24 Temmuz 2018 Salı

Sokak Modasına Hummel İle Sportif Bir Dokunuş!


1923 yılında kurulan Hummel, futbol ve hentbol ile derin bağları bulunan ayakkabı ve spor giyim markası. Geçmişte Real Madrid, Tottenham Hotspurs, Aston Villa ve Danimarka milli futbol takımı oyuncuları tarafından giyilen marka, 1970'lerden itibaren geleneksel eşofman modellerini tekrar piyasaya sunarak  moda ve sporu uluslararası düzeyde bir araya getirdi. 2000'li yıllara girdikten sonra Jennifer Lopez, Pink, Paris Hilton, Jon Bon Jovi, Robbie Williams gibi ünlüler ile popülaritesini sağlamış oldu. Yaptığı küçük dokunuşlarla  büyük değişimler yaratan Hummel, bugün sunduğu farklı kombin seçenekleri ile hem sporun hem de sokak modasının vazgeçilmez markaları arasında yerini alıyor.



Şıklık ve rahatlık bir arada: Hummel ayakkabı

Günlük ya da spor kıyafetlerinizle uyum yakalayabileceğiniz kadın, erkek ve unisex Hummel ayakkabı modelleri ile şıklıkla rahatlığı aynı potada eritiyor. Ayakkabı modelleri hem sportif özellikleri hem de gündelik duruşu ile sokak modasının vazgeçilmez bir parçası. Yaptığınız her kombine ayrı bir duruş kazandıran markanın ayakkabı modelleri sahip olduğu geniş renk seçenekleri ile de birden fazla kombin yaratmaya imkan tanıyor. Gündelik hayatın koşuşturması sırasında hem trendy hem de rahat olmanın mümkün olduğunu kanıtlayan ayakkabılar ile kendi tarzınızı kolayca oluşturabilirsiniz. Giydiğiniz jean pantolondan, şık gömleklere geniş bir skalada farklı kombin seçenekleri yaratabilirsiniz. Şık bir eteğin ya da pantolonun altındaki Hummel ayakkabı ile sokak modasında bir adım önde olabilirsiniz. Zamansız ve zahmetsiz şıklığı yakalamak için bu kombinleri hayatınıza sokmaktan çekinmeyin.

Fonksiyonel sokak tarzınızı yaratın: Hummel eşofman

Hummel eşofman modellerini konforlu kullanımı ile hem spor yaparken hem de kendinizi rahat hissetmek istediğiniz her alanda kullanabilirsiniz. Geleneksel bakış açısıyla tasarladığı ürünlerle  modada fark yaratırken rahat giyimin öncüsü olmayı başarıyor. Günümüzde eşofman altlarının yarattığı etki, sokak stilinin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bu modayı yakalayarak hayatınıza uygulamak elinizde. Eşofman altınızı hem farklı kumaşlardan üretilmiş ceketlerle hem de Hummel eşofman üstleri ile rahatlıkla kombinleyebilirsiniz. Eşofman ile yarattığınız kombinleri gündelik hayatta her aktivitede kullanabilirsiniz. Arkadaşlarınızla buluşmak için kafeye giderken, eşofman altınızı bir kısa tişörtle tamamlayabilir; hem trendi yakalayabilir hem de rahatlığın tadını çıkarabilirsiniz. 

Kolay kuruma özelliği ile spora koşun: Hummel tişört
Tişörtler gündelik hayatın vazgeçilmez parçalarından birisi. Hem etek, hem pantolon, hem de eşofman kombinleri ile tişörtler birden çok tarz yaratma imkanı sağlıyor. Günlük hayatın anahtar parçası olan tişörtleri basit uygulamalar ile tarzınıza uygulayabilirsiniz. Bu noktada Hummel tişört çeşitleri farklı renk ve kombinasyon seçenekleri ile tarzınızı tamamlamanıza olanak sağlıyor. Özel tasarım desenleri ile birlikte Hummel tişörtleri gündelik hayatta hemen her yerde tercih edebileceğiniz gibi sade dizaynı ve kolay kuruma özelliğine sahip olan  Hummel tişört serisini spor yaparken de giyebilirsiniz.

Dinamik bir duruş için: Hummel şort

Hummel şort modelleri spor için muhteşem bir tercih. Hareketli tasarımı ve kaliteli kumaşları ile spor yaparken hem dinamik bir duruş sergileyebilirsiniz hem de farklı modellerle tarzınızı sporda da yansıtabilirsiniz. Diz altına kadar uzanan modeller ile hem iç hem dış mekanlarda fark yaratabilirsiniz. Özellikle yaz aylarında hafif kumaşları ve rahat modelleri sporunuzu renklendirirken, sokakta, evde hayatın her alanında size konfor katar.
Lider spor markaları arasında akla ilk gelen isim olan Hummel'a ait tüm ürünleri Markastok web sitesinde bulabilir, en son trendlere kolayca ulaşabilirsiniz. Koşulsuz müşteri memnuniyeti ve %100 orijinal ürün garantisi ve  fiyat avantajları ile Markastok'ta kolay alışverişin keyfini çıkarabilirsiniz.


18 Temmuz 2018 Çarşamba

yaz tatilinde maksimum fayda

Henüz daha okullar kapanmadan yaz tatili için plan ve projeler başlamıştı bizim evde. Koskoca 3 ay hiç bir şey yapmadan geçmezdi illa ki ama yaz tatilini verimli geçirmek için biraz çabalamak gerekiyor. Yaz tatili çocuklarımız için yenilenme, kendini geliştirme ve dinlenme için çok büyük fırsat.


Kendi çocukluğumu hatırlıyorum da en çok eğlendiğim ve hatta unutamadığım yaz tatilim tenis kursuna gittiğim yazdı! Yani uzun okul hayatımda pek çok yaz tatilim oldu, kurslara vs katıldım birkaç kez, her yaz sahile deniz tatiline de gittik ama en sevdiğim arkadaşlarımla katıldığım tenis kursu yazıydı. Dolu dolu geçen bir yazdı. 

Okullar daha kapanmadan Bade için kurs, aktivite vs araştırdım. Zira belediyeye ait kursları geçen sene kayıt zamanında tatilde olmamız nedeniyle kaçırmıştık. Bu yaz sebat ettim, kayıtların başladığı gün kayıt işlemlerini tamamlamıştık. Belediyelerin hazırladığı yaz okulları için okullar kapanmadan merkeze giderek kayıt tarihlerini öğrenmenizi tavsiye ederim. 

Bade için seçtiğimiz kurslar; İngilizce, tiyatro, kara kalem 
Benim katılmasını istediğim ama Bade’nin tercih etmediği aktiviteler de var tabi; zeka oyunları, satranç gibi.
Tabi ki onun tercihlerine saygı duyuyorum, istediği kurslara katılıyor. 3. Sınıf öncesi ingilizce ne öğrense kardır. Tiyatro için hep yeteneği olduğunu düşünmüştüm belki devam ederiz başka bir kurs ile... Resim yapmayı da çok seviyor bu yüzden kara kalem derslerine de zevkle katılıyor. 
Tabi ki bütün yazı evde televizyon karşısında geçirmesini istemez hiç bir ebeveyn, bu da bir emek işi; kurs saatlerinde hazır olmak, kursa gitmek ve ders boyunca beklemek de ebeveynlere düşüyor. 

Yeni arkadaşlar edinmesi, faaliyetlerle dolu dolu vakit geçirmesi ve kazandığı donanım sayesinde yaz tatilini en verimli şekilde geçirmesi bizim için çok önemli. Elbette bol bol kitap okumayı da ihmal etmiyoruz. Kitaplarla ilgili bazı çalışmalarımız var, onları da bir başka yazıda paylaşırım. Herkese iyi tatiller 




17 Temmuz 2018 Salı

diş sandığımız enfeksiyon

Bebeğinizin en çok zorlandığı dönem sorulsa kuşkusuz genel cevap diş çıkarma olur bence, siz ne dersiniz? Gerçi bazı bebekler, çocuklar bir belirti ya da huzursuzluk yaşamadan diş çıkarıyormuş ama bana denk gelmedi galiba... Berke geçen hafta rahatsızlandığında direk diş diye yorduk ama değilmiş! Biz ikinci azılar geliyor derken, üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyormuş. 

azı dişlerin çıkması

Berke 28 aylık oldu. Birkaç hafta önce yine ateş, ishal, huzursuzluk ve elin her daim ağızda olması belirtileriyle azı dişlerini çıkardığına kanaat getirmiştik. 2-3 gün süren bu belirtilerden sonra toparlanmıştı. Ağzını açıp tek tek dişleri de kontrol edemediğim için azılar tamam diye düşünmüştüm. Diş çıkarma tablosunu sık sık kontrol ederim. “Bu iki ay içinde bir diş çıkarma dönemi geçireceğiz” derim. Son azılar için ay aralığı epey geniş olduğundan her az bekliyorduk açıkçası.

arka azılar ne zaman çıkar

Pazar günü akşam üstü başlayan belirtiler için önce “acaba grip, nezle gibi bir şey mi” diye düşündüm. İştahsızlık, huzursuzluk ve hafif ateş ile başladı. Dışarıda idik, eve geldiğimizde elini ağzına götürerek ağlamaya başladı. Diş takvimini tekrar kontrol edince “vira Bismillah” dedik. Arka azılar geliyor diye düşündük.

İştahsız olduğu için yemek konusunda ısrarcı olmadım, olamadım. Hiç keyfi olmadığı için arabalarıyla bile oynamadı. Beni devamlı yanında istedi. Pazartesi günü sabah 7’de ayaktaydı. Tabi gece de doğru düzgün uyumadık. Okula da götürmedim haliyle... Elini ağzına götürüp ağlıyor, salya akıtıyor. Halsiz olduğu için ya koltukta ya da kucağımda dinleniyor. Bütün gün yediği içtiği ise yok denecek kadar az! Öğlen uykusunda  da yarım saat kadar uyuyup sancı ve ağlama ile uyandı. Birkaç kez parmağımı ağzına götürüp ısırmaya çalıştı, dişler epey sağlam, keskin! Tabi elimi ağzına götürmesine izin vermedim.
4 adet büyük arka azı dişi kolay gelmiyor-muş diye düşünüyordum!!!

Ateşi de çok yükselmediği için aklıma dişten başka bir şey gelmedi. Doktoruyla belirtileri paylaştığımda ağız içi enfeksiyon olabilir dedi ve biz hemen doktorumuza gittik. Evet doğru tespit: ağız içi, damak yara dolu!!! Doktor bey bu aralar bu enfeksiyonun çok yaygın olduğunu söyledi. Hava yoluyla bulaşan bu hastalık çocukları çok zorluyormuş. 1 hafta içinde tamamen iyileşir demesiyle biraz rahatladım. Doktorumuzun verdiği ilaçları dediği gibi günde 4 kere kullanmaya hemen başladım. Mavi renkli mürekkep gibi bir ilaç vardı ki o çok fena idi!!! O ilacı ağzına sürdüğümde feryat figan ağlıyordu. Sanırım açık yaraları yakıyor canını... Neyse ki ikinci günde mavi ilaç için de ağlamamaya başladı, çok şükür iyileşiyordu. 

bebeklerde ağız içi yara

Böyle zor bir ''1 hafta'' geçirdik. Berke tabi epey süzüldü, yemeden içmeden kesildi. Yukarıdaki fotoğraftaki göbekli halinden eser yok şimdi!! Oyun grubuna da 1 hafta devam edemedi, tamamen iyileşmesini bekledim ki hastalık başka çocuklara da bulaşmasın. Hafif ateş ve elini ağza götürme, salya akıtma gibi belirtileri nedeniyle diş çıkarma sanabileceğiniz bu hastalık için sizi de uyarmak istedim. Doktorun görmesi ve teşhis koyması çok çok önemli.
Sağlıklı günler dilerim.



16 Temmuz 2018 Pazartesi

Yağ Aldırma Yöntemi İle Hayatınızdaki Fazlalıklardan Kurtulun!


Estetik görünümde en fazla vücut şeklimize önem veririz, fakat aynı zamanda da en büyük problemlerin arasında fazla kilolar yer alır. Fazla kilolardan kurtulmak veya vücut şeklimizi korumak ise bazen tüm çabalara rağmen sonuçsuz kalabilmektedir. Bunun için de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yağ aldırma operasyonları çok sık yaptırılmaktadır. Yağ aldırma, en yaygın yapılan estetik operasyonları arasında yer alsa da, hakkında en çok yanlış bilginin dolaştığı bir operasyondur.

Yağ Aldırma Operasyonu Hakkında Yanlış Bilinenler Ve Aslında Gerçekler Nelerdir?

Toplumdaki genel kanının aksine öncelikle anlaşılması gereken yağ aldırma bir zayıflama operasyonu değildir, kontür düzeltme işlemidir. Önemli olan kilo vermek değil, bölgesel fazlalıkları düzelterek hastanın biçimlenip şekillenmesidir. Yağ aldırma işleminde, işlemin gerçekleşeceği bölgelere öncelikle birkaç milimlik kesiler uygulanır. Bu kesilerden içeriye sıvı enjekte edildikten sonra kanül adı verilen ince tüpler lokal bölgelerdeki yağ dokusuna yerleştirilir ve vakum ile yağ dokusu emilerek vücuttaki yağ hacmi istenilen ölçülerde azaltılır. Günümüzde ise gelişen teknoloji ile birlikte kesiksiz yağ aldırma operasyonları da mümkündür. 4 ana yağ aldırma (liposuction) yöntemi vardır; klasik liposuction, ultrason yardımlı liposuction, lazer yardımlı liposuction ve radyofrekans yardımlı liposuction. Bu yöntemlerden ise cilt kalitesini arttırırken aynı zamanda sıkılaşma sağlaması klinik ve deneysel olarak ispatlanmasından dolayı lazer yardımlı liposuction en çok tercih edilen ve uygulanan yağ aldırma işlemidir. Lazer yardımlı liposuction; lazer yardımı ile parçalanan yağ dokuları vakumlanarak dışarı alındıktan sonra tekrar uygulanan lazer ile cildin ısıtılarak sıkılaştırma işlemdir. Operasyon sonrasında ise yaklaşık 10 günlük korse kullanımı ile birlikte kişi yaklaşık 4 hafta sonra normal rutinine dönebilmektedir. Klasik liposuctionda 4 litreye kadar yağ alımı yapılabilirken, lazer liposuction 1-1,5 litre ile sınırlı kalmaktadır. Klasik liposuctionun uygulandığı her bölgeye lazer liposuction da uygulanabilmektedir. Çene altı, kollar, iç-dış bacak, meme bölgesi, karın, diz kapağı gibi vücutta yağ olabilecek her bölge için yağ aldırma operasyonu yapılabilmektedir. Daha çok kadınlar tarafından tercih edilen yağ aldırma operasyonlarını bugün çok sayıda erkek tercih ediyor. Özellikle karın yağı aldırma konusunda ve meme bölgesine yapılan operasyonlar erkeklerin tercih ettiği operasyonlar arasında.
zayıflama


Yağ Aldırma Operasyonu Kimler İçin Uygundur?

Yağ aldırma operasyonu herkese yapılabilmektedir. Fakat yağ aldırma operasyonu bir kilo verme işlemi olmadığından dolayı kişinin ideal kilosuna yakın olması beklenir. Bunu dışında herhangi bir sağlık sorunu olmayan yaklaşık 20 ile 65 yaş arası her kişiye yapılabilmektedir.

Yağ Aldırma Operasyonu Sonrası Merak Edilenler...

Yağ aldırma ameliyatı sonrasında en çok merak edilen konu derideki sarkma ve çökmelerdir. Lazer yardımlı liposuction, geleneksel yağ aldırma operasyonlarının aksine cildin kalitesini arttırıp sıkılaşma sağladığından dolayı sarkma, çökme ve dalgalanma problemlerini ortadan kaldırmaktadır. Diğer bir merak edilen konu ise yağ aldırma operasyonu sonrası yağların vücutta yayılarak, farklı bölgelerde şiş bir görüntüye yol açmasıdır. Vücuttaki yağ hücre sayısı, kişi ergenliğe girdikten sonra sabit kalır. Kilo alımında ise vücuttaki yağ hücre sayısı artmaz, yağlar hücrelerde depolanarak genişlemeye sebep olur. Yağ aldırma operasyonları ile uygulanan bölgedeki yağ hücre sayısını azaltılır. Şayet operasyon sonrasında kişi fazla kilo alırsa,  liposuction yapılan bölgelerde yağ hücresi olmayacağından dolayı bu bölgelerde kilo alımı gerçekleşmez; diğer bölgeler ise kilo alacağından dolayı buralarda daha şiş bir görüntü oluşur. Bu sebeple yağ aldırma operasyonları sonrasında sağlıklı beslenmeye dayalı bir hayat tarzı ve düzenli egzersiz vücut şeklinin korunmasında önemlidir.
Yağ aldırma operasyonları ile elde edeceğiniz estetik görünüm hayatınıza, vücudunuzdaki değişiklikten daha fazlasını katacaktır. Bu konuda uzman bir hekim arıyorsanız ve kendinizi deneyimli ellere teslim etmek istiyorsanız, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alpaslan Topçu’dan randevu alabilirsiniz.
https://www.alpaslantopcu/