Günler yavaş, yıllar hızlı geçiyor derler ya, ben de onu yaşıyorum sanki bu aralar. Kurumsal hayattan ayrılalı neredeyse bir yıl olacak! Sanki daha dün ofise gidiyormuşum gibi geliyor bana. 12 yıllık iş hayatım bundan tam bir yıl önce sona erdi - şimdilik... Kurumsal hayattan ev hayatına geçiş kimi zaman sancılı kimi zaman da keyifli oldu benim için.
Liseden sonra ara vermeden direk üniversiteye başladım ben. Çok istediğim bölümü kazanamamış olmama rağmen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü ile eğitim hayatıma devam ettim. Üniversitede dersler çok iyi gitmeyip, okul da bir sene uzayınca evlilik planlarımızı ertelemeden okulun 5. yılını bitirdiğimiz yaz evlendik biz.
Evlendikten bir hafta sonra çalışmaya başladım. Evde ne yapılır bilmem ben diyordum o zamanlar. Hatta bazı arkadaşlarım evlendikten sonra çalışma hayatlarına ara verdiler. Sebep: evime alışayım! Bunu ise hiç anlayamadım!!! Ben evlenip evime alışamadan çalışma hayatına adım atmış oldum. Maddi durumlar, tecrübe olmaması vs nedeniyle küçük bir şirkette çalışmaya başladım. O zaman aldığım maaş ev kiramızın yarısı ediyordu! Düğün, ev eşyaları gibi hiç bir konuda borcumuz olmamasına rağmen evin geçiminden BİZ sorumlu idik. Aileler gerekeni yapmış, iş bize düşmüştü...
Çok da sevmediğim halde çalışmaya devam ettim.
Oradan ayrıldıktan sonra daha kurumsal bir yerde, büyük bir holding bünyesinde çalıştım.
Üçüncü işim ise 10 yılı devirdiğim özel bir şirket oldu. Şimdilik de son işim oluyor kendisi :)
İkinci bebeğin gelmesi ve kızımın ilk okul birinci sınıfa başlaması sebebiyle çalışma hayatıma ara verdim. İyi mi yaptım?
- Birinci sınıf gerçekten çok önemli! Kızımın okul hayatının ilk yılında onun yanında olmak ve derslerinde yardımcı olmak istedim. Çok da iyi yapmışım. İşten gelip ödevlerle ve kızımla ilgilenmek hiç de kolay olmayacaktı... Okul toplantıları, gösterilerine katılamayacaktım... Ki bu konuda blogumda pek çok kez yazdım bir çalışan anne olarak yaşadıklarımı...
- Bebeğimi kendim büyütmek istedim. Badem kızım 11 aylık olana kadar da evdeydim. 11 aydan sonra bebeğimi bırakıp işe gitmek çok zor gelmişti. Hele de bir başkasına bebeğinizi emanet etmek!!! O zaman şartlar bunu gerektiriyordu... Neyse ki Allah karşımıza iyi insanlar çıkardı... Evet hala destek alıyorum bebek bakımı, ev işleri için...
- Kardeşin ailemize katılmasıyla büyük çocuğun daha çok ilgiye ihtiyacı olduğunu kabul etmek gerek.
- Bir de merak vardı bende :) Evde olsam nasıl olur, evde hayat nasıl? benim evlilik hayatım ile çalışma hayatım eş zamanlı başladığı için evde olmak nasıl olur bilemiyorum. İş değiştirme dönemlerinde -ki bu iki kere oldu- bir hafta evde kaldım, o da iş görüşmeleri ile geçti.
Merakımı henüz gideremedim. Ben ne zaman çalışmasam, evde olsam ya karnımda bir bebek (doğum izni) ya da kucağımda bir bebek oldu :)
Berke de biraz büyüdükten sonra belki merakım gider :)
Evde olan bebeksiz, çocuksuz hanımlar, evde hayat nasıl?
Kahvaltıdan sonra şöyle ayaklarınızı uzatıp, çay kahve içerken kitap okuyup fonda da sevdiğiniz müzikleri falan dinleyebiliyor musunuz? Size bir misafir gelecek ise günler önceden küçük küçük hazırlıklara başlayabiliyor musunuz? Benim bu hazırlıklar hep son dakika oldu şimdiye kadar, şimdi de bebekle ne kadar olursa o :)))Bugün de bir iş yapmayayım bari, bütün gün yatayım falan diyebiliyor musunuz? Merak ediyorum yorumlarınızı yazar mısınız?