21 Ekim 2021 Perşembe

Yason Burnu Perşembe/Ordu

Bu yaz uzun bir tatilimiz vardı ve çoğunu Amasya'da geçirdik. Gitmeden önce farklı şehir gezileri planları yapmıştık. Hepsini tamamlayamasak da bir kısmını gezebildik. Gezdiğimiz şehirlerden bir tanesi de Ordu idi. Ordu'nun Perşembe ilçesi Yason Burnu bizi hayran bıraktı. 

Yason Burnu Perşembe/Ordu


Ordu'da Perşembe'de oturan arkadaşlarımıza kahvaltıya gittik. Mükellef bir sofra, sarmalar, Samsun pidesi sıcacık güler yüzleriyle bizi karşıladılar. Evlerinin öyle güzel bir manzarası vardı ki sormadan edemedim: Her gün bu manzaraya uyanmak büyük şans farkında mısınız dedim. Salon, mutfak ve kocaman bir balkon kesintisiz deniz manzarasına sahip bir dairede oturuyorlar. Salondaki masada kahvaltı yaparken bile Karadeniz gözümüzün önünde... Pek bakmıyoruz bile dediler, alışmışlar :) Ne büyük nimet! İnsan içinde yaşayınca çoğu şeyin farkında olmuyor değil mi?

Birlikte Perşembe'nin köyünde bir başka arkadaşı ziyaret ettik. Köy dediğime bakmayın yokuşlarda çeşitli evler var ve buna köy diyorlar. Köy evi gibi de düşünmeyin son derece lüks bakımlı evlerin ış balkonunda yeşilliklere ve denize karşı kahvelerimizi içip bir çay bahçesine gittik. Çay bahçesi de yine denize sıfırdı tabi, yan taraftan merdivenlerle inip deniz kenarına geçtik. Karadeniz sularında ayaklarımı suya soktum, biraz da dalgalar olduğundan üstüm başım ıslandı neyse ki tedarikliyimdir her zaman :) 


Yason Burnu Perşembe/Ordu


Bir sonraki durak olan Yason Burnu'na gider gitmez üstümü değiştirdim. Karadeniz sahili bouınca üzerinde kilise olan tek yarımada ve buradan güneşin doğuşunu da batışını da keyifle izlemek mümkün. Biz öğleden sonra gittik. Neredeyse güneşi batırana kadar oradaydık.  

Yason Burnu Perşembe/Ordu


Altınpost Efsanesi'nin geçtiği yer burası: Yason Burnu

Efsaneye göre Herakles döneminde Herkül'ün de olduğu bir grup 'altın post'u ele geçirmek için Karadeniz kıyılarına gider. Ancak Yason'da ejderha görünümlü kuşlarla karşılaşırlar. Büyük bir çekişme sonucunda kuşları yenerek altın postu aramaya başlarlar ancak bulamayınca adayı lanetleyerek geri dönerler. 


Yason Burnu Perşembe/Ordu


Kilise ziyarete kapalı idi. Ancak manzara öyle güzeldi ki saatlerce izlemekten kendimizi alamadık. Belediyenin yaptırdığı özel banklar dinlenme koltuğu şeklinde idi ve bence harikaydı. Ayaklarınızı uzatıp termoslarca çayınızı içebilir huzurla güneşin batışını izleyebilirsiniz. Biz hazırlıksız gittiğimiz için büfeden aldığımız sodaları içtik ve acıkınca da kalkmak zorunda kaldık. Böyle manzara izlemek bana göre değil derdim ama Yason Burnu'na hayran kaldım. Eğer bu bölgeye giderseniz mutlaka görmenizi öneririm. 




19 Ekim 2021 Salı

blog yazmak mı instagramcılık mı

Sosyal medya hem çok güzel hem de birazzzzzz tehlikeli!!! Siz ne dersiniz? Çocukların kullanımından bahsetmeyeceğim, biz yetişkinlere olan etkilerinden kendi deneyimlerimden örnekler vermek istiyorum sadece. Biliyorsunuz birçok sosyal medya sitesinde aktif olarak bulunuyorum. İnstagram sayfam, youtube kanalım, facebook sayfam var.... Aslında o kadar da çok değilmiş :)


2013 yılından beri de blog yazıyorum. Kendi internet sitemde deneyimlerimi paylaşıyorum. O zamanlar buralar dutluktu demeden geçemeyeceğim maalesef... Takipleşir, yorumlar yazar ve okurduk. Evet yayınlarımızı okurduk! Şimdilerde okunma oranları da düştü maalesef. Eskisi gibi yoğun olmasa da yazmaya devam ediyorum. Burada görsel değil içerik yani yazı daha önemli. Her zaman blogların çok daha güçlü olduğuna da inanıyorum. 

İnstagram'ın yeni çıktığı zamanlar tutmaz o der, blog yazmaya devam ederdik. Sonra İnstagram öyle bir tuttu kiiiii bloglar geri planda kaldı. O dönemde hızla yükselen hesaplar, yeni girenleri görünmez kıldı. Sonra hashtag olayı patladı gitti! Sahte hesaplarla popülerlik kazanmayı da burada ele alamayacağım çünkü çok derin bir konu onu da başka zaman konuşalım.

Buraya da 2014 yılından bir fotoğraf ekleyeceğim, İnstagram ile tanıştığım yıllardan eski bir fotoğraf koymak istedim. Tablette kurduğum instagramdan bir selfie :)

blog yazmak bademlebuduk


İnstagram'a rakip olacak diye bir snapchat çıktı ki düşman başına! Neyse ki anlık hikaye özelliğini instagram hemen ekledi de snapchat de rafa kalktı çok şükür. 

Velhasıl kelam artık sosyal medyada İnstagram'ın borusu ötüyor. 

Ben de instagram sayfası açtım tabi taaa o zamanlarda... İnstagram ile bir dargın bir barışık ilişkimiz devam ediyor. Neden derseniz orada paylaşım yapmak ile burada yapmak arasında dağlar kadar fark var bence. 

Blog yazarken çok daha fazla emek harcıyorsunuz. Düşünüyor, derliyor ve yazıya döküyorsunuz.

Blog okur kitlesi çok daha üst düzey -benim fikrim- 

Blogda sizi takip eden sizin yazılarınızı, dilinizi beğeniyor ve özellikle girip bakıyor. 

İnstagram hesabı olan herkese her paylaşımınız alakalı ya da alakasız görünebiliyor. 

İnstagram paylaşımlarında herkes hedef kitleniz... Tüm dünya!

Kitle yazıya değil, görsele odaklanıyor. 

İnstagram paylaşımları çok çabuk tüketiliyor.

Paylaştığınız şey 1 saat içinde geçmişte kalıyor... 

Puffffff çabucak tüketiliyor.

Oysa blogda 'ipek kirpik yorumlarım' 'hamilelere söylenmemesi gerekenler' yazım 'Eminönü Şark Han gezisi' yıllar geçse de güncelliğini koruyor ve hala çok okunuyor. 

İnstagramda ne kadar duygu düşünce anlatsanız da insanlar yine görsel ile ilgili yorum yapıyor. Okumuyor!

Neyi nereden aldın, link var mı, nereye gitmiş bakayım, yine çok güzel vs instagramın muhabbeti bu ve bana uymuyor!!!

Aslında benim kırılma noktam takip etmesini istemediğim tanıdıkların da beni takip etmesi ile oldu -maalesef-
Siz ne kadar takma, görme, engelle deseniz de yapamıyor ve her paylaşımda onları da düşünüyorum. Bu da benim eksiğim, ne yapacağımı ne yapmam gerektiğini bilmiyor ve sadece bekliyorum. Ben de bunu aşacağım, zaman sadece biraz zaman... 









13 Ekim 2021 Çarşamba

doğum günü hediyesi

Ekim ayı bizim için oldukça özeldir. Öncelikle cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü! Doğum günleri nedeniyle de her hafta neredeyse bir kutlama olduğundan biraz da masraflıdır diyebilirim. Eşimin, ablamın, eniştemin doğum günleri bu ayda kutlarız. Bir de rahmetli anneciğimi de anmadan geçemeyeceğim, o da 29.Ekim doğumlu... 


Agua di polo alışveriş yorumları




Herkese ve tabi kendime de tek bir markadan sipariş vererek bu ayın doğum günü hediyelerini de tek kargo ile halletmiş bulunuyorum. Öncelikle eşim için bir kol saati ve parfüm düşündüm. Meşhur alışveriş uygulamalarında gezerken Aqua Di Polo markasından güzel bir saat buldum. Güzel de bir indirime girmiş, kaçırmamak için sepete attım. Baktım ki aynı markanın parfümleri de var. Hemen parfümü de ekledim. Hafif, şık görünümlü bir erkek saati seçtim. Kendime de rose gold renkte dijital bir saat düşünüyordum hepsini tek markada bulunca tabi ki kaçırmadım. Benim seçtiğim saatte sadece 15.000 den fazla yorum vardı! Demek ki bu markayı keşfetmekte ben çoooook geç kalmışım... Saatin paketlemesi hakkında endişeliydim ancak ertesi gün kargoya verilen saatin özenle paketlenmiş halde bana sorunsuzca ulaşması içimi rahatlattı. Kargo taşıma şartları nedeniyle kutusuz ancak baloncuklu pakette korunaklı şekilde geldi ürünler. Saatleri henüz kullanmadığımız için ürün kalitesi vs hakkında bilgi veremiyorum ancak kargo sorunsuz ve paketleme gayet güzeldi. Biraz kullandıktan sonra deneyimlerimi sizinle paylaşırım. 

Aqua di Polo erkek saati

Aqua Di Polo markasında ürün çeşitliliği öyle fazla ki diğer ürünleri de denemek istedim. Bir diğer siparişim de kadın parfüm, deodorant, kolonya ve çanta üzerine oldu. 

Mandarin deodorant kolonya hakkında olumlu yorumlar almıştım zaten. Denemenin tam zamanı diyerek sepete önce onu ekledim. 

En çok olumlu yorum alan kokulardan La Rocca eau de parfum ve deodorant da sepetime eklendi. 

Arabada kullanmak için mis kokulu bir kolonya seçtim. Misafire ya da günlük hayatta da kullanılacak Bamboo Green Tea de benim size tavsiyem olsun, kokusuna bayıldık.

Aqua di Polo deodorant


Aqua di Polo marka ürünleri


Bir blogger için her yerde her zaman yazmak çok önemli değil mi? Laptop çantamı da yenilemek için bu güzel indirimleri kaçıramazdım... Laptop çantasını sırta takılır tercih ediyorum. En az iki tane de gözü olmasını gerekli görüyorum, malum şarj aletleri vs az yer tutmuyor. Bu nedenle çantayı da kullanışlı buldum. Suya dayanıklı kumaş zaten olmazsa olmazımız!

Aqua di Polo laptop çantası



İşte ev ekonomisini de düşünerekten indirimlerden faydalanarak tek marka üzerinden alışverişimi tamamladım. Kargonun hızlı gelmesi, ürünlerin iyi paketlenmiş olması benim için çok önemliydi, bu nedenle tavsiye edebilirim. Keyifli günler diliyorum...





11 Ekim 2021 Pazartesi

Formula 1 İstanbul GP'de Zafer Valtteri Bottas'ın

Formula 1 İstanbul GP bu hafta İstanbul'da idi. Eşim de bir Formula 1 hayranı ve izleyicisi olarak yarışa katıldı. Yani katıldı derken izlemeye gitti. Yıllardır televizyondan heyecanla takip ettiği bu yarışlara izleyici olarak dahil olması beni çok mutlu etti. 


Bu güzel yarıştan bana gelen videoları birleştirerek youtube kanalıma yükledim. Hem anı olarak kalsın hem de meraklılarına ulaşsın diye. Siz de izlemek isterseniz videoyu aşağıya ekliyorum. 



Şimdi biraz da yarıştan haberlere yer verelim. 2021 Formula 1 Dünya Şampiyonası 16. ayağı Türkiye Grand Prix kazananı Mercedes pilotu Valtteri Bottas oldu. Bottas kupasını TBMM başkanı Mustafa Şentop'tan aldı. 

İkincilik Max Verstappen'in oldu. 

Mercedes zirvedeki yerini koruyor. Bottas ve Hamilton'ın dereceleriyle puanını 433.5'e yükseltti. 

Red Bull 397.5 puanla ikinci, Mc Laren 240 puanla üçüncü sırada yer alıyor. 


Formula 1 İstanbul  Valtteri Bottas'ın



Bir sonraki yarış 22-24.Ekim tarihlerinde ABD'nin COTA pistinde yapılacakmış. Acaba oradan da özel görüntüler gelir mi?






10 Ekim 2021 Pazar

fırında kabak

Kabak yaz kış en sevdiğim sebzelerden biridir. Kabak dolması, mücver, kızartma derken her türlüsünü severim. Hatta mercimek çorbalarına bile eklerim. Şimdi de size şipşak hazırladığım pratik bir tarifimden bahsedeceğim. Fırında kabak, kiş görünümlü! Yapımı çok kolay, malzemeler zaten çok basit. Hadi tarife geçelim.

fırında kabak


Bir kabak sever olarak geçen gün yine kabak dolması yapmıştık. Oyulan kabakların içlerini bir buzdolabı poşetinde saklamıştık. Ben böyle durumlarda ya mücver yapıyorum ya da çorbaya katıyorum bu içleri...,

Bu hafta sonu da fırında önce börek sonra da kek yapınca buzdolabında elime kabak içleri geldi. 

Kabak içlerini blenderdan geçirdim. 

1 yumurta ve birkaç kaşık yoğurt ekleyerek yine blender yaptım.

Aldığı kadar un ve yarım paket de kabartma tozu ekleyerek harcımı hazırladım. Kek kıvamına gelene kadar un ekledim.

Bol nane, biraz kekik, biraz pul biber ve tuz ekledim. Kabağa çok yakışan dere otunu maalesef hiç ama hiç yemiyorum. Siz severseniz ekleyebilirsiniz. 

Yağlı kağıt serdiğim küçük fırın kabıma harcı döktüm. 

Üzerine kaşar rendesi, biraz baharat ve biraz dilim zeytin ekleyip verdim fırına...

fırında kabak


15-20 dakikada kontrollü olarak pişti. Biraz ılıdıktan sonra da mutfak makası ile dilimledim. 
Dilerseniz üzerine yoğurtla ya da sade olarak keyifle yiyebilirsiniz.
Afiyet olsun şimdiden...




8 Ekim 2021 Cuma

Veba Geceleri okudum bitti

Yaz başı merakla okusam okusam dediğim kitabı yaz sonu bir komşum bana okumam için verdi. Sohbet sırasında Orhan Pamuk Veba Geceleri kitabını çok merak ediyorum demiştim, o da ben okuyorum ama 'bir türlü gitmiyor, çok sevmedim' demişti. Keşke okumasaydım dediğim bir kitap oldu...

Veba Geceleri okudum bitti


Orhan Pamuk klasik tarzını mutlaka biliyorsunuz, burada detaylandırmaya gerek görmüyorum. Hayatımıza bu ismi lazım değil virüs girdiğinden beri sokağa çıkma yasakları, salgın önlemleri hepsini derinden yaşadık. Tarihte de veba salgını olduğu sırada Osmanlı topraklarına ait bir adada geçen olayların anlatıldığı kitapta hem tarih hem entrika hem de 'düşmanlık' bir arada anlatılıyor. Hani 'içim şişti' deriz ya kitabı her elime aldığımda benim de içim şişti... 

Sanki bu dönemde hemen çıksın, satış rekorları kırsın diyerek alelacele yazılmış olabilir mi diye de düşündüm açıkçası. Orhan Pamuk kalemi mi acaba düşündürdü.

Tarih kitabı desem değil, tarihi bir roman desem hiç değil...

Ben tabi ki bir edebiyat eleştirmeni değilim. Kendi halinde sıradan bir okurum. Ancak müslümanlara, Osmanlı'ya bu kadar da olumsuz duygu yansıtılmış olması bana biraz tuhaf geldi. Minger'deki yasaklara müslümanlar uymuyor peki adanın kalanı ne yapıyor? Bence kitapta biraz abartılı anlatımlar yapılmış. 

İlk yarısında çözmeye çalıştığımız cinayet vs sürükleyici iken ikinci yarısında olaylar bambaşka bir boyuta geçti.

Orhan Pamuk kalemini tekrar düşündürttü bana, Kızıla Boyalı Saçlar'ı çoook severek okumuştum. 

Siz bu kitabı okudunuz mu?

Nasıl hissettirdi size?




2 Ekim 2021 Cumartesi

Yeni Hidroten serisi

Koca yazı bitirdik bile... Ben hala nasıl geçti anlamadım orası ayrı da... Güneş, kum, deniz, bronzluk derken tam da şu mevsimlerde ciltler kurumaya başladı değil mi? Arkadaşımın önerisiyle yeni bir ürünle tanıştım. Çok da beğendiğim için sizinle de paylaşmak istiyorum. Doğa harikası Yeni Hidroten Ailesi'ne 'merhaba' diyelim.  

Yeni Hidroten serisi


Yaz kış yüzüme nemlendirici kullanırım. Yüzümü yıkar yıkamaz nemlendiricimi sürerim. İçerik konusunda hassas olduğum kadar çabuk emilmesi ve uzun süre etkili olması da benim için önemlidir. 

Hyaluronik Asit, Hamamelis Yaprağı Ekstratı ve Provitamin B5 ile zenginleştirilmiş Hidroten Yüz Kremi, içeriğindeki Shea Yağı sayesinde de cilt tarafından kolayca emiliyor. Etkisini de gün boyu koruyor. Kesinlikle yağlı bir his bırakmıyor. Bu gerçekten de kremlerde çok önem verdiğim bir şeydir. Gün içinde tekrar tekrar uygulamama gerek kalmıyor, bu sebeple de benden bir 100 puan!!!

*Her cilt tipine uyumlu / Paraben - renklendirici içermiyor.

Yeni Hidroten serisi


Hidroten Nemlendirici Bakım Kremi iki farklı boyutta el ve vücut için zengin içerikli dış etkenlere karşı cildi koruyor. Cilde parlaklık ve esneklik veriyor. Su bazlı olduğu için de günlük kullanıma uygun. Çantaya at çık ürünü! 

Yeni Hidroten serisi


Yine bu seride Onarıcı Merhem, Vücut Losyonu (pompalı şişe), Pişik Kremi, Çatlak Kremi, Bebek şampuanı gibi ürünler de bulunuyor. Benim kullandığım iki üründen deneyimlerimi sizinle paylaştım. Trendyol, hepsiburada gibi uygulamalarda kolayca bulabileceğiniz gibi internet üzerinden de markanın sitesinin girerek inceleyebilirsiniz. Sizin için bir de link paylaşıyorum: https://ty.gl/9mlfda3jd9 

Neme doymuş, sağlıklı günler dilerim.