizeleri hiç silmemiştim, sildim, çok da zor değilmiş.

Koltuk örtülerini çıkarıp yıkıyordum ama ben takmıyordum, onları da takmayı becerdim (şöyle böyle diyelim)
Ev işleri bana hep uzaktı, bu 16 günde ve belirsiz bir süre daha yardımcı anneannemiz de izinli olduğundan ev işleri tümüyle bana kaldı anlayacağınız zor durumdayım... 


  • Bade hep birlikte zumba yapalım diyordu, ona da vakit ayırdım. Benim de çok hoşuma gitti. 

  • Arkadaşlarımı her gün aradım, whatsapp görüntülü sohbetler favorimmmm

Çocuklarla Oyuncak Hikayesi 1-2-3 izledik. Nemo izledik. Bunları Bade ile zaten izlemiştik ama unutmuş!!!! Berke'yi görseniz Woody ve Buzz Işık Yılı maceralarında ağlamaklı oluyor, nasıl üzülüyordu kuzum... 


Korona günlükleri olarak başladığım yazının da devamı gelecek tabi... Hatta daha detaylı, daha derin düşüncelerimi sizinle paylaşacağım. Ama önce bu yazıma pozitif enerjilerinizi gönderin lütfen...

Şimdilik havalar serin gidiyor. Bahar havası geldiğinde evde nasıl duracağız merak ediyorum. Yoksa bu kadar evde kalmışken dışarı çıkmaya mı çekineceğiz, ne dersiniz?


Şu anda ben Sabahattin Ali İçimizdeki Şeytan okuyorum.
Bade 7 kitap okudu, evde kaldığı sürede, şimdilik...

Bade'm canım kızım, 30.Nisan'da okullar açılacak diye öyle mutlu ki.... 
Televizyonda uzaktan eğitimin 30.Nisan'a kadar uzatıldığını öğrenince sevindi yavrum, sonuçta bu onun için bir belirli durum, tarihe dönüştü, 30.Nisan'dan sonra açılacak diyerek bardağın dolu tarafını gördü. (şükür) (çok şükür)

Son olarak;;;;;;;;;;;;;;;;
Mazhar Alanson'un bir filmi vardı, 80'li yıllarda, böyle bir değişik filmdi. Onu bulup izlemek istiyorum. Bilen varsa yazsın lütfen :)

ve Amelie tekrar izlemek var öncelikli planlarımda. 














19 Mart 2020 Perşembe

en pratiğinden kelle paça çorbası

Bazıları çok ama çok sever bazıları ise kokusundan dahi tiksinir! Arası yoktur yani: kelle paça çorbası... Birkaç yıldır eşim çok sever, sabahları bile erkenden kalkar gider Paçacı Mahmut / Fatih’e; hatta çocuklara da içirir. Neyse ki çocuklar da seviyor tadını...

gümüşhacıköy'de hayat

Hastalıklara karşı koruyucu, bağışıklık sistemini güçlendirici bu mucize besini eğer çocuklarım ve eşim seviyorsa ben neden yapmayayım diyerek yola çıktım. İlk işim Hamide hanıma sormak oldu paça çorbası biliyor musunuz? Birkaç tarif araştırarak mahallemizin sakatat uzmanına gittim. Kelle etini ve paçaları temizleyerek düdüklüde haşlamak Hamide hanımın işi geri kalan da benim şeklinde ilerleyerek bugünlere geldik.

* 4 adet paça
* Bir el büyüklüğünde kelle eti
* 2 bütün soğan ve sarımsak

Paça ve kelle eti temizlenerek düdüklüde en az 2 saat pişiyor. Tel süzgeçle süzüyor ve suyumuzu ayrı bir kaba alıyoruz. Düdüklüye koyduğumuz soğanlar - bütün halde- kaynarken kokmasını önlüyor ya da kokuyu minimuma indiriyor diyelim.



Kelle Paça çorbası

İki kaşık un kavrulur, tereyağ eklenir. Paça suyu ılık olarak kavrulmuş unun üzerine eklenir. Devamlı karıştırılır. Yarım limon suyu ile bir yumurta sarısı çırpılır. Kaynayan çorbadan ılıştırarak terbiyesi eklenir. Kelle eti küp küp doğrayıp paça etleri mutfak makası yardımıyla kesilip çorbaya katılır.


Çorba dışında bir miktar da daha sonra kullanmak üzere bir kap buzluğa ayırıyorum. Bir miktar da ertesi gün çocuklara pilav yapmak için paça suyu ayırıyorum.

Sadece çorba değil pirinç pilavı ve erişte için de paça suyu kullanıyorum.


Gördüğünüz gibi son derece pratik bir tarif oldu:)  Sizin  için kelle paçayı temizleyecek ve haşlayacak dostlar edinin!!!!
Amasya’ya gittiğimizde de çocuklara paça çorbası yapmıştık, videosu yukarıda!!! Orada da sağ olsun kayınvalidem ince işleri halletmişti. Video hemen yukarıda, biraz da sohbetli ...

Sağlıkla kalın