20 Aralık 2018 Perşembe

ona küçük sürprizler yapın

Bu hafta içi evimizin güzeli Bade için birkaç sürpriz hazırladım. Hep hayalimdi çocuğumla keyifli vakitler geçirmek, kimin değil ki! Çalışan bir anne iseniz durum öyle kolay olmuyor. 

Bade’nin okul hayatına başlamasıyla (4 yaşında oyun grubu idi)  çalışan anne olmak bana zor gelmeye başlamıştı. Okula getirip götürmek, ilgilenmek istedim elimden geldiğinde... Ama İşte sonuçta iş hayatı yoğun! 
Ana okulu, ana sınıfı dönemine geldiğimizde Bade sormaya başladı artık bana: “anne sen neden beni okuldan almıyorsun” 
Ana sınıfı ve ana okulunda şansımıza veliler genelde ev hanımı olunca, hatta neredeyse hepsi, Bade de annesini arar oldu. O zamana kadar herkesin annesi işe gider, çocuklar anane ile kalır diye biliyordu. 
Berke’nin doğumundan sonra çalışma hayatını bırakmamın en büyük sebebi de işte buydu! Çocuklarla tam zamanlı ilgilenmek... 

Ben de özel sektörden kurtulduğumdan beri çocuklarla daha çok ilgilenebiliyorum. Okuldan gelmesine yakın kek pişiriyorum, puding yapıyorum mesela... (Fiziki olarak örnek veriyorum, fikir olsun) Gerçi son birkaç haftadır kek ve puding yemek istemiyor:) sanırım sıkıldı:)) 

Ben de menüyü değiştirip sevdiği başka şeylerden yapayım dedim: kaşarlı mantar ve boş börek 
Börek için Bade boş diyor ama ben içine kaşar koyuyorum :) mantarı da mangalda, fırında çok seviyor. Okul saatine yakın hazırlayıp Bade’yi mis kokularla karşıladım. Çok mutlu oldu... 

Ben çalışan bir annenin çocuğu değilim ama arkadaşlarımdan çocukluğumdan zorluklarını biliyorum. Anahtarla kapıyı açmaktan nefret ettiğini, okul dönüşü dolaptaki yemeği ısıtmayı istemediğini söylerdi arkadaşlarım... Ben de 16 yaşımdan sonra eve anahtarla girmeye başlayınca onları çok daha iyi anladım.  Gerçekten çocuğunu evde karşılayabilmek büyük bir lüks, şükür sebebi! Sizce de öyle değil mi? 

14 Aralık 2018 Cuma

2018’den anılar

İnsanın yanında ilaç gibi insanlar olmalı
Ağrılarını dindiren, ilaç gibi gelen❣️









 her günümüz kıymetli🥰🥰 👭  bu da burada dursun 

9 Aralık 2018 Pazar

kızımla sınava girdik

Bade’nin okulundan yine güzel bir proje haberi daha geldi. Daha önce “ben yazıyorum, dünya okuyor” demişlerdi, hatırlarsınız, yazmıştım blogda... Şimdi yine harika bir proje var: “Ailem, ben ve kitabım”

bademlebuduk

Ailem, ben ve kitabım projesiyle çocukların aileden bir kişi ile yani anne, baba, abla, abi gibi okul tarafından seçilen kitabı okuması ve sonra kitapla ilgili sınava girmesi gerekiyor. Katılım velilerin tercihine kalmış. Biz Bade ile katıldık. Sınıfımızdan babasıyla katılanlar da oldu. Okulumuzda bu yarışmaya katılan  3. sınıf öğrencileri ve velileri, yönetim tarafından seçilen iki kitabı bir ay içinde okudu, değerlendirdi ve ay sonunda okudukları kitaplardan sınava tabi tutuldu.

İlk ay okuduğumuz kitaplar Küçük Kara Balık ve Dedemin Kırmızı Kamyonu oldu. İlk kitabı Bade ile birlikte okuduk. Akşamları uyku öncesi biraz ben biraz Bade sırayla okuduk. Kitap hakkında bol bol konuştuk. İkinci kitabı Bade tek başına okudu. Bade’den sonra ben okudum. Hatta sınav günü sabahı ancak bitirebildim, inanır mısınız!
İkinci kitapla ilgili beni devamlı heyecanlandırdı çok bilmiş Bade hanım! “Anne ya! Kitabın en heyecanlı yerindeyim! Acaba evlerinden taşınacaklar mı! Kamyonun sırrı ne!” gibi gibi beni meraklandırdı!!!
küçük kara balık

29. Kasım.2018 Perşembe günü de veliler bir sınıfta, öğrenciler başka bir sınıfta sınava girdik. İki kitap hakkında çoktan seçmeli, doğru/yanlış, çoktan seçmeli toplam 40 soru geldi önümüze. Yıllar sonra sınav heyecanı yaşamak da ayrı bir keyifli oldu. Kalemimi silgimi aldım girdim sınava :)

Sınav çıkışında velilerle sorular üzerine uzun uzun konuştuk. Kaynaştık resmen! Çocuklarla da sorular hakkında konuştuk, acaba kimin cevabı doğru diye düşündük.

Bu yarışmayla öğrenci ve velinin puanları toplanarak tek bir puan elde ediliyor. 6 ay boyunca devam edecek olan bu yarışma münasebetiyle çocuklarla takım olduk. Diğer veli+öğrenci yarışmacılarıyla da tatlı bir rekabet olacak sanırım.


Biz Bade ile ilk yarışta sınıfta 3. olduk; hatta üçüncülüğü başka bir anne çocukla paylaşıyoruz. Tatlı heyecanlar bunlar... Ailecek kitap okumak, aynı kitap üzerine fikir yürütmek, çocuklarla birlikte sınava girmek, velilerle ve öğretmenlerimizle böyle tatlı bir heyecanı paylaşmak gerçekten çok güzel oldu. Okul yönetimine, değerli öğretmenlerimize teşekkürler. Yarışmacı arkadaşlara da başarılar :)))
Sıradaki kitap: Küçük Kemancı !! Bize de keyifli okumalar...



17 Kasım 2018 Cumartesi

ben de yaptım: San Sebastian Cheesecake

Yeni tarifler denemeyi sever misiniz? Ben çok severim.. Tabi tarifinde ''alabildiği kadar un'' yazmayanları!!! Benim yapacağım tariflerde her şey net olmalı, netliği severim :) San Sebastian Cheesecake tarifini de arkadaşımdan alıp yaptım. Tecrübeyle sabit, tam ölçülü tarifi sizinle paylaşacağım. Mutlaka yapın, çok lezzetli bir cheesecake!!! Hem de pişer pişmez yemeye hazır!

San Sebastian Cheesecake nasıl yapılır

San Sebastian Cheesecake Nasıl Yapılır


San Sebastian Cheesecake malzeme listesi:


  • 600 gr az tuzlu krem peynir (ben peynircimizden aldım)
  • 300 ml krema (1,5 kutu krema oluyor)
  • 4 yumurta (bazı markaların yumurtaları çok büyük, bazıları çok büyük oluyor. Orta boy kullandım)
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1,5 su bardağı pudra şekeri


Bu kadar az malzeme ile cheesecake yapmak mümkün. Tabi bunlara ilaveten mutlaka kelepçeli kalıp ve yağlı kağıt gerekiyor. 

San Sebastian Cheesecake Nasıl Yapılır?

Karıştırma kabına önce krem peyniri alıp iyice çırpıyoruz. Hamur yoğurma makinemi kullandığım için zorlanmadım açıkçası, en az 4-5 dakika çırptım, krema kıvamına geldi. 1,5 kutu kremayı ekledim, çırptım. Pudra şekerini ekledim, çırptım. Yumurtaları birer birer ekledim. Her bir yumurta iyice karıştıktan sonra diğerini kırdım. 1 yemek kaşığı un ne kadar yavaş eklenirse öyle azar azar kattım unu. Malzemeleri yavaş yavaş ekleyip bol bol çırpmak esas bu işte! 

Kelepçeli kalıbımın içine yağlı kağıt yerleştirirken size bir püf noktası vermek istiyorum. Ben yeni öğrendim de!!! Uygun ölçüdeki yağlı kağıdı suyla ıslatıp fazla suyu akıttıktan sonra kalıbın dibine serdiğinizde kağıdı yağlamaya gerek kalmıyor. Bence oldukça kullanışlı, siz ne dersiniz? 

Hazırladığımız karışım epey bir akışkan oluyor, panik yok :) 
200 derecede önceden ısıtılmış fırında pişiriyoruz. Üzeri kızarıncaya kadar fırında kalıyor. Süre veremiyorum, gidip gelip kontrol etmek gerekiyor. Üstü yanık yapanlar da var ama ben yanmadan bol kızarmış hali ile fırından aldım. 

Fırından çıktıktan sonra biraz soğusun, hemen servis ediliyor. Diğer cheesecake pastalar bir gün öncesinden hazırlanıyor, biliyorsunuz. Aynı gün servis etmek için güzel bir cheesecake. 

San Sebastian Cheesecake tarifi

Fırından çıktığında tatmak için çok heyecanlı olan bebeklerim, pek sevmedi tadını :) Ama eşim bayıldı. Yarısından fazlasını yedi diyebilirim!!! 
İsmi de çok havalı olan San Sebastian Cheesecake çok iyi yapan bir mekan varmış Beşiktaş'ta, açıkçası merak ediyorum benim kekimden daha güzel olmuş mudur acaba :) Ne dersiniz?

San Sebastian Cheesecake nasıl yapılır


Afiyet olsun...








31 Ekim 2018 Çarşamba

Bebeklere Tarifler: keçiboynuzu unu ve muz ile pancake

Herkese MerhabaBerke’nin ve Bade’nin şekersiz pancake tarifini denemek ister misiniz? Keçi boynuzu tozu ve muz var içinde! Aslında Bade olayı çözer gibi oldu ama tam da emin olamadı. Boş pancake daha güzel diyor:) Muzu ne kadar ezsem de arada kalmış, keçiboynuzu unu da kahverengi görüntü vermiş pancake Bade anladı tabi bir şeyler olduğunu! Çikolatalı değil de sade daha güzel dedi. Berke için fark etmedi sanırım :) 


Keçiboynuzu fosfor, kalsiyum ve E vitamini bakımından zengindir. Dişlere faydalı, bağışıklık sistemine destek, doğal şeker e daha ne olsun. Pek çok faydası var...



Keçi boynuzlu ve muzlu pancake: 


  • 1 yumurta (1 yaş altında sadece sarısı)
  • 2 yemek kaşığı keçi boynuzu unu 
  • 1 çay bardağı süt
  • Yarım muz
  • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı 
  • Aldığı kadar un (tam buğday unu kullandım ben) İlk defa “aldığı kadar un” tabirine de kullandıysam :)) Çözdüm ben bu un işini!! Yok yok kolay valla, kek kıvamında olacak hamurunuz unutmayın...

❌şeker ilave etmiyorum❌ 

Önce muzu ezip, sonra diğer malzemeleri katıp karıştırıyoruz ya da çırpıyoruz 🍳🥞 Yağsız tavada kısık ateşte pişiyor.  Berke de Bade de severek yiyorlar;  yani #2yaş üzeri ve #8yaş üzeri bebeklere...  Bade’nin beslenme çantasına bile gidiyor😉  

Tabi ben sevdikleri tarifleri çeşitlendiriyorum. Ara sıra değişiklik iyidir. Siz de keklerde, evde hazırladığınız pudinglerde kakao yerine kullanabilirsiniz. Hatta kullandığınızda tarifinizdeki  şekeri mutlaka azaltmalısınız.

Afiyet şifa olsun...



15 Ekim 2018 Pazartesi

yürüyorum ama neden

Hem beden hem ruh sağlığı için yürümek! Sadece kilo vermek için de değil, bedenen ve ruhen iyi geldiği için yürüyorum... Öyle çok özlemişim ki yürümeyi :) İş hayatımın çoğu aktif olarak geçse de son 6 yıl masa başı çalıştım. İşte o zamanlar çok özledim sokak sokak yürümeyi, gezmeyi. 

en ucuz spor


Şimdilerde çocukları okula gönderen pek çok veli gibi acaba ne yapsam ne etsem telaşına düştüm :) çok şükür... Hem kendime vakit ayırmak hem de spor yapmak için bir şeyler araştırdım. Bir yandan da sosyal aktivitelere baktım; seramik, örgü vs kursları inceledim. Benim en çok özlediğim şey yürüyüş olmuş!!! Hem diyetisyen tavsiyesi hem de hareket olsun diye başladım yürümeye... Nerede hareket, orada bereket!


Spor salonları, hele de fitness yani aletli spor yapılan yerler pek bana göre değil. Havasız ortam, kalabalık, salonun temizliği, saatlere uymak, spor salonlarının karşısındaki pastaneler (illa ki mis gibi kokular geliyor ama) spor salonuna kayıt olmama engel oldu. İyi de olmuş diyorum. 

Telefonumun kronometresini 20 dakikaya ayarlıyorum. Bazen 2 set bazen 3 set yürüyüşe devam ediyorum. Duraklamadan, tempolu yürürsem çok daha etkili oluyor. Telefonun adım sayar özelliğinden de  kaç adım atmışım kontrol ediyorum. 10.000 adım her güne niyet ediyoruz ama belli günlerde yürüyüş yapabiliyorum. 

Yürümek için size kaç neden sayabilirim bakalım:


  • Dilediğiniz saatte, dilediğiniz yerde yapabilirsiniz sporunuzu! İster sahilde, ister mahallenizde, sabah, öğle, akşam...
  • Özel kılık kıyafet gerektirmez. Sıfır maliyet, sıfır masraf!
  • Kayıt, ödeme vs gibi bir masrafı yoktur.
  • Kilo vermeye ve vücut toparlamaya yardımcı oluyor. (Tabi tempolu ve en az 30 dakikalık yürüyüş)
  • Yürümek stres hormonlarını azaltır.
  • Kemikleri güçlendirir, kemik erimesine karşı koruyucudur.
  • Metabolizmayı hızlandırır.
  • Kan dolaşımını düzenler, kalp krizi riskini azaltır.
  • Migren ve baş ağrısı gibi sıkıntıları azaltır. 
  • Yalnız yürüyebileceğiniz gibi yürüyüş arkadaşınızı da siz seçebilirsiniz. Arkadaşlarla yürüyüş de keyifli oluyor. 
  • Yeni fikirler üretmek, bazı kritik kararları düşünmek için de ideal bir zaman bence. 




Hava koşullarına uygun giyinip, tempolu yürüyüş yaptınız mı hem de düzenli olarak devam ettiniz mi sonuçları sizi de çoooook mutlu edecek. Haydi dışarıya!!! 




30 Eylül 2018 Pazar

Uçurtma Avcısı kitap yorumu

Son zamanlarda romanlara vakit ayıramadığımı fark ettim. Dostluk, arkadaşlık üzerine çokça övgüsünü duyduğum ''Uçurtma Avcısı'' okumak istedim. İyi ki de okumuşum, beni çok etkileyen bu kitaptan size de bahsetmek istiyorum. Zira ben de kitap yorumları ile bu yayına ulaştım; belki benim de birilerinin bu kitabı okumasına bir faydam dokunur.

uçurtma avcısı kitap
Kitabın yazarı: Khaled Hosseini.
Emir ve Hasan'ın hikayesini Emir'in kaleminden okuyoruz. Romanın çoğu kısmı Kabil'de geçiyor. Emir zengin bir iş adamının oğlu, Hasan ise sadık hizmetkarlarının oğlu. Emir annesini daha dünyaya gözünü açtığı anda kaybediyor, Hasan'ı ise annesi doğumdan sonra terk etmiş. Emir zengin ve soylu; Hasan ise ülkesinde pek de sevilmeyen bir etnik kökene sahip, o bir Hazara... Çok mutlu, sıkı dostluk ile güzel bir çocukluk yaşıyorlar, ülkenin yönetimi ele geçirilinceye kadar... Aslında işgalin kısa süre öncesinde Emir ile Hasan'ın yaşadığı bir olay nedeniyle araları epey bir soğuyor; tabi ki detay bilgi vermeyeceğim, okumanızı öneriyorum değil mi?

Sovyetler işgaliyle Emir ve babası ülkeyi terk ederek Amerika'da yaşamaya başlıyor. Emir geçmişinden kaçtığını, suçluluk duygusunu bastırdığını sanıyor olsa da bir türlü kendine gelemiyor. Ta ki bir telefon görüşmesinde içindeki pişmanlıktan kurtulabileceğini duyana kadar... Emir geçmişine, ülkesine geri dönüyor. Artık hiç bir şey eskisi gibi değil... Yurdunun işgal ile nasıl bir hale geldiğini, sokaklarının, tiyatro gösterileri izledikleri çarşının geldiği hali gördükçe sanki ben de kitabı yaşıyormuş gibi sahneler gözümde canlanıyor. Hiç görmediğim bir ülke, farklı bir kültür, savaş, kaos ortamı bütün bunları sanki yaşadım kitapla... 

Romandan uyarlanmış bir de film varmış ancak filmi izlemedim. Kitabı okuduktan sonra filmin tat verebileceğini sanmıyorum. Benim zihnimdeki Kabil, Emir, Hasan, Baba, Sohrab, Rahim Han bütün karakterler ve mekanlar ile iyiyim... Kitabı okurken neredeyse tamamında son derece duygusal ve bazen ağlamaklı olduğumu itiraf edeyim. Hatta bir ara dışarı çıktığımda -yabancıların bol olduğu bir gün ve saat- sanki kendimi Afganistan'da işgalde hissettim, Allah korusun!

Emir ve Baba'nın hırsızlık ve günah konuşmasına da ayrıca dikkat etmenizi öneriyorum, düşündürücü...
uçurtma avcısı kitap


''bin tane olsa, senin için yine yakalarım'' işte vurucu cümle bu! İhanet, sadakat, dostluk, korkaklık, pişmanlık ve daha fazla duyguyu her sayfada, her satırda hissettirebilen, su gibi akıp giden çok özel bir roman. Okumanızı öneririm, bu değerleri bir de yazarından kaleminden görmeli insan. Şimdi sırada ''Bin Muhteşem Güneş'' var... 




23 Eylül 2018 Pazar

Hayallerinizi Yaşam Alanlarına Taşıyan Yer Karosu Seçimleri



Anadolu topraklarından doğan seramik sanatı, 8000 yılı aşkın süredir yaşam alanlarını güzelleştirmek için kullanılıyor. Bazen büyüleyici tarihi yapıların en çarpıcı detayı olarak göze çarpıyor. ‌Bazense adı çoktan unutulmuş bir zanaatkârın el emeğini bize sunuyor. Seramiğin ve insanlığın köklü tarihinin yanı sıra doğadaki farklı yüzey dokularından esinlenen ‌‌VitrA, özgün yorumlarıyla bir araya getirdiği yer karosu çeşitleriyle yaşam alanlarına yeni bir soluk getiriyor. Modern dokularla harmanladığı tasarımları, zamansız bir güzelliğe bürünüyor. Genellikle mutfak ve banyo gibi alanlarda kullanılan yer seramikleri, ‌‌VitrA'nın zengin koleksiyonu sayesinde yaşam alanlarının tamamına giriyor, dış mekan ve ticari alanları güzelleştiriyor.




Mutfak ve banyo gibi alanların dışında zemin karosu kullanmak, son yılların yükselen trendlerinin arasında geliyor. Zengin yüzey dokuları ve ürün çeşitliliği, yaşam alanını dilenen atmosferle buluşturma konusunda son derece başarılı oluyor. ‌‌VitrA'nın değerli taşları, antik yüzeyleri, modern yüzey dokularını ve yüzlerce yıldır güzelliğin ve ihtişamın yansıması olan yüzeyleri düşünerek tasarladığı yer seramik modelleri, kullanıcılarının hayal ettiği dekorasyona kavuşmalarına yardım ediyor. Farklı ebat, dekor ve fon alternatifleri sayesinde hayal güçlerinin sınırlarını zorlamayı başarıyor.

Farklı Dekorlarla Renkli ve Gizemli Görünüm

Betonun soğukluğu, kullanıldığı yaşam alanlarına modern bir etki bırakıyor. Farklı yüzey dokuları, motif ya da desenlerle harmanlanan beton dokuları, çarpıcı bir güzellikle buluşmasına yardım ediyor. ‌VitrA beton dokulu yer seramikleri, zengin yüzey dokuları ve doğal geçişleri sayesinde yaşam alanlarını dinamik bir atmosferle buluşturuyor.

Beton yüzey dokusunun farklı yorumları arasında yer alan ‌VitrA ‌Black ‌Swan, kullanıldığı alanların dinginleştirici etkisini bozmadan renklendirmenize yardım ediyor. ‌Buğulu görünüme sahip olan bej, gri, ‌mix ve vizon renk alternatifleri, çarpıcı renkleriyle dikkat çeken büyük boyutlu çiçek desenlerinin kullanıldığı dekorlarla hareketlendiriliyor. Mat yüzey dokusu, dinginleştirici etkisini pekiştiriyor.



Doğal Taş Dokusunun Işıltısı

Mermerin, değerli ve yarı değerli taşların zengin yüzey dokuları, yüzyıllardan beri zemin kaplamalarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Doğal renk geçişleri ve kendine has ışıltılarıyla büyüleyen dokular, kullanıldığı alanları asaletle buluşturuyor. ‌Agatha taşının halka halka açılan doğal desenlerinden esinlenerek hazırlanan ‌VitrA ‌Eccentric koleksiyonu, mücevher ışıltısını yaşam alanlarına taşıyor. Üç boyutlu rölyeflerle desteklenen koleksiyon, zengin yüzey dokusu sayesinde modern ve zarif bir seçim oluyor.

Parlak mermer dokusuna sahip yer seramik karosu koleksiyonu, beyaz, gri ve kemik renk alternatifleriyle dilediğiniz etkiyi yaşam alanlarına taşımanızı sağlıyor. Lüks ışıltıları, dinlendirici etkisi ve üç boyutlu desenleri, göz kamaştırıyor.



Hayal Gücünü Zorlayan Kombinasyonlar

Kullanıcıların hayallerini yaşam alanlarına taşımalarını görev edinen ‌‌VitrA, ‌Pro ‌Color koleksiyonuyla sınırsız alternatifler arasından seçim yapmalarını sağlıyor. Son moda renklere ve güncel trendlere yer verilen ‌Pro ‌‌Color, ‌modüler yapısı sayesinde sınırsız uygulama imkanı sunuyor. Uyumlu renkler arasından seçim yapabileceğiniz koleksiyon, farklı ebat, desen ve motif alternatifleriyle dekorasyonu hareketlendirmenize yardım ediyor.
‌VitrA ‌Pro ‌Color koleksiyonu, dekorasyonda özgün dokunuşlardan hoşlanan kullanıcılar için çok sayıda alternatif sunuyor. Farklı boyut alternatiflerine sahip yer karosu çeşitlerinin dekorasyonda kullanılmasına, zengin renk ve desen alternatiflerini farklı şekillerde uygulama şansı tanıyor.
Profesyonellerin ihtiyaçları için sınırsız alternatif sunan ‌Pro ‌‌Color, sınırları zorlamanıza yardım ediyor.



Yaşam alanlarını farklı bir kimliğe büründürmeyi düşünüyor, hayalinizdeki dekorasyona kavuşmak istiyorsanız hemen size en yakın ‌VitrA mağazasına uğrayabilirsiniz. ‌VitrA mağazalarından sizin için en uygun seçimlere göz atabilir, yer karosu fiyatları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Farklı boyut, desen, renk ve motifler arasından seçim yaparak dekorasyonunuzu modern ve özgün bir çehreye kavuşturabilirsiniz.


21 Eylül 2018 Cuma

Evde Ekmek Yapmanın Püf Noktaları


Klasik sofra ekmekleri, beyaz una açılan savaşta sağlıklı yaşam felsefesine karşı her geçen gün yenilgi alıyor. Ne yapacağını düşünen, ekmeği sofranın vazgeçilmezi olarak görenlerdenseniz mutfağınızda ekmek yapmak için hazırlıklara başlayabilirsiniz. Damak tadına güvenen, hayata sağlıkla gülümseyen ve mutfağı sevenlerdeniz siz de evde yapacağınız birbirinden sağlıklı ve lezzetli ekmeklerle sofralarınızı şenlendirebilirsiniz. İşte ekmek tariflerini mükemmelleştirecek birbirinden sağlıklı ve leziz püf noktaları: 

Evde Ekmek Yapımı


Mutfağınızı Fırın Haline Getirin

Mükemmel bir ekmeğin sırrı her şeyden önce iyi bir tarif, mükemmel bir uygulamadan geçiyor. Tarifi doğru gerçekleştirebilmek için uluslararası standartlardaki ölçü kapları, içeriği güzelce karıştırmak için bir adet blender ve fırın veya ekmek yapma makinesi yeterli oluyor. Blender setinde yer alan hamur karıştırma ucu ile hamur yapabilir veya ekmek yapma makinesinin kendi haznesinde karışımı hazırlayarak pişirebilirsiniz. İyi bir ekmek için WMF mutfak ürünlerini tercih edebilirsiniz. 

ekmek yapma makinesi wmf

Ekmek İçin Sabır Gerekir

Pişkin ve dolgun bir ekmeğin sırrı elbette maya. Tabii ki doğru ölçüleri kullandığınız, doğru araçlarla hazırladığınız bir ekmeğin başarısız olma şansı pek bulunmuyor. Ancak en iyiyi yapabilmenin yolu beklemekten geçiyor. Mayalarken, pişirirken ve piştikten sonra ekmeğe sabır göstermeyi ihmal etmemelisiniz. Mayayı kısa süre bekletmek, blender haznesine tüm ürünleri bir anda atmak, sık sık ekmek pişirme makinesi veya fırının kapağını açıp kontrol etmek, ekmek içini çekmeden kesmeye çalışmak kusursuz ekmeğinize zarar verebiliyor. Sabredin, emin olun ekmek sabrınızın karşılığını gösteriyor. 

Çalışma Alanınızı Arındırın

Ekmek hamurunu hazırlamak, aromalandırmak, yoğurmak, pişirmek ve o nefis kokuyla mutfağı süslemek elbette mükemmel oluyor. Çalışma alanınızı yani mutfağınızı gereksiz eşyalardan ve stresten arındırarak bu lezzetli serüvene tam anlamıyla hazırlanabilirsiniz. Geniş ve rahat çalışma alanları ekmek yapımının en önemli ayrıntılarından biri olarak not düşülüyor. Hamuru ister elde ister blender yardımıyla yoğurun, ekmeği ister fırında ister ekmek yapma makinesi içinde pişirin kural değişmiyor. Kollarınızı rahat hareket ettireceğiniz, tadına vara vara, keyifle hazırlayacağınız ekmeğin kıvamı, tadı, kokusu inanın bir başka oluyor. Fırınlarda geniş teknelerin kullanılmasının tesadüf olduğunu düşünmemelisiniz. 

Yaratıcılığınızı Ortaya Çıkarın

Ekmek yapımı mutfak sanatlarının bir kolu olarak ayrışıyor. Elbette ekmek yapanlar da zamanla bu sanatın uzmanları haline geliyor. Ekmek yapmak blender içinde un karıştırmak veya ekmek yapma makinesi çalıştırmaktan ibaret sayılmıyor. Kuru yemişlerle, meyvelerle renklendireceğiniz, farklı unlarla tatlandıracağınız ekmeklerle sağlıklı yaşamanın keyfine varabilirsiniz. İçinizdeki sanatçıyı uyandırmaktan ve denemekten korkmamalısınız. 
Mükemmel ekmeğe ulaşmanıza yardımcı olacak tarifle sizleri mutfağa davet ediyoruz. Malzemeler; 3 + 1/4 cup (460 gram) un, 2 yemek kaşığı kadar sıvı yağ, 280 ml su, 2 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı kuru maya ve 2,5 çay kaşığı şeker kullanarak ekmek yapabilirsiniz. Blender ile iyice karıştırdığınız hamuru mayalanmasını bekleyip mayalandıktan sonra WMF Ekmek Yapma Makinesi içinde hazırlayarak pişmeye bırakabilirsiniz.
Sağlık ve lezzet dolu günler...



5 Eylül 2018 Çarşamba

okula alışma süreci - 2 yaşında oyun grubu

Koskoca bir yazı daha ardımızda bıraktık. Zaman ne kadar hızlı geçti, hala şaşkınım. Yaz başında 27 aylık oğluşu okula başlatmıştım. Evet biraz eren gibi geliyor kulağa ama Berke okul için çoktan hazırdı bence! Yanılmamışım, severek devam etti oyun grubuna. Okula hazır olma, okula alışma, okul seçiminde önemli olan faktörleri -benim gözümden, benim tecrübelerimden- aktaracağım size.


2 yaşında oyun grubu

Bade 3 yaşından sonra oyun grubuna, 4 ve 5 yaşlarında da farklı ana okullarına gitti. Okul öncesi son sene de devam edeceği devlet okulunun ana sınıfına gitti. Her bir okul için uzun ve meşakkatli bir alışma süreci yaşadık :) Berke'nin okula alışma süreci ise çok daha farklı oldu. İkinci çocuk tecrübesi mi dersiniz, çocuğun mizacı mı dersiniz bilemem ama ben anlatayım siz dinleyin :)

Berke'nin okula alışma süreci:

2 yaşını mart ayında dolduran Berke, ablasının okuluna arada bir gittiğinde ana sınıfının kapısını bulmuş, fırsat buldukça sınıfa kaçıyor, çocuklarla ve oyuncaklarla oynuyordu. Ana sınıfı öğretmeni de bu duruma müsaade etti, sağ olsun. Berke'nin okul için hazır olduğunu, uyumlu ve paylaşımcı olduğunu söyledi. Bu arada bir aşı-doktor kontrolünde doktorumuz ilk fırsatta okula başlamasını tavsiye etti. Artık Berke için okul zili çalıyordu:) Yaz gelirken de sokağa çıkma isteği, çocuklarla oynama arzusu tavan yaptı, artık eve zor girer hale geldik! Mahallemizde bulunan okulları araştırdım, Bade'den sonra yeni ana okulları açılmış. Yeni okullardan bir tanesine gittiğimizde Bade'nin eski okullarından çok sevdiğimiz bir öğretmenin kız kardeşi olduğunu öğrendik. Okul çok büyük değil ancak sınıflar ve ekipmanlar benim gözümde yeterli idi. Berke ve Bade biz öğretmenlerle görüşürken oyuncaklarla oynadılar. Sınıfını beğendin mi, okulunu sevdin mi sorularıma gülen yüzüyle ''hııııı'' diye cevap verdi Berke. 

Haftada 3 gün ikişer saatlik oyun grubuyla başlamaya karar verdik. Onunla okul konusunda bol bol konuştuk: 

  • Okulunda ne kadar çok oyuncak var!!
  • Okulda bir sürü arkadaşı var!!!
  • Öğretmenlerin seni çok seviyor!!
  • Ne güzel büyüdün, bak okullu oldun!!!

Ertesi gün okula Bade, Berke ve ben gittik. Öğretmeni kapıda kocaman bir kucaklama ile karşıladı onu. Öğretmenine sarıldı, bize el salladı ve arkasını dönüp öğretmenine sınıfı işaret etti. Ben şok!!! Çok sevindim tabi ki, Bade'nin oyun grubuna başlarken ne kadar isteksiz gittiğini, sınıfının kapısında okul saati boyunca onu beklediğimiz günleri hatırladım birden!!! Allah'ım ne günlerdi!
Okulun etrafından uzaklaşmadan 1 saat kadar dolaştık çevrede. Öğretmenini arayıp bir sorun var mı diye sordum; her şey yolunda dedi çok şükür. Bir oyuncakçıdan Berke'ye çok sevdiği oyuncak arabalardan aldım, paket yaptırdım. Okul çıkış saati geldiğinde öğretmenine paketi gizlice vererek Berke'ye hediye etmesini rica ettim. Öğretmeninden aldığı hediyeye çok sevindi Berke :) Yine kucaklaşarak ayrıldılar. 



Eve döndüğümüzde herkese, komşulara Berke'nin okulunun çok güzel olduğunu, öğretmeninin onu çok sevdiğini söyledik. Günlerce bu konuyu konuştuk :) Berke çok mutlu oldu. 
2 yaşında okullu

Böylece okula kolayca alıştık. Okuldan gelen fotoğraflar, yaptığı etkinlikler ve okuldan bahsedince yüz ifadesinden çok çok mutlu olduğu aşikar. Herkes kendi akranını arıyor, okulda çocuklarla çok mutlu. Yıllık iznimiz nedeniyle okula ara verince gittiğimiz yerlerde okulun ne çok faydasının olduğunu fark ettim. Umarım konuşması için de faydalı olur da artık dili de açılır oğluşun...





14 Ağustos 2018 Salı

ilham veren bir hikaye

WhatsApp mesaj gruplarınız var mı? Benimki de soru oldu tam yani :) Elbette vardır! Akraba grubumuzda güzel hikayeler paylaşılıyor bazen. Geçen gün kahvaltı sonrası çay keyfinde ouduğum kısa hikayeden çok etkilendim, çok hoşuma gitti sizinle de paylaşmak istedim. Umarım sizin de içinizde güzel duygular uyandırır. 



Okulun ilk gününde 5. sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkânsızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı. Bayan Mediha bir yıl önce Mustafa yı izlemişti ve diğer çocuklarla iyi oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemişti. İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu. Bu öyle bir noktaya geldi ki, Bayan Mediha onun kâğıtlarını büyük bir kırmızı kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (x ) yapmaktan ve kâğıdın üstüne büyük? F? (en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu.


Bayan Mediha nın okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi gerekiyordu ve Mustafa nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı.

Mustafa'nın birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli?


İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evde ki yaşamı mücadele içinde geçiyor.


Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
Mustafa'nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evde ki yaşamı yakında onu etkileyecek.
Mustafa nın dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
"Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.


Bunları okuyunca, Bayan Mediha problemi kavradı ve kendinden utandı.
Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile çok kötü hissediyordu. Mustafa'nın hediyesini alıncaya kadar bu böyle devam etti.
Mustafa'nın hediyesi bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı.
Bayan Mediha onu diğer hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu. Bayan Mediha pakette taşlarından bazıları düşmüş yapma elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca çocuklardan bazıları gülmeye başladı. Ama o bileziğin ne kadar güzel olduğunu haykırdığında çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü.

Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için kaldı.
Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyordunuz.


Çocuklar gittikten sonra, Bayan Mediha en az bir saat ağladı. O günden sonra, okuma, yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, çocukları eğitmeye başladı. Bayan Mediha, Mustafa ya özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onu daha fazla teşvik ettikçe, daha hızlı karşılık veriyordu. Yılın sonuna kadar Mustafa sınıftaki en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine rağmen, Mustafa onun gözdelerinden biri idi.
Bir sene sonra, Bayan Mediha kapısının altında Mustafa dan bir not buldu, ona hala tüm yaşamında sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu söylüyordu.


Altı yıl sonra Mustafa dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı.
Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Yine Bayan Mediha'nın tüm yaşamında ki en iyi ve ne favori öğretmen olduğunu yazmıştı. Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu kez fakülte diplomasını aldıktan sonra, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektup onun hala  karşılaştığı en iyi ve en favori öğretmen olduğunu açıklıyordu. Ama şimdi ismi biraz daha uzundu.

Mektup söyle imzalanmıştı:
Prof. Dr. Mustafa Yılmaz (Tıp Doktoru)
Öykü burada bitmiyor. Görüyorsunuz, ortaya çıkan başka bir mektup var.
Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyordu ve evlenme töreninde Bayan Mediha'nın damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.
Şüphesiz Bayan Mediha bunu kabul etti. Ve tahmin edin ne oldu?


Taşları düşmüş olan o bileziği takti. Dahası, Mustafa'nın annesinin süründüğü parfümden sürdü.
Birbirlerini kucakladılar ve Dr. Mustafa, Bayan Mediha'nın kulağına şöyle fısıldadı;
"Bana inandığınız için teşekkür ederim, öğretmenim.
Bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğimi gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim"
Bayan Mediha, gözlerinde yaşlarla fısıldadı, şöyle dedi,
Mustafa, yanlış şeylere sahiptim. Bir fark meydana getirebileceğimi bana öğreten sensin. Seninle tanışıncaya dek, nasıl öğreteceğimi bilmiyordum"


Birinin hayatında bir fark oluşturmaya çalışın...

10 Ağustos 2018 Cuma

Alez ile Yatağınızın Ömrünü Uzatmak Mümkün


Hayalinizdeki yatağa Yataş Bedding'te kavuştunuz ancak hayalinizin uzun sürmesi için şimdi de yatağınızın ömrünü nasıl uzatacağınızı mı düşünüyorsunuz? Sorunuzun cevabı yine Yataş Bedding'ten geliyor: Alez. Yatağınızı dışarıdan gelecek etkenlere karşı koruyarak üzerinde ilk günkü gibi uyumak için tercih edilecek en pratik yol. Kelime karşılığı yatak koruyucusudur. Alez kullanmak bir yandan yatağın ömrünü uzatırken öbür yandan da birçok farklı olumlu özelliği yanında getiriyor. Tüm bu özellikleri yazımızda sizin için bir araya getirdik:

Yatakta Lekelere Son: Su Geçirmez Alez


Yatağa dökülen sıvılar zaman içinde yatağın kumaşına zarar vererek yatak üzerinde lekeler oluşturmaya başlar. Bu hem yatağın görüntüsü hem de hijyeni açısından olumsuz bir etki yaratır. Hatta kimi zaman yoğun şekilde dökülen sıvılar yatağın iç sistemini bozarak kalıcı kokular oluşmasına bile sebep olur. Yatağınızı bu tarz sıvı kazalarına karşı korumak istiyorsanız sizin için en doğru tercih Yataş Bedding Micro Fit Su Geçirmez Alez olacaktır. Böylece hem yatağınızın ömrünü uzatacak hem de dökülen sıvılara karşı alacağınız önlem ile içiniz rahat bir şekilde uyuyacaksınız. Üst yüzeyi yumuşak polyester, alt yüzeyi membranlı olarak su geçirmeyen alezi hem hasta hem de bebek yatakları için kullanabilirsiniz.

Sivrisinek Saldırılarına Karşı: Sivrisine Kovucu Alez

Özellikle yaz gecelerinin uyku kaçıranları sivrisinekler uyku kalitesini oldukça düşürüyor. Gece boyunca vızıldayan sinekler hem çıkardıkları gürültü ile uykuyu bölüyor hem de vücut üzerinde ısırıklar bırakıyor. Doğrudan uyku düzenini ve sağlığı olumsuz etkileyen bu durumdan kurtulmak mümkün. Limon okaliptüs esansı içeren Yataş Bedding Sivrisinek Kovucu Alez gecelerinizi kabusa çeviren sinekleri sizden uzaklaştırıyor. Bu ürün aynı zamanda karbon telleri sayesinde gün boyu vücutta biriken statik elektriği de alarak vücudunuzdaki stresin, kötü enerjinin yok olmasını sağlıyor. Bambu karışımı ise ona ekstra yumuşaklık katıyor. Hem üzerinizdeki stresi yok etmek hem de sivrisinekten saldırılarından kurtularak yatağınızı koruyan bir alez; daha rahat uykunun kapısını aralıyor.

Her Daim Hijyenik Kalan Yataklar

Üzerinde düzenli olarak vakit geçirdiğiniz yataklar temizlik ve hijyen bakımından oldukça önem taşıyor. Ortalama olarak günün üçte birini harcadığınız yatakların hijyeni konusunda bu yüzden hassas olmak gerekiyor. Bu noktada üzerine alez serdiğiniz yatağınızın hem ömrünü uzatabilir hem de temizliğini sağlayabilirsiniz. Peki bunu tam olarak nasıl yapacaksınız? Yatağa dökülen sıvıların yatakla doğrudan temasını kesen alez yüksek derecelerde yıkanabilme özelliği ile daimi bir hijyen yaratıyor. Doğrudan üzeri lekelenmiş bir yatak çamaşır makinesinde yıkanamayacağı için makineye sığabilen yatak alezi temizlik konusunda büyük kolaylık sağlıyor. Bu işlem aynı zamanda bakteri, mantar, küf gibi oluşumları da engellemiş oluyor. Yatak temizliğinin bu püf noktası aynı zamanda kendinize sağlıklı ve rahat bir uyku yaratmanıza imkan tanıyacak.
 

Kaymayan Çarşaflar İçin...

Yatağınızın ömrünü uzatmak için önem taşıyan alez çarşaflarınızla da doğrudan bir ilişki içerisinde. Kullanım açısından birçok faydası bulunan bu ürün aynı zamanda yatağın üzerine serilen yatak örtülerinin ya da çarşafların kaymasını önleyerek toplanmalarını ya da kırışmalarını da engelliyor.
Yatağınız için onu ilk günkü gibi kullanabileceğiniz uzun bir ömür vadeden alezi seçerken aynı zamanda uyku sağlığınız için de büyük bir adım attığınızı unutmayın. Uyku uzmanı Yataş Bedding'te alezler sadece sıvı geçirmez özellikte kalmayarak yeri geldiğinde sivrisinekleri kovarak  yeri geldiğinde serinleterek yeri geldiğinde de stresinizi alarak size çok yönlü bir uyku deneyimi sunuyor. Yüksek kalite ürünler ve yılların deneyimi ile yatağınızın geleceğini gözü kapalı buraya emanet edebilirsiniz. Yataş Bedding'in alez seçenekleri için size en yakın mağazaya gidebilir ya da web sitesini ziyaret edebilirsiniz.



1 Ağustos 2018 Çarşamba

çocuklarla gidilecek en güzel yerlerden biri: Happy Nest

Geçtiğimiz günlerde çocuklarla birlikte ailecek gittiğimiz mekandan bir video paylaştım instagram hesabımdan, @bademlebuduk 💗 o kadar çok soru geldi ki mekanla ilgili, bir blog yazısı yazmakta buldum çözümü. Malum herkes çocuklarla iyi vakit geçirebileceği temiz mekanlar arıyor... Üyelik ya da giriş ücreti YOK! En çok gelen soru giriş ücretleri hakkında idi.


etiler

Çocukların büyük bir ağacın gölgesinde, kocaman bir oyun evi ve pek çok güzel oyuncakla oynadıkları, sessiz - sakin bir mekanda kahvaltı keyfi ya da çay kahve muhabbeti hem çocuklara hem ebeveynlere iyi geliyor, bilirsiniz.
Daha önce birçok kez marka davetleri, lansmanlar, kutlamalar için gittiğim Happy Nest’e bu kez de ailecek gittik. Pazar sabahı erken saatlerde Etiler’e gitmek tabi epey trafiksiz ve rahattı. Happy Nest çocuklar için çok ama çok güzel bir yer. Giriş katı oyuncak ve kitaplarla dolu, tabi giriş kattaki ürünler satılık; o bölümden biz hızla geçiyoruz:)
Oyuncakçıdan geçip alt kata inerek kafeterya alanına ulaşıyorsunuz. Tam da orada çocukları özgür bırakıyorsunuz, derin bir nefes alıp bir masaya geçiyorsunuz. Çocuklar oyuncaklarla keyifli vakit geçiriyor. Oyun evinin önünde kocaman bir salıncak var, siz de sallanabilirsiniz. Ben her gittiğimde bir tur biniyorum:)

çocuklarla kahvaltı için öneriler

Çocuklar oyun evine bayılıyorlar. Bade zili, avizesi, koltuk takımı, mutfağı olan bu tatlı evi çok seviyor mesela. Hemen, anında bir oyun kuruveriyor. Berke de tahmin edebileceğiniz gibi arabalara bayılıyor, e tabi kocaman kepçeye bir biniyor, bir daha bırakmıyor. Biz de çaylarımızı yudumluyoruz onları izleyerek...
Alt kat bahçesinden lavaboya kadar hep çocuklar için tasarlanmış. Her şey düşünülmüş diyebilirim.  Fiyatlar da çok yüksek değil; çay 3,5 TL, omletler 15-20 TL civarı, gözleme 18 TL gibiydi. Dilerseniz hafta içi ve hafta sonu farklı atölyeler de var. Ek ücret ile atölyelere de katılabiliyor çocuklar. Çocuklarla kahvaltıya gidilecek en güzel yerlerden bir tanesi, tavsiye ederim.

happy nest etiler

Çocuklar keyifle evcilik oynadılar bir ara, habersizce onların videosunu çektim. Youtube kanalıma da ekledim. Youtube/bademlebuduk da izlemek için: Abla Kardeş Evcilik Oynuyor 
Tek sorun gitme vakti geldiğinde çocukları oradan çıkarmak! Biraz zor da olsa çocukları yukarı çıkarabildik mi ama mekandan ayrılamadık! Bu sefer de kitaplar ve oyuncaklarla ilgilenmeye başladılar :) Epeydir Berke için kaliteli, güzel bir kamyon almak istiyordum. Çok kaliteli, kepçeli bir kamyon aldık ona. Bade de çantalı bir köpek seçti kendisine :) Erken bayram hediyesi oldu çocuklara...