30 Aralık 2016 Cuma

zayıflama duası

Evet, yanlış okumadınız! Zayıflama duası varmış, hatta zayıflama duaları... Eskiden bir dirhem et bin ayıp örter demiş olsa da atalarımız artık fazla kiloları kimse istemiyor. Herkes fazla kilolarından kurtulmaya çalışıyor. Geçtiğimiz  günlerde posta kutuma düşen Zayıflama Duası bültenini şaşkınla açtım. 
zayıflama duası

Meraklısı olabilir diyerek sizinle de paylaşmak istedim. Zira benim de fazla kilolarım var...
Konu hakkında yazılan kitap ile ilgili basın bültenini sizinle ''olduğu gibi'' paylaşıyorum:


Zayıflayarak sağlıklı bir yaşam sürmek isteyenlere bir destek de manevi dünyadan geldi.Dr. Arif Arslan’ın kaleme aldığı Allah’ın İsimleri İle Şifa / Esmaü’ş Şifa isimli kitapta zayıflamak için okunacak dualara yer veriliyor.
ÖNCE DOKTOR, SONRA DUA  Zayıflamak isteyen kişinin öncelikle bir doktora ya da diyetisyene giderek kendisi için en uygun diyeti seçmesi tavsiye edilen kitapta, daha sonra destek için dua okuması öneriliyor.Zayıflamak için 903 defa El-Kabid, 550 defa El-Mukiyt ve 134 defa da Es-Samed isminin okunması tavsiye ediliyor.
Bu dualar şu anlamlara geliyor:
“El-Kâbid: Lütuf ve hikmetiyle istediğinin maddi ve manevi rızkını daraltan. Sıkan, daraltan demektir.El-MukîtHer şeye muktedir olan; her şeyin karşılığını veren; her türlü mahlûkata münasip rızk veren.Es-Samed: Her şey ve herkes kendisine muhtaç olan, kendisi hiçbir şeye ve hiçbir kimseye muhtaç olmayan. Başka bir anlamda, dertlerin, kederlerin, istek ve ihtiyaçların verilip giderildiği tek kapı, tek müracaat kapısıdır.”
AÇLIK HİSSİ VE ABUR CUBURA KARŞI  Diyet programına yardımcı olması için önerilen dualar hakkında ise şu bilgiler veriliyor:
“1. “Ya Kâbid” esmasını bir dilim ekmeğe 40 gün 903 defa ara vermeden okuyup her sabah aç karnına bu ekmek parçasını yerse açlık hissi duymaz ve zayıflamasına da vesile olur.2. “Yâ Mukît” ismi şerifini 550 defa zikretmeye devam eden kimse, sürekli bir şeyler atıştırmaktan, abur cubur yeme alışkanlığından ve acıkmadan sürekli atıştırma alışkanlığından kurtulur.3. “Yâ Samed” İsmi şerifini 134 defa okumaya devam eden açlık hissi duymaz. Dolayısıyla bu esmalarla da bir nevi diyet yapmak ve zayıflamak mümkündür.”
Sena Yayınları’ndan çıkan Esmaü’ş Şifa kitabında Allah’ın İsimleri ile dertlerine şifa, problemlerine çözüm, sıkıntılarına huzur ve rahatlık arayanlar için manevi çözümler sunuluyor.


Fazla kilo sağlık için zarar. Sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzına dönüştürmek ve bol bol hareket etmek gerek. Eğer kilolarınız sizin için sorun oluşturuyorsa mutlaka bir doktor ile görüşmelisiniz. Yukarıdaki bültende de öncelikle doktor ve diyetisyen deniyor. Yer gök dua ile...  Tek tip beslenme, mucize diyetler, ilaçlar aman bunlara dikkat!


29 Aralık 2016 Perşembe

tbt günü nedir, ne faydası olur

Malumunuz perşembe günleri #tbt günü. Tbt nedir derseniz; sosyal medyada eski fotoğrafları paylaşma günü, hey gidi günler günü de diyebilirsiniz. Sosyal medyada adı da #throwbackthursday veya kısaca #tbt oluyor. 

badem küçükken

Tabi ki arzu edenler katılıyor bu paylaşımlara, ben de genellikle katılıyorum eski fotoğrafları paylaşma çılgınlığına. Kendi gençlik fotoğraflarım demeyeceğim zira hala gencim 😳 Çocuksuz zamanlardan tatil ve seyahat fotoğraflarımı paylaşıyorum bazen ama arşiv daraldı 😏 Yeni seyahat planları yapmalı (burada mesajı alacak kişi eşim oluyor)
Haftaya 7 yaşına girecek olan tatlı kızım Bade'nin bebeklik fotoğrafları da #tbt oluyor tabi. Geçtiğimiz günlerde arşivi karıştırırken gördüğüm montlu şapkalı fotoğrafında Berke ile ne kadar çok benzediklerini fark ettim. Siz ne dersiniz, benziyorlar değil mi?


badem küçükken

Bade'nin bu fotoğrafını 27.11.2010'da çekmişim. 10. ayı biterken. Berke bu fotoğrafta 9 aylık...
Kardeş olduklarına göre benzeyecekler tabi ama bir de aynı kıyafetleri giydiler mi tam oldu! İyi ki saklamışım kızımın bazı kıyafetlerini. Berke ileride bu duruma ne der bilemiyorum 😳 
Acaba kızar mı bize? Neden pembe mont giydim anne? 
Renklerin cinsiyeti olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bir kız bebeğin odası pembe olacak diye bir kural yok. Bade de pembeyi sevdiği kadar maviyi de seviyor. Mavi rengi sevmesinde Karlar Kraliçesi Elsa'nın da etkisi büyük tabi ki.
Neyse renkler ayrı bir konu da, sizce de benzemiyorlar mı? Ah bir de aynı pozu yakalayabilseydim!!! Berke biraz muzip bir tip, kameraları görünce sırıtıveriyor. Başka kıyafetlerde ortak bir poz yakalama çalışmalarıma devam edeceğim. 
İşte benzerlikleri keşfetmek, öncesi-sonrası fotoğrafları yapabilmek için güzel fırsat tbt günleri... 




26 Aralık 2016 Pazartesi

güçlü olmak mı güçlü görünmek mi

Güçlü olmak ile güçlü görünmek sizce aynı şey midir? Ben her ikisinin aynı olmadığını ama çok da farklı olmadığını düşünüyorum. Bazı günler güçlü durmak zorunda kalabilirsiniz. 

bademlebuduk

Siz ne yaparsanız yapın insanlar sizin için konuşurlar. İyi yada kötü herkes her şey için yorum yapar. Bazen görmezden gelir ve güçlü olmayı seçersiniz. 
Mesela ben iş hayatımda zor bir dönemden geçiyorken bir yandan da şiddetli bir grip ile savaşıyordum. Hani bazen olur ya; her şey üst üste gelir... Tam da öyle bir dönemdi. Doktor raporu ile istirahat almıştım. Özel sektör rapor işini ve işe devamsızlığı pek sevmez bilirsiniz. Aynı gün bir iş toplantım ve bir de kızımın okulunda mini gösteri vardı. Elimde istirahat raporu ile evin yolunu tuttum. Ofis ile birkaç görüşme yaparken bir yandan da ilaçlarımı alıp dinlendim. Bir iki saat içinde ilaçların da etkisiyle enerjim toparlanmaya başladı. Gözümü açtığım gibi duş alıp hazırlandım. Önce kızımın okuluna, gösteriyi izlemeye gittim. Kızımın mutluluğu bana güç verdi. İstanbul'un öbür ucundaki toplantıma yetişmek için okuldan ayrıldım. Toplantı gayet iyi geçti ve o gün için hedeflerimi gerçekleştirdiğim için mutlu oldum. 
Evet sonrasında 2 gün daha yataktan kalkmakta zorlandım! Dinlendim ve iyileşmek kolay olmadı! Ama hem anne hem de çalışan bir kadın olduğum için güçlü olmak zorunda idim, çok şükür yaptım.
güçlü olmak mı güçlü görünmek mi

Sadece fiziksel anlamda değil, moral olarak da yerlerde olabilir insan bazen. Hatta kimseyi görmek istemediğiniz günler bile olabilir. Benim oluyor arada bir böyle moralsiz, halsiz zamanlarım. ''Beni öldürmeyen acı güçlendirir''  diyerek yüzüme bir gülümse konduruyorum; aynada kendime selam veriyorum, biraz da makyaj yapınca gülümsüyor ve haydi bakalım diyorum.
''Beni öldürmeyen acı güçlendirir'' Friedrich Nietzsche 
İşe yarıyor mu?
Evet bazen istisnalar olsa da çoğunlukla tutuyor bu yöntem... Kendimize güvenmek ve inanmak yeterli aslında!
Sizin zorluklarla mücadele için özel yöntemleriniz var mı?










21 Aralık 2016 Çarşamba

oto koltuğu seçimi 9-18 kg

Bebeğimin günden güne büyümesini izlemek çok keyifli, şükürler olsun. Büyüdükçe bizim de yeni ürünlere ihtiyacımız oluyor. Oto koltuğu da bunlardan bir tanesi. 9-18 kg için oto koltuğu seçerken dikkat ettiklerimiz ve oto koltuğu kullanırken yaşadıklarımız hakkında yazacağım bugün.

Be Safe İzi Comfort X3

Doğumundan itibaren kullandığımız oto koltuğu/ana kucağı aynı zamanda bebek arabasının aparatı olduğundan pratik oluyordu bizim için. Berke büyüdükçe oto koltuğu ona dar gelmeye başladı. Üstelik oturmaya da başlayınca dış dünyaya karşı daha da ilgili oldu bebeğim. Oto koltuğunda oturmaya çalışıyordu! Artık ona küçük geliyordu 0-9 kg oto koltuğu!!! Ablası için kullandığımız oto koltuğu biraz! yıpranmış olduğundan yeni bir koltuk arayışına girdik. Geçen 6 yıl ve artan tecrübelerimiz sayesinde oto koltuğu seçerken nelere dikkat etmemiz gerekiyor konusunda artık daha bilinçliyiz...


Oto koltuğu seçerken nelere dikkat etmeli?

Güvenlik!!!
Bebeğinizin yaşına ve kilosuna uygun modeller
Avrupa standartları çarpışma testlerinden geçip geçmediği
Darbe şiddetini absorbe eden korumalar ve alev almayan özel kumaş 
Terletmeyen iç malzeme
Yıkanabilir kılıf
Boyun korumalığı
5 nokta emniyet kemer sistemi
Emniyet kemeri ile araca bağlanan sabitlenen bir model
Oturur pozisyonda veya yatış pozisyonunda iken rahatça uyuyabileceği ve dışarıyı seyredeceği bir model  


Berke 9 kg olduğunda tam donanımlı, güvenli ve bir de konforlu bir oto koltuğu seçmemiz gerekiyordu. (+6 ay - 4 yaş) ve (9-18 kg) Be Safe İzi Comfort X3 tercihimiz oldu.

oto koltuğu seçimi 9-18 kg

Be Safe, ADAC testlerinden başarıyla geçmiş. Yüksek koltuğu sayesinde bebeğim hem dışarıyı rahatça izleyebiliyor hem de başı koruyan destek kısmı diğerlerine çok daha güvenli. 
Kolayca araca kurabiliyorsunuz. Biz oto koltuğunu sürücü koltuğunun tam arkasına, yüzünü görebileceğimiz şekilde yerleştirdik. 
Ekstra köpük sistemi sayesinde darbelere karşı korunaklı oto koltuğunun kılıfı da alev almayan bir kumaştan yapılmış. Hava alan kumaş sayesinde terletmiyor. 
Be Safe İzi Comfort'un kılıfı tamamen çıkabiliyor hem de çok kolay. Dolayısıyla yıkamak da çok pratik.
3 kademeli ayarlanabilen yatış pozisyonu bulunuyor.
Boyun desteğinde 8 farklı yükseklik ayarı var.
Be Safe geniş iç hacmi ve ayarlanabilir kemer sistemi sayesinde çok daha kolay ve daha güvenli montaj özelliği sunuyor.

Berke, Be Safe İzi Comfort X3 ile çok keyifli yolculuklar yapıyor. Bir aydan fazladır kullanıyoruz ve neredeyse her yolculukta uykuya geçiyor. Oto koltuğuna oturduğunda dışarıyı keyifle izliyor. Diş kaşıma döneminde olduğumuzdan eline diş kaşıyıcı oyuncaklarından bir tane veriyorum. Biraz oynuyor, dışarıyı izliyor ve hop uykuya...
Umarım konforlu yolculuklarımız kazasız, güvenle devam eder.

Son olarak sizi bir konuda uyarmak isterim. Bebeğinizi, çocuğunuzu oto koltuğuna yerleştirirken montunu çıkarmayı unutmayın. Evet kış geldi ancak ince bir hırka ile aracın ısısını da ayarlarsanız bebeğinizi, çocuğunuzu üşütmezsiniz. Güvenliği elden bırakmayın.








20 Aralık 2016 Salı

Şile yolunda kahvaltı - Vlog: Pazar Kahvaltısı

Geçtiğimiz haftalarda güzel bir pazar günü düştük yollara. ''Şile yolunda güzel kahvaltı mekanları var'' önerisine uyup atladık arabaya! Karşıya geçtiğimizde yeğenlerimi de alınca 4 çocukla Şile'ye (hem de bilmediği bir yere) kahvaltıya giden çılgınlar olduk!!!

4 çocukla kahvaltı

Berke'nin kahvaltısını evde yedirip yola çıktık. Yolumuz uzun... Üstelik gideceğimiz yeri de bilmiyoruz :) Şile yolu üzerinde ilerlerken karnımız epey acıkmıştı. Hemen google hocadan araştırma yaptım. Şile yolunda en güzel kahvaltı mekanları sorumun cevabında Mola Kahvaltı pek çok sitede karşıma çıktı. Yandex uygulamasına yazınca birkaç km sonra solda olduğunu görünce derin bir oh çektik. Çünkü çooook acıkmıştık. Bu 4 çocuklu pazar kahvaltımızın videosu youtube kanalımda yayında: youtube: bademlebuduk Yazının altına da ekliyorum. 
mola kahvaltı

Sıra sıra bir sürü mekan bulunuyor Mola Kahvaltı'nın çevresinde. Biz Mola'ya giriş yaptık. Sobanın yanında güzel bir masa da bulunca siparişleri verdik. Muhlama, serpme kahvaltı, kızartma tabağı, sucuklu yumurta, patatesli - ıspanaklı gözleme söyledik...
mola kahvaltı şile

Siparişler gelene kadar Ali Berke ile oynadık bol bol. Sobada ısıttığımız dilim ekmeklerle kahvaltı daha da lezzetli oldu. Siparişlerimizin her biri ayrı lezzetli idi. 



Mekan güzel, çalışanlar sıcak, servis hızlı, fiyatlar uygun... Şile tarafına giderseniz uğramanızı öneririm...









15 Aralık 2016 Perşembe

sosyal medya kahramanları

Bazen her şey üst üste geliyor gibi oluyor, siz de öyle hissediyor musunuz? Ülkemizde ve dünyada yaşananlar... Ne zaman sevmekten, anlayıştan bu kadar uzaklaştık anlamıyorum. Bir çocuğun gülümsemesinde saklı geleceğe olan umudum benim...

Gündem bu kadar sıkıcı ve yaralayıcı iken kendime çokça soruyorum bu aralar: ne zaman unuttuk sevmeyi? 

klavye kahramanları

Bir yanda insanlar hayatını kaybederken bir tarafta da kalp kıran insanlar ile dolu bu dünya! Neyi paylaşamıyoruz? Güç mü, para mı, sevgi mi? 
Kendi küçük sevgi dolu dünyamızda yaşasak, kötülüklerden uzak kalsak olmuyor. Bazen okuduğum bir haber, bazen gelen bir mesaj ile ne moral kalıyor ne heves içimde.


Sosyal medya

Sosyal medya için bir başkasının hayatına dair olumsuz yorum yapıp bunu herkesle paylaşmak bana doğru gelmiyor. Sosyal medyada bunu sıklıkla görüyoruz. İnsanlar kinini, nefretini başkalarını yargılayarak, onlara sataşarak kusuyor. Paylaşılan fotoğrafların, yazıların altındaki yorumları okuduğumda gözlerime inanamıyorum bazen. 

  • Neden bunu paylaştınız?
  • Falanca konuda neden paylaşım yapmıyorsunuz?
  • Çocuğunuz o şekilde üşür! 
  • Yaşam standartlarınızla mı övünüyorsunuz?
  • Gündem bu haldeyken neden sessiz kalıyorsunuz?


Her konuda yorum yapabilmek sosyal medyanın insanlara sunduğu bir lüks, bu lüksü kin ve nefret kusmak için ve ardından kulis yapmak için kullanmak ise ayıp değil de ne?
blogger anneler

Sosyal medyada takip ettiğim arkadaşlarımın paylaşımlarının altında gördüğüm yorumlarla şok geçiriyorum kimi zaman. Bir de yorum yapmayıp twitter aracılığıyla konuşmak var ki o da ayrı bir bomba.

Bir insanla yada yaptığı paylaşımla ilgili sıkıntınız varsa direk irtibata geçebilirsiniz. Bu her iki taraf için de daha adil olacaktır. Ayrıca bir insana tavır yapıyorsanız adaletli davranmalısınız. Aynı davranışı yapan diğer insanlara tepki vermezseniz sizin tepkiniz davranışa değil, kişiye yönelik olmuş olur. Kişisel konular için de tabi ki birebir görüşmek daha doğru, değil mi?

Mesela geçenlerde bir arkadaşımın fotoğrafını çok beğendim, yorum olarak da ''çok tatlı görünüyorsun'' yazdım. Buraya kadar her şey normal. Başka birisi gelip benim yorumum için cevap yazmış ''neresi tatlı, hiç de güzel değil'' Ben onu çok tatlı görüyorum, siz görmüyorsunuz. Çok ilginç insanlar...

Benim bu şekilde rahatsız olduğum konu pek olmadı ama sosyal medyada sık sık görüyorum klavye kahramanlarını. Hastası olan bir insana, hatta hastaya, hamileye, ihtiyaç sahibine vs yapılıyor. Yapmayın lütfen... 

Sosyal medyada herkes, göstermek istediklerini gösteriyor. Yani gördükleriniz, onun sizin görmenizi istediğinden ibaret... Bunu unutmayalım... 





8 Aralık 2016 Perşembe

saç düzleştirici denedim/kullandım

Dalgalı saçlarımı çok seviyorum. Hatta küçükken saçlarım epey kıvırcık imiş. Komşumuz bana ''kıvırcık'' derdi. Aslında fönlü düz saçları da seviyorum. Zaman zaman kuaföre sadece fön için bile gidiyorum. Artık sık sık kuaföre gitmeme gerek kalmadı çünkü saç düzleştirici kullanıyorum.

remington proluxe kullananlar

Bazen çıkan sürpriz programlar karşısında kuaföre gidecek zaman bulamıyor ve dalgalı saçlarımı şekle sokmak için epey çaba harcıyordum. Sonuç ise her zaman beni tatmin etmiyordu. Bir arkadaşımın saç düzleştirici tavsiyesi üzerine onun ürününü denedim saçımda. Sonucu çok beğenince aynı markanın diğer modellerini de incelemeye karar verdim. Remington markasının kadınlar ve erkekler için çeşitli kişisel bakım ürünleri bulunuyor. 
Artık saçlarımı düzleştirmek için Remington'un en yeni saç düzleştirici modeli Proluxe kullanıyorum. 
Fark ettiniz mi bilmiyorum, son zamanlarda saçlarımı pek dalgalı bırakmıyorum çünkü düzleştirici kullanmak saçıma şekil vermekten çooook daha kolay...


remington proluxe


Neden Proluxe?

200 derecenin altında bile saçlarımı yıpratmadan güzel sonuçlar alıyorum.
Saçlarımı kabartmıyor.
Elde ettiğim düz saçlarımı 24 saatten uzun süre rahatlıkla kullanabiliyorum.
Cihazın ısısı 230 dereceye kadar çıkabiliyor. (çok acelem varsa süper)
Seramik kaplama ve eşit ısı yayılımı sayesinde kolay uygulama.
%90 daha fazla iyon sayesinde elektriklenmeyen saçlar.
Tek geçişte süper sonuç! Düzleştirici ile bir tutam saçın üzerinde beklemeye gerek yok, geçişlerle düz saçlara ulaşmak çok kolay oluyor.
Yaklaşık 10 dakika içinde dümdüz saçlarıma kavuşuyorum.

Isı ayar düğmesini kullanmak çok kolay ve kısa sürede istediğim ısıya geliyor. Genelde Pro+ ayarında kullanıyorum. 
Fişe taktıktan sonra on/off düğmesi ile cihazı ısıtmaya açıyorum. 
Kullandıktan sonra aynı renkteki fermuarlı çantası içinde muhafaza ediyorum.


saç düzleştirici


Size yine de düzleştirici kullanmadan önce saçlarınıza koruyucu bir ürün kullanmanızı tavsiye ederim. Remington Proluxe  saçlarınıza kolayca şekil vermeme yardımcı olarak bana zaman kazandırıyor. Zaman bizim için değerli, öyle değil mi?
Son olarak artikhazirsin.com da yarışmalar oluyor. Seyahat hediyeleri ve daha fazlası için siteyi ziyaret edebilirsiniz. 




5 Aralık 2016 Pazartesi

hafta sonu neydi

Hafta sonu gelsin diye iple çektiğim günleri şimdi kova kürekle kovalıyorum :) Neden mi? Hafta sonları daha çok yoruluyorum!!!


anne kahvesi

Okul yıllarında hafta sonu tatilini dört gözle beklerken üniversite zamanında okuldan çok daha fazla keyif almaya başlamıştım. Bu yüzden de hafta sonu hemen geçse de okula gitsem, kantinde sohbet muhabbet etsem derdim :)
hafta sonu yorulan anneler

Gel gelelim evlilik ile çalışma hayatım başlayınca yine hafta sonlarını arar oldum. Hafta sonlarını eşimle bol bol keyif yaparak, gezerek, mutfakta bir şeyler hazırlayarak geçirdim. 12 yıl boyunca böyle de devam etti...
Artık iki çocuklu ve ofis hayatına ara vermiş bir anne olarak hafta içi günleri çok daha fazla seviyorum :) Neden mi? Hafta sonları daha çok yoruluyorum!!!


Neden benim için hafta sonları zor:



  • Hafta içinin düzeni hafta sonunda yok! Eşim işe, Bade okula gidiyor; bebekle bir düzen kuruyoruz...
  • Hafta sonu ödevleri çooook fazla!!!
  • Her daim acıkan eşime yemek hazırlamak, bulaşıkları yerleştirmek ve tekrar yemek hazırlamak !!!
  • Bade'nin video çekelim, dışarı çıkalım, oyun oynayalım, şuraya gidelim vs bitmeyen talepleri...
  • 48 saat boyunca dağınık halde durabilen ev!!!
  • Hafta sonları olmayan yardımcımızı çooook arıyoruz hafta sonları...

iki çocuklu hayat

Biz cumartesi günleri öğleden sonralarını genelde evde oyun oynayarak geçiriyoruz. Öğlene kadar baba, öğleden sonra hep birlikte oyun vakti bizim için. 
Pazar günleri de aile ile geçiyor... 


Siz ne dersiniz, hangisi daha yorucu?

Hafta içi mi?

Hafta sonu mu?




1 Aralık 2016 Perşembe

Okul Başarısını Artıran 10 Eğlenceli Zeka Oyunu

Neredeyse bütün oyunlar çocukların zeka gelişimde önemli role sahiptir. Oyun, çocuğun eğlenerek öğrenme ve öğrendiklerinin provasını yapma aracıdır. Hayal gücüne dayalı oyunlar veya kuralları olan oyun setleri… Hepsi ama hepsi çocuklar için aslında birer zeka oyunudur. Her biri farklı zihinsel becerilere hitap eden zeka oyunları arasından çocukların okul başarısını artırmaya yönelik olanları inceleyelim.

    
Eğlenceli Zeka Oyunları

     Bil Bakalım Kim Oyunu

Bu oyunu evde kendiniz de tasarlayabilirsiniz. Eğer çizim yeteneğinize güvenmiyorsanız zeka oyunları satan bir mağazadan temin edebilirsiniz. Bil bakalım kim oyununda birbirinden farklı karakterler yer alır. Oyunculardan biri karşısındakine karakter hakkında ipuçları verir. Şapkası var, gözlüğü yok, siyah saçlıdır vs… Karşısındaki oyuncu bilirse sıra ona geçer. Hafıza ve mantık gerektiren dersler için egzersiz niteliğinde bir oyundur.

     Tangram

Tangram, yetişkinlerin de keyifle oynadığı oyuncak/oyunlardan biridir. Geometrik şekillerden kuş, harf, eşya gibi figürler yapmaya dayalı olan tangram toplam 7 parçadan oluşur. 7 Adet geometrik parçadan yüzlerce figür çıktığını görmek hem zihninizi açacak hem de sizi çok şaşırtacak. Tangram oyunu, çocukların problem çözebilme yeteneğini geliştirir. Görsel zeka gerektiren dersler için de egzersiz niteliğindedir.

     MentalUP Zeka Oyunu

Akıllı teknoloji zeka oyunları arasından MentalUP Zeka Oyunları, bu alanda geliştirilmiş en üst düzey uygulamalardan biridir. MentalUP’a çocukların zihinsel gelişimine olan katkıları gözlemlenerek pedagojik ürün sertifikası verilmiştir. Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri tarafından geliştirilen MentalUP zeka oyunları aynı zamanda TÜBİTAK destekli bir uygulamadır. Bilgisayar, tablet veya telefonda oynamak mümkün. Çocukların, bütün okul derslerine etki edecek onlarca beyin egzersizi içermektedir. İçerisinde çok farklı fonksiyonları destekleyen eğlenceli ve bilimsel onlarca egzersiz olduğu için en iyisi siz detayları buradan inceleyin: MentalUP BeyinEgzersizleri
  
     Yap-Boz
Hepimizin bildiği, parçaları birleştirmeye dayalı, efsane bir oyun olan yap-boz da okul derslerindeki başarıyı artırabilen bir oyundur. Parçaları doğru birleştirebilmek için tablonun tümünü hatırlamak, detayları akılda tutmak ve parçalar üzerindeki görsellerden yola çıkarak mantık kurmak gerekiyor. Her yaşa uygun yap-boz vardır. Hatta hobi oyuncakçılarında yetişkinler için de devasa yap-boz (puzzle) setleri bulabilirsiniz. Yapboz oyunu, okul derslerinde problemleri farklı yollardan çözebilme yetisi kazandırır. Sabır ve zaman yönetimi için de destekleyici bir oyundur.

     Satranç

Strateji oyunlarının atası olan satranç birçok okulda adeta ders müfredatı gibi uygulatılmaktadır. Okulunuz bu konuda duyarlı değilse, evinizde çocuğunuzla satranç oynamayı ihmal etmemelisiniz. Aslında satranç hakkında çok fazla bilgi vermeye gerek yok diye düşünüyorum. Hepimiz satranç oyununu biliyor olmalıyız. Okul derslerine katkısından bahsedelim. Satranç, problem çözebilme yeteneğinin gelişimi, çözüm yolları üretimi, stratejik düşünme becerisi, konsantrasyon gelişimi sağlar.

     Kendoku

Kuralları basit ama çözmesi gerçekten konsantrasyon gerektiren bir zeka oyunudur. Izgara şeklinde kare oyun alanı belirlenir. 3x3, 4x4, 6x6 kare olabilir. Oyunda amaç: aynı sütun ve aynı satırdaki rakamların toplamda aynı sayıyı vermesini sağlamaktır. En önemli kural ise her bir satır ve sütunda rakamların 1’er kez kullanılabilir olmasıdır. Yani aynı rakamı, aynı satırdaki-sütundaki başka bir kutucuğa yazamazsınız. Kendoku, matematiksel zeka oyunudur ve sayısal derslerdeki başarıyı artırmaya yönelik egzersiz niteliğindedir.

     Halka Çıkarma Oyunu

Bu oyun sadece çocuğunuzun değil; sizin de zihninizi oldukça zorlayacak. Oyunda amaç: Karmaşık bir yapıda halkayı A noktasından B noktasına taşıyabilmek. Oyunla ilk karşılaştığınızda imkansız olduğunu düşünebilirsiniz ama imkansız değil. Bu oyun ile çocuklarda görsel zeka gelişimi desteklenmektedir.

     Hafıza Kartları

Kapalı kartlar arkasında birbiriyle eşleşen görselleri bulmayı gerektiren bir oyundur. Örnek: 10 adet görsel ve her bir görselden 2 tane olacak şekilde toplam 20 adet kart ile oynanabilir. Kartlar karışık bir şekilde masanın üzerine kapatılır. Oyuncu 2 hamle hakkına sahiptir. İlk açtığı kartın aynısını ikinci hamlede bulamazsa 2 kartı da geri kapatır. Bulursa kartlar açık kalır ve 2 yeni hamle daha yapar. Bu oyunu karşılıklı oynamak da mümkün. Karşılıklı oyunda aynı kural geçerlidir ve hafızası güçlü olan kazanır.
Hafıza kartları, ezber gerektiren okul derslerinde başarıyı artırabilir.

     BOM Oyunu

1, 2, 3, 4, BOM, 6, 7, 8, 9, BOM! Hatırladınız mı? Bu oyun birçoğumuzun çocukluğunda oynadığı oyunlardan biridir. BOM oyununda oyuncular sağ baştan saymaya başlar. 5’in katlarında sayı yerine BOM demek gerekir. BOM diyen kişi anında parmağıyla birini işaret eder ve işaret edilen oyuncu kalınan yerden saymaya devam eder. Dikkat gerektiren bir oyundur ve dikkat gerektiren okul derslerinde başarı sağlamaya yönelik egzersiz niteliğindedir.

      Ev Yapımı Bilmece

Ev yapımı bilmece, klasik matematik problemlerinin eğlenceli bilmecelere dönüştürülmesidir. Mesela “10’dan 5 çıkarsa kaç kalır?” şeklinde sormak yerine “İçinde 10 tane metal araba olan oyun seti aldım. Arabalardan 5 tanesini kardeşime verdim. Geriye kaç arabam kaldı?” şeklinde sorabilirsiniz. Çocuğunuzun ilgi alanı olan ürünler üzerinde matematik problemi türetmek oldukça etkili olacaktır.
Bu oyun ile çocuğunuza matematik egzersizleri yaptırmış olursunuz.


29 Kasım 2016 Salı

balık burcu bebeği özellikleri

Bir kova burcu kadını olarak çocuklarım da kova burcu olsun istemiştim. Ama olmadı :) Bir tanesi kovadan önceki burç Oğlak, diğeri de kovadan sonraki burç Balık!!! Tahmini doğum tarihini öğrenince hemen balık burcu bebeği özelliklerini araştırmıştım. 

balık burcu bebeği

Araştırmalarım ve deneyimlerim sonucu sizinle de paylaşmak isterim:

Balık Burcu Bebeği Özellikleri


  • Duygusallığı ile öne çıkan balık burcu bebekleri de hassasiyetleri ve göz kenarında duran yaşları ile kendini belli ediyor. Çok sulu göz olmasa da duygularını gözlerinden anlayabilirsiniz onların.
  • Sevilmeyi, kucakta gezmeyi, sarılmayı çok sever balık burcu bebekleri. Berke de tabi ki ilgiyi ve hatta mıncıklanmayı çok seviyor. Özellikle de güzel ablalar yapıyorsa bunu mest oluyor.
  • Yemek yemeyi ve uyumayı da sever balık burcu bebekleri ama kendileri istiyorsa!!!
  • Bebeklerin genel olarak altıncı hislerinin kuvvetli olduğuna inanıyorum. Seven insanı hemen anlıyorlar minik yürekleri ile. 
  • Kurallar balık burcu bebeklerine göre değil... Onun ihtiyaçlarına göre uyku ve beslenme saatini düzenlememiz gerekiyor... Disiplin benden uzak dursun diyor küçük balık :)
  • Duygularını açıklıkla yaşar. Gözlerinden yaşlar geliyor ve ağlıyor iken sıcak bir gülümse bürünebilir yüzüne.
  • Hassas ve sakin bir yapısı olan balık burcu ailesiyle güçlü ilişkiler kurmak için çoooook sevgiye ihtiyaç duyar. Yüzüne güzel bir gülümseme kondurur sevildiğini anladığında...


Balık burçları için alçak gönüllü ve hayalperest derler. Alçak gönüllü olması ne güzel bir özellik. Hayaller kurmayı sevmesi de çok güzel. Sezgileriyle hareket edermiş balık burçları. 

Değişken yapısıyla tanındığı için ileride edindiği arkadaşlarına şimdiden kolaylıklar diliyorum annesi olarak...

Albert Einstein, Vivaldi, Salvador Dali, Gabriel Garcia Marquez de balık burcunda doğan yaratıcı, sanatçı ünlüler...

balık burcu bebeği


İyilik dolu kalbinle gülümsemeler saç her zaman etrafına güzel bebeğim...
Not: Bebeğim bu fotoğraflarda 3 aylık / Fotoğraflar makyajdunyam Duygu'nun kamerasından...





25 Kasım 2016 Cuma

bebek arabası seçerken

Evimizin yeni ve en genç üyesi bebeğimizi çok seviyoruz. Sanırım en çok da ablası! Küçük anne modundaki Bade abla, kardeşinin arabasını bize bırakmıyor bile! Bebek arabası seçerken ablanın tercihlerine, seçimlerine de önem verdik elbette.


Bebeğimiz doğduğunda ana kucağı ve oto koltuğu aparatı ile birlikte kullandığımız modeli, Berke oturmaya başladığında ve biraz da -büyüdüğünde- koltuk küçük gelmeye başladığında değiştirmemiz gerekti. Artık dik konumda oturabilmek, etrafı daha fazla gözlemlemek istediğinden ana kucağı puset vadesini doldurmuş oldu. Bebeğimin güvenliği ve konforu için en güzel modeli bulmam gerekiyordu. 
bebek arabası seçerken


Neden Stokke Xplory


Tasarım harikası yüksek koltuğu ile bebeğimle göz teması kurabiliyoruz.
Yüksek koltuk sayesinde dış dünyayı keyifle keşfediyor ve gözlemliyor.
Terletmeyen iç pedi sayesinde uzun ve konforlu yolculuklar yapabiliyoruz. Bebek Rahat = Anne Rahat
Öne ve arkaya çevrilebilen koltuk aparatı ile bana dönük yada dışa dönük kullanabiliyorum. 
Yüksek koltuk olarak kullandığımızda dış dünya ile çok daha rahat bağlantı kurabiliyor, yanından geçen insanlara gülücükler atıyor.
Stokke Xplory ile mama sandalyemiz hep yanımızda! Dışarıda yemek yiyeceğimiz zaman mama sandalyesi, mama sandalyesi hijyeni vs düşünürken artık Xplory ile her masaya uyum sağlayabiliyoruz. Masaya ulaşımı da kademe ayarları ve dışa dönük kullanımı ile çok kolay oluyor.
Bebek dışa dönük durumda iken tentesinin file bölümünden yine bebeğimi görebiliyorum. Bu da hem benim hem de onun için avantaj oluyor.
Bebek arabasının altında görmeye alışık olduğumuz file Stokke xplory'de biraz farklı! Çanta şeklinde! Fermuarlar kapandığından bebek arabası altına koyduğunuz eşyalar tozlanmıyor, kirlenmiyor.
Tutma sapı da ayarlanabilir olduğundan ablası da rahatlıkla sürüyor kardeşinin bebek arabasını... Her ikisi de keyif alıyor bu gezilerden...


stokke xplory


Stokke Xplory açıp kapama


Bebek arabasının kolay açılıp kapananı ve taşınabileni makbul benim için. 
Tek hareketle kapatıp açabildiğim Xplory'yi kolayca keşfettim. Koltuğu üzerindeyken bile tek hareketle kapanabilen şasesi alternatif araçlara göre ağır da değil bence. koltuk ile beraber ağırlığı 10,5 kg!
Koltuğunu çıkarıp şaseyi katladığımda arabamın bagajına yerleştirirken büyük tekerlekleri çıkarıyorum. 
Evet Stokke Xplory biraz büyük! Küçük arabamızın küçük bagajına sığması için tekerlekleri de çıkarıyoruz. Şase  + 2 tekerlek + koltuk + ayak koyma aparatı olarak parçalıyorum. Neyse ki kurması çok kolay:)
bebek arabası seçerken

Alt kademelerde de kullanılabilen koltuğu hep en yüksekte kullandım.

Çok daha yere yakın pusetler ve baston arabalar var. Bu arabaları kullananlarla görüştüğümde arabayı sürerken zaman zaman bebeğe bacaklarının çarptığını, kaldırımlarda ve iniş çıkışlarda bebeğin rahatsız olduğunu, egzos dumanları nedeniyle rahatsız olduklarını öğrendim. Tabi ki başka arabaların da farklı avantajları vardır. Konfor ve güvenlik ön planda olan Stokke Xplory den oldukça memnunuz. 







23 Kasım 2016 Çarşamba

doğum sonrası sosyal hayat

Hamilelik boyunca çok değişmeden devam eden sosyal hayat, bebeğin dünyaya gelmesi ile sallanıyor! Doğum sonrası sosyal hayat özellikle ilk aylarda epey değişiyor. Lohusalık döneminde kimi zaman bu değişime karşı çıkmaya çalışsanız da bir süre sonra siz de bu yeni düzeni kabul ediyorsunuz. Eşiniz, ilk çocuğunuz, arkadaşlarınız?  Sanırım onlar da değişiyor!



Hamilelik döneminde özellikle son trimesterda eskisi kadar yoğun programlar yapamıyorsunuz. Çevrenizdekiler ''bunlar iyi günlerin, tadını çıkar'' diyorlar. Oysa siz bebeğinizi daha görmeden özlemeye başladınız bile! Dünyaya gelse de kucağıma alsam diye bekliyorsunuz. Arkadaşlarınız da heyecanınızı paylaşıyor. Tek isteğiniz bebeğiniz sağlıkla dünyaya gelsin... Her şey toz pembe...

Doğumdan sonra işler değişmeye başlıyor...

Bebeğiniz dünyaya geldiğinde siz artık tatlı göbüşü olan şirin hamile değil, -yine göbüşü olan- yeni anne oluyorsunuz. Şefkatiniz, ilginiz, sevginiz yeni bebeğinizde! Benim için bir de Bade'de!!
Eşiniz de bu değişimden nasibini alıyor tabi. Mesela ben çocuklarla ilgilenmekten eşime pek vakit ayıramadım üstelik ondan her zamankinden daha fazla özel ilgi ve destek beklemeye başladım. Bu konuda yalnız değilim değil mi:) Siz de öyle miydiniz anneler???

Doğum sonrası sosyal hayat

Bebekli arkadaşlarınızla daha sık görüşmeye başlarsınız. Tabi konular belli: uyku, gaz problemi, beslenme, bebek bakımı vs.  Çünkü ilgi alanınız artık BEBEK...
Her gün telefonda görüştüğünüz arkadaşlarınız eskisi kadar sık aramaz, ''bebek uyur mu, anne müsait mi'' diye ince düşünceler içine girerler. 
Siz onları eskisi gibi her istediğinizde arayamazsınız. Aradığınızda da bebeğinizin uykudan uyanması yada ağlamasıyla telefonu kapatmanız gerekebilir.
Dışarı çıkacağınız zaman bebeğinizin uyku ve beslenme saatlerine göre hareket etmelisiniz. Arkadaşlarınız ise size saatli randevu verirler. Artık bir yerde belirlediğiniz saatte bulunmanız, dakik olmanız pek mümkün değildir.
Üstelik bir program yapmak ve dışarı çıkmak eskisi gibi kolay değildir. Bebeğinizin çantası, kıyafetleri hazır olacak. Bebeğinizi besleyeceksiniz... Tam çıkacakken bez değiştirmek durumunda kalabilirsiniz.
Arkadaşlarınızla bir araya geldiğinizde bebek yine ilgi isteyecek, belki de hiç sohbet etme şansınız olmayacak.
Arkadaşlarınız size acıyan gözlerle bakıp bir de ''sen de bebeklisin'' ''ay daha kilolar gitmemiş'' vs diyebilir, duymayın. Bebeğinizin bakımına özen gösterirken kendi ruh sağlığınızı da koruyun. 

Böyle durumlarda bazen anneler pes eder! Kendini içeri çeker, görüşme ve buluşmalara katılmaz. Sosyal hayatını bebeği ve ailesi ile oluşturur.
Kimi zaman da arkadaşlarının bazıları pes eder! ''Ya artık pek görüşemiyoruz, aramıyor beni'' der. 
Randevularınızı ihmal etmeyin, organizasyonlar yapın. Hayattan tat alın...

Bir çocuk, yaşıtıyla oyun oynadığında nasıl daha mutlu oluyorsa anneye de arkadaşlarıyla sosyalleşmek iyi geliyor. 
Sizi gerçekten seven, size değer veren arkadaşlarınızla arada bir buluşmak anneye iyi gelir. Anne mutlu ise bebek de mutludur.
İnstagram hesabımdan özellikle iki çocukla dışarı çıktığımda çok fazla mesaj alıyorum: ''İki çocukla nasıl dışarı çıkıyorsunuz'' gibi sorular geliyor. Bazen tek çocukla bazen de çocuksuz çıkıyorum. Evet, kolay olmuyor ama bana da çocuklara da iyi geliyor...

Sevgili anneler, içinize kapanmayın... Size iyi gelen şeyleri gerekirse annenizden, eşinizden, yardımcınızdan destek alarak arada bir yapmaya çalışın.

Bebeğini büyütmüş çocuklu anneler ve çocuksuz arkadaşlar;
Siz siz olun bebekli arkadaşlarınızı ihmal etmeyin!
Onlar için vakit ayırın, zaman zaman onlara uyum sağlayın. Her zaman olmasa da arada bir yapmalı bunu, e tabi değer veriyorsanız...






22 Kasım 2016 Salı

evde yeni yardımcı

Ev işlerini yapmayı çok sevenler vardır -belki- ama ben onlardan değilim... Ev işlerini minimum seviyede yapabilmek için bazı yardımcılardan destek alıyorum. Kimi zaman evimizin parçası yardımcımız kimi zaman da elektronik eşyalar!


Bebeğimin doğumunda evimize katılan yeni elektrikli süpürgemiz Electrolux UltraCaptic ZUCDELUXETR de bu yardımcılardan bir tanesi. 
Doğumum bizim planladığımız tarihten önce gerçekleşince elektrikli süpürgemiz de eve biz hastaneye gittiğimiz gün gelmiş oldu. Yani yeni elektrikli süpürgemiz Berke ile aynı gün katıldı ailemize. 
Electrolux UltraCaptic kullananlar

Doğum yaklaşırken halı yıkamalı büyük çeyiz süpürgemi taşımayı bırakın sürüklemem bile imkansız hale gelmişti. Halı yıkama özelliğini de hiç kullanmamıştım!! 

Diğer taraftan bir de toz torbasız elektrikli süpürgem vardı ama o da çözüm olmadı çünkü filtresi tıkandıkça süpürgenin emiş gücü düştü ve bu filtreleri temizlemek çok zor olmasının yanı sıra yerden çektiğimiz tozlara ve ev akarlarına temas etmek zorunda kaldık. Tüm bu sorunları çözmek için Multi Siklon teknolojisi çıktı. Siklon teknolojisi tozu havadan çok iyi ayrıştırdığı için temiz hava çıkışı sağlıyor ve süpürgenin emiş gücü hiç düşmüyor. Artık tek yapılması gereken toz haznesini çöpe dökmek.
Electrolux elektrik süpürgesi

Gelişen teknolojiye uygun, sessiz, hafif, daha güçlü emiş gücü ve kolay temizlenen haznesi ile tercihimiz  Electrolux UltraCaptic ZUCDELUXETR oldu.

Elektrik süpürgesinin yüksek sesinden ve ağırlığından hoşlanmayan benim için daha iyi bir doğum hediyesi olabilir miydi? Aslında büyük bir araba da güzel bir hediye olurdu :) İhtiyaçlarımız doğrultusunda şansıma süpürge çıktı :))
Lohusalık döneminde evde yardımcılar çok olduğundan hiç kullanma şansım olmadı. Evimize gelen bol misafirler sayesinde Bade odasını süpürmek için kullandığında tipik bir oğlak burcu kızım olduğunu daha iyi anlamış oldum :) 

Eşim de bebeğimizin doğumundan beri ihtiyaç oldukça süpürge yapıyor ve eskisinden çok daha iyi olduğunu söylüyor. Her süpürme sonrasında haznesini temizliyor. Çünkü çok kolaymış!
bahar temizliği

Electrolux UltraCaptic az yer kapladığından giyinme odasında kendine küçük bir köşe edindi bile! Varlığı yokluğu belirsiz sessizce çalışmayı bekliyor :)

Yeni süpürgem hafif olduğundan ve çok fazla ses çıkarmadığından artık ben de evi süpürmeye sıcak bakıyorum :) Elektrik gücü ayarlı sapı kolayca uzayıp kısalıyor. Koltuk kenarlarını temizleme aparatı ile rahatlıkla dar yerleri temizliyorum. 

Evimizin yeni yardımcısını hepimiz çok sevdik. Gürültüsüz, yüksek emiş gücü ve kolay temizlenen haznesi ile çok yer tutmayan Electrolux UltraCaptic size de tavsiye ederim.




17 Kasım 2016 Perşembe

Bebeğimin ek gıda ürünleri

Bebeğimiz dünyaya geldikten sonra ilk 6 ay anne sütü yeterlidir. Bizim doktorumuz 6. ayı doldurduktan sonra rutin kontrolünde Berke'nin artık ek gıdalar ile tanışma zamanı geldiğini söyledi.

ek gıdaya geçiş

Sanki ilk bebeğimmiş gibi beni yine bir heyecan sardı. Hatırlıyorum da Bade ek gıdaya geçerken hemen bir porselen bebek kahvaltı takımı almıştım :) Evet evet porselen takım! Tabi Bade bu takımı 3 yaşından sonra ancak kullanabildi ve hatta hala kullanmaya devam ediyor. Ben biraz erken davranmışım :)
Berke'nin doktor kontrolünden sonra hazırlıklara başladık. Ek gıdaya geçiş seminerine katıldıktan sonra artık alışverişe sıra gelmişti. Katıldığım seminer hakkında blogumda yazmıştım, okuyabilirsiniz.


Mama tabağı

Mama sandalyesine vakumlu tabanı sayesinde yapışıp kaymayan Boon Catch Bowl Joker mağazasından aldım. Huni şeklindeki rampalı kenarları kaşıktan dökülenleri topluyor! Öğün sırasında kaşığı bazen Berke'ye de veriyorum ve düşenleri tabak topluyor :) Bulaşık makinesinin üst rafında yıkanabiliyor. Aynı markanın servis tabağını da aldım. Mavi yeşil renkleri oldukça canlı, sunumu güzelleştiriyor.
ek gıdaya geçiş süreci


Meyve Sebze Püre

Boon Pulp isimli ürün Bade için 6 yıl önce kullandığım meyve filelerinin geliştirilmiş hali adeta! Silikon ağız kısmı gövdeden ayrılıyor, içine meyveyi koyup aparatı kapatıp bebeğinize veriyorsunuz. Silikon ağızlıktaki deliklerden meyvenin püresini yemiş oluyor bebeğiniz. Yeni meyveler keşfetmek ve bunu boğazına kaçacak korkusu olmadan yapabilmek güzel. Fileleri yıkamak ve lekelerinden arındırmak kolay olmuyordu. Boon Pulp ürününde silikon başlık kullanıldığından temizlemesi de çok kolay. Berke bunu bazen de diş kaşıyıcı olarak kullanıyor :)


Akıtmayan Suluk

Yine mavi yeşil renklerinde olan Boon Akıtmayan Suluk a-kıt-mı-yor!!! Berke suyunu biberonla içiyor ama bazen de bardak veriyorum. Her iki sistemde de üstünü ıslatmayı seviyor :) Artık ıslanan kıyafetler, değiştirmek yerine akıtmayan suluğu eline veriyorum. Tabaklardan memnun kalınca aldığım bu suluğu kullanmaya yeni başladık, alışmaya çalışıyor. Su akıtamadığı için bazen kızıyor :)


Sıkma Kaşık

Berke ile dışarıda olduğumuz zamanlarda ara öğün olarak meyve varsa püre aparatını yanımıza alıyoruz. Eğer kavanoz meyvelerden yiyecekse Sıkma Kaşık yanımızda oluyor. Meyve püresi dışında yoğurt, çorba yada muhallebi yerken de sıkma kaşık kullanıyoruz. Haznesine doldurduğunuz ek gıda hazneyi sıktıkça ucundaki kaşık bölümüne geliyor. Keyifli bir yeme şekli Berke için! Ablası için de eğlenceli bir mama yedirme tekniği! Ablası da sıkma kaşık ile kolayca besliyor kardeşini.
Boon ürünleri BpA, PVC ve fatalat içermiyor.


ek gıda alışverişi


Boon Çim Biberon Kurutucu

Bebeğimin ek gıda ürünlerini bulaşık makinesinin üst rafında yıkayabilirim ama ben elimde yıkamayı tercih ediyorum. Onları kurutmak için özel çim aparat da mutfağıma ayrı bir hava kattı. Diğer tüm ürünlerimize uygun yeşil renkli çim görüntülü kurutucuda ürünler kolayca dik konumda durabiliyor. Süzülen su, alt kısımdaki tepsi alanında birikiyor.


Silikon Mama Önlüğü

Ek gıdaya geçişte bebeğinizin kirlenen önlükleri sizi yorabilir. Ben dışarı çıktığımda yanıma 4-5 önlük alıyorum. Her öğünde en az bir kez değiştiriyorum. Islanıyor, kirleniyor... Silikon mama önlüğü gibi bir şey olduğunu bilmiyordum. İnternette bulduğum bu önlükleri OiOi markasında görünce bir tane yeşil kaptım hemen. Sadece dışarıda değil evde de bu önlüğü bolca kullanıyoruz. Silikon mama önlüğünün kemerlerini doğru ayarladığınızda boyun kısmı da kapanıyor, kıyafetin altında kalmıyor. Önlüğün önündeki mini haznede yine damlayan akan mamalar toplanıyor. Belki bir porsiyon mama daha çıkar oradan :))
Kolayca yıkanıyor ve hızla kuruyor! Bu özelliğine bayılıyorum. Dışarıda iken bazen hemen yıkıyorum yada  ıslak mendille temizliyorum ve tekrar tekrar kullanıyorum. Büyük rahatlık!
ek gıdaya geçiş ürünleri

Bahsettiğim bu ürünlerle ilgili bir de video hazırladım. Ürünleri görmek, Berke ile kullanımı deneyimlemek isterseniz sizi YouTube/bademlebuduk kanalıma beklerim. İnstagram @bademlebuduk da ek gıda serüvenlerimizi paylaşıyoruz.



Tabi ek gıdaya geçişte bir de demirbaş ürün: Mama Sandalyesi var. Mama sandalyesi hakkında yeni bir post yazacağım. Yakında yayında olur. 
Bol iştahlı, keyifli ek gıda serüvenlerimiz olsun...






9 Kasım 2016 Çarşamba

Berke'nin en sevdiği oyuncakları

Bebeğinize oyuncak alıyor musunuz? Bebeğiniz oyuncakları seviyor mu? Siz bebeğinizin oyuncaklarını seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? 


Size bebeğimin oyuncak seçiminde nelere dikkat ettiğimi ve tecrübelerimi anlatacağım.
aylara göre oyuncak seçimi


Bebek için oyuncak seçimi / İlk 3 ay 

Doğduğu günlerde bebeğin dış dünya ile bağı annesi iken, büyüdükçe çevresine olan ilgisi artar. Berke yeni doğduğunda pusetine ve ana kucağına organik kumaştan bez oyuncaklar koyuyordum. Hatta hastane çıkışında da oto koltuğunda oyuncağı vardı :) Bazen ona sarılarak uyurdu. Bebekler üçüncü aydan sonra oyuncaklara merak duymaya başlar. Berke de üçüncü ayında oyun halısında vakit geçirmeye başlamıştı. Oyun halısının üzerinden sallanan çıngıraklar ve renkli parçalar ilgisini çekiyordu. Zamanla bu çıngıraklara uzanmaya başladı ve hatta onları tutmaya... Dönencesini de çok sevmişti! Her iki ürün hakkında daha önce  yazmıştım, üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.


4 aydan sonra bebek için oyuncak seçimi

4. aydan itibaren peluş oyuncaklarla tanışma zamanı geldi. Bebeğiniz bu dönemde uyku arkadaşı olarak da kendisine bir peluş oyuncak seçebilir. Oyun halısındaki ayna daha çok dikkatini çekmeye başlıyor. Ayna, bebeğin benlik kavramını desteklemektedir. Tabi ki bebekler için özel tasarlanmış kırılmaz aynaları kullanmalısınız. Zaman zaman oyun halısı dışında da güneş şeklindeki aynası ile oynamaya devam etti. Bu aylarda her şeyi ağzına götürür olmasıyla diş kaşıyıcılar da oyuncak sepetimize eklenmiş oldu. Kumaş kitaplar yine 4-6 ay arası bebeklerin hoşuna gitmektedir.


6 aydan sonra bebek için oyuncak seçimi

Bade'den kalma renkli küpleri sandıktan çıkarma zamanı geldi! Bade'nin severek oynadığı küpler iç içe geçebiliyor ve kule yapılabiliyor. Berke henüz 8 aylık olduğundan kule yapmayla değil kule yıkmayla meşgul oluyor bu aralar ama olsun :) Mama sandalyesi oyuncakları da Berke'nin favorileri arasında. Bu oyuncakları da bol bol ağzına sokuyor ve artık oyuncaklarını sallıyor, atıyor!
7. ayından itibaren desteksiz oturmaya başlayan Berke için oyun halısı artık sadece sırt üstü yattığı bir alan değil! Oyun halısı üzerinde oturarak oyuncaklarıyla oynamayı da çok seviyor.

Berke'nin ablası olduğu için oyuncak konusunda biraz daha şanslı olduğunu söyleyebilirim. Ablasının renkli ve oyuncak dolu odasına girdiğinde çıldırıyor, muzur bakışlarla gülüyor. Biraz daha büyüsem buraları talan ederim diyor sanırım :)
aylara göre oyuncak seçimi


Bunları da unutmayalım:

Bebeğinizi oyuncakları ile yalnız bırakmamanızı öneririm. Ne kadar güvenli de olsa bebeğinizi oyun oynarken gözetim altında tutmalısınız. 
Bebeğim oyuncaklarını ağzına soktuğu için onları sık sık yıkıyorum. Bulaşık sepetinde kuruduktan sonra oyuncak sepetine ekliyorum. 
Peluş oyuncakları bebeğimin yorgan ve örtüleriyle birlikte yıkıyorum. Ütülüyorum. 
Bebeğimin seyahat çantasında devamlı oyuncak bulunduruyorum. Dışarı çıktığımıza yedek kıyafet, bez kadar oyuncağa da ihtiyacım oluyor. Sepetindeki oyuncaklar ile çantadaki oyuncakları dönem dönem değiştiriyorum ki aynı oyuncaklardan sıkılmasın. 


Bebeğime oyuncak seçerken nelere dikkat ediyorum?

Sivri ve keskin uçlu olmaması
Üzerinde tel yada uzun ip bulunmaması
Tüylü olmaması
Pilli oyuncakların vida ve batarya bölümünün sağlamlığı
Minik parçaların çıkabiliyor olmaması

Bade, kardeşi Berke'nin oyuncaklarını size youtube kanalımızda anlattı. İzlemek isterseniz videoyu bu yazıya ekliyorum. Abla kardeş keyifle oyun oynuyorlar.

Oyuncak seçimi bebeğin gelişimi için çok önemli. Oyuncakların ve oyunların güvenliği de elbette çok önemli. 9. aydan sonra oyunlar ve oyuncak seçimleri için yine yazarım. Önerilerinizi yazarsanız sevinirim.
Bebeğinizle, ailenizle bol keyifli, çok oyunlu günler dilerim.