31 Aralık 2014 Çarşamba

Farmasi'den yeni yıl hediyesi

Hediye almak da vermek de çok güzel. 
Sevdiğiniz ve kullanacağınız bir hediyeyi almak da ayrı keyifli.
Hediyenin sürpriz ve hoş sunumlu olanı da daha makbul.
Hediyelerle ilgili daha çooook şey yazabilirim ama duruyorum. Bu hafta Farmasi'den çok güzel bir paket aldım. Kırmızı tüllerle sarılmış şık bir kutu içinde harika makyaj malzemeleri...
kozmetik

İçeriği kadar sunumu da özel olan bu paketi hemen açıp inceledim.
İçinde neler var neler...  Hep birlikte inceleyelim:

  • Tea Tree Balm ilk defa kullanacağım bir ürün. Önce dudak nemlendirici olduğunu düşünmüştüm ama değilmiş. Dr. Tuna serisinin çay ağacı balmını bu soğuk günlerde test edebilirim. Ürün paraben içermiyormuş. Farmasi katalogunda da yoğun kuruluk hissedilen bölgelere kullanabilirsiniz diyor. Ferahlatıcı bir kokusu da var. Dirseklerde kullanabilirim. Bir de nezle olunca kuruyan cildimde elbette.
  • Farmasi üçlü far paleti her zaman kullanılabilecek renklerde ve gölgelendirme için gayet uygun. Simli farları hiç kullanmadığım için makyaj çantamda yerini aldı.
  • Farmasi allık zaten kullanıyordum. Bir de kullandığım rengin aynısı yine yılbaşı paketi içinden çıkınca çok memnun oldum. Pembe tonlarındaki bu allığı severek kullanıyorum. 
  • Farmasi kırmızı ruj ve dudak kalemi birbiriyle tam uyumlu! Canlı kırmızı dudaklar :)
  • Farmasi Volumizing Maskara daha önce kullandığım bir rimeldi. Sanırım Farmasi'de denedeğim tek maskara da bu olmalı. 
Farmasi facebook sayfasını takip ederek geniş ürün yelpazesini görebilirsiniz.




Detaylar ise 2015 yılında blogda olacak, nice mutlu senelere... 





Röportaj: Tots and More Kehribar kolyeler hakkında pek çok şey


Serpil Poyraz girişimci anne, Tots&More Organik Bebek Kurucu Ortağı, öğretim görevlisi, Dr.

Serpil hanım tanışır tanışmaz samimiyeti ve doğal ürünler hakkında bilgisi ile ilgimizi çekmeyi başardı. Şaka bir yana pozitif enerjisi olmalı insanın; böyle güzel bilgileri ve ürünleri sunmak herkesin harcı değil. Hani bir söz vardır 'gülmeyi bilmeyen dükkan açmasın' işte Serpil hanım çok güzel gülüyor. Kendisiyle keyifli bir röportaj yaptık. Sizinle paylaşmak isterim. 

Kehribar kolyeler, kehribarın sertifikası, kehribar diş kolyesi nasıl kullanılır ve Tots and More hakkında merak edilenleri konuştuk. 

Serpil Hanım, nasıl başladı Kehribar Bebek Kolyesi hikayeniz?
Kızım Elif’le başladı J Şaka bir tarafa Elif, bu ülkedeki bebeklerin de kehribar bebek diş kolyelerinden faydalanıyor olmasının müsebbibidir. Elif’in diş çıkarma döneminde, 2011 başları, kim ne derse yapar her tavsiyeyi değerlendirir vaziyetteydim. Bebeklerin diş çıkarma dönemlerini bilirsiniz, annelerin kabusu olabiliyor.  İsviçre’de yaşayan kuzenim sen kehribar diş kolyesi kullanmıyor musun? diye sorunca, o nedir, bilmiyorum dedim ve hemen bir adet kehribar kolye bize getirtildi. Kullanıldı. Sonuç mükemmel! O kadar mükemmel ki, bu kolyeleri Türk anne ve bebekleri de kullanmalı diyerek işe  koyulduk. O dönem, Tots&More Organik Bebek Giysileri olarak halihazırda hizmet veren markamız, Litvanya’dan sertifikalı %100 Baltik Kehribarı (Amber) getirterek, bu kolyelerin satışına da başlamış oldu. Özetle Türkiye’ye kehribar bebek diş kolyelerini ilk Tots&More getirmiştir.
Kehribar nedir?  Nasıl oluşur?
Kehribar kısaca reçinedir. Doğal taş olarak bilinir ancak taş değil, organik bir yapıdır. Toprak altında kalıp, uçucu özelliğini kaybeden, kimyasal yapısı farklılaşan fosil ağaç reçinesidir kehribar. Reçinenin milyonlarca yıllık doğa koşullarında, ısı ve ışıkla etkileşip fosilleşmesiyle oluşmuştur. Orjinalinde akışkan bir yapıya sahip olan reçine, ağaç kabuklarındaki böcekleri, mikroorganizmaları, yaprak ve bitkileri içine sararak akmakta, bir nevi onları hapsetmekte ve zamanla sertleşerek, tüm bu içindeki canlı yapıların kimyaları ile hoş kokulu, güzel görünümlü, ve en önemlisi süksinik asit içeriğiyle tıpta ve estetikte oldukça aranan bir madde haline gelmektedir.
Kehribarın uluslararası terminolojide kullanılan adı Amber’dir. Arapça kökenlidir. Eski yunandaki adı Elektron’dur.  Kehribar, sürtünme ile ısınır ve hafif maddeleri kendine çeker. Bu manyetik özelliği dolayısıyla Elektrik ve kehribar aynı kökten gelmektedir. Bizde kullanılan kehribar ise Farsça'dan geçmiştir ve ilginçtir Arapça'da kahrubar elektrik anlamına  gelmektedir.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunmakla birlikte en değerli ve süksinik asit içerenleri Baltık Denizinden çıkanlardır. Bu bölgenin, eski çağlarda geniş ormanlık alan olduğu ve yerküre hareketleri ile sular altında kaldığı bilinmektedir. Hatta Avrupalılar kehribar için “kuzeyin altını” tabirini kullanırlar.
Nasıl iyileştiriyor ve hangi durumlarda kullanılması iyi geliyor?
Baltık kehribarının sırrı boncukların içinde gizli. İçeriğindeki süksinik asit ya da diğer adıyla amber asidi, asırlardır Avrupa, Uzakdoğu ve Baltık Ülkelerinde doğal bir antibiyotik olarak bilinmekte ve kullanılmakta. Kehribarın içinde doğal olarak bulunan bu asit, kehribar boncuğu 27oC sıcaklığa ulaştığında açığa çıkar. Bu tam da, kehribardan yapılmış kolye, bilezik, halhal ya da kolye ucunun tenle teması sırasında oluşan sıcaklıktır. Takılan amberin ısısı 36,6 oC’ye kadar çıkar ve doğrudan cilt ve dolaşım sistemine nüfuz eder. Dünya üzerinde pek çok amber çeşidi olmasına rağmen sadece Baltık amberinde süksinik asit bulunmaktadır.  Ayrıca süksinik asit türevleri modern tıpta bir kısım tansiyon ilaçlarında da kullanılmaktadır.

Bebeklerde kullanımı:
Bebek diş boncuğunu taktığında, vücut ısısı bir tür reçine olan amberin içindeki şifalı yağları açığa çıkarır ve bu yağlar cilt tarafından emilerek kan dolaşımına karışır. Kehribar bir taş olmadığından, sıcak ve yumuşak bir dokunuşu vardır. Hafif ve rahat bir kullanım sağlar.
Genel kullanımı:
Avrupa’da ve Uzak Doğu’da çocuklara kehribar takmak çok eski bir gelenek. Kehribar boğaz, kulak ve mide yanmalarını, enfeksiyonları ve solunum rahatsızlıklarını azaltıcı etkisiyle bilinir. Geleneksel kehribar boncuklarından yapılan takılar diş çıkarmanın yan etkileri olan ağrı, iştahsızlık, mide bulantısı, kulak ağrısı, ateş ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların giderilmesinde doğal bir tedavidir. Tabii bir ağrı kesici olan kehribar bebeğinizi rahatlatarak onun ilaç gereksinimini azaltır. Kehribarın antiinfalmatuvar (iltihap sökücü) ve tedavi edici özellikleri klasik tıp tarafından da kabul edilmektedir ve sakinleştirici, ağrı kesici, spazm giderici, balgam söktürücü ve ateş düşürücü etkileri uzun zamandır bilinmektedir. Sadece bebekler için değil, bu özellikleri ile yetişkinlerin de imdadına yetişir. Migren, guatr, astım, bronşlarla ilgili iltihaplı  durumlar, sindirim sistemi rahatsızlıkları hatta romatizmaların tedavisinde de kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gerek, ağrı neredeyse kehribarın o bölgeye konması ve ağrının büyüklüğü ile orantılı büyüklükte olması gerektiğidir.




Ben de baş ağrısı için birkaç gün Badem'in kehribar kolyesini kullandım ve faydasını gördüm. 
Kehribar Bebek Diş Kolyesi alırken nelere dikkat etmeli?
Bir defa şunu belirtmek gerekiyor ki; günümüz anneleri oldukça titiz, bilinçli ve araştırmacı. Bizim öncelikle annelere tavsiyemiz, bebeklerine kehribar kolye alırken muhakkak laboratuvar onayı olup olmadığını sorsunlar ve belgesini talep etsinler. Çünkü laboratuvar testi, ürünlerin gerçek kehribar olup olmadığının en tarafsız kanıtıdır. Sertifika önemli elbette ancak, sertifika adı altında herhangi bir matbaadan kolayca bastırılabilecek bir sertifika değil, laboratuvar belgesi ile desteklenmiş sertifika önemlidir.
Son olarak, Kehribar Bebek Diş Kolyesi kullanırken dikkat edilmesi gerekenler varsa annelerle paylaşalım: 
Kehribarın, daha önce de belirttiğimiz gibi, içindeki faydalı asit, vücut ısısıyla aktive oluyor. Dolayısıyla kolyeler muhakkak tene değecek şekilde kullanılmalıdır. Her bir boncuk arası koparak saçılma ihtimaline karşı düğümlüdür. Bu kullanım şekli elbette binlerce yıllık deneyimi içermektedir. Bizler yine de anne gözetimi altında kullanılmasını, gece uykularında kolyenin çıkarılmasını tavsiye ediyoruz. Ancak gece çıkartılan kolye, el ya da ayak bileğine dolanarak kullanılabilir, böylece de etkisi 7/24 devam eder. Hiçbir yan etkisi olmayan tamamen doğal, doğadan Tots&More kehribar kolyelerimiz annelerin gönül rahatlığıyla kullanabileceği, “hem sağlık hem şıklık” sloganıyla önerdiğimiz, bebekler için diş çıkarma döneminin olmazsa olmaz bir üründür, diyoruz.













Bu keyifli söyleşi için teşekkürler Serpil hanım. Sizinle tanışmak büyük keyifti.
2010 doğumlu Badem diş çıkarırken benim böyle bir kolyeden haberim yoktu. Keşke bilseydim de o dönemi rahat atlatsaydık. Birkaç gün sonra 5 yaşına girecek Badem kehribar kolyesini kullanmaya yeni başladı. Ben de takmayı düşünüyorum aslına bakarsanız. 
Tots and More internet sitesinde kehribar kolyenin haricinde organik pamuk ürünler de bulunuyor, incelemenizi öneririm. 








29 Aralık 2014 Pazartesi

yerli malı haftasını kutladık

Yıllar yıllar sonra yerli malı haftasını kutladım. Biz ana okulunda ve ilk okul birinci sınıfta Yerli Malı haftasını kutlardık. Tam da bu yıl artık kutlanmıyor mu bu önemli hafta diye düşünürken karşıma çıkan iki davet ile şaştım kaldım.
Bir tanesi Badem'in okulundan geldi. Yerli malı haftasını kutlayacaklarını yazmışlar, Badem'e düşen ise 45 gram fıstık imiş. Çok güzel bir kutlama yapmışlar okulda.
Diğer davet de sevgili Fatoş'tan geldi. Yemekevi.tv Fatoş'un kişiye özel davetlerine diyecek yok...


Masalarımız tam da ilk okul sıralarında olduğu gibi yerli malı ürünlerle doluydu.
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası, 12 ile 18 Aralık tarihleri arasında kutlanıyor. Reis Gıda, bu hafta nedeniyle, Point Hotel Taksim’de bir etkinlik düzenledi. Reis Gıda yönetim kurulu başkanı sayın Mehmet Reis ''Abur cubura karnımız tok'' kampanyası hakkında bilgi verdi. Kesinlikle desteklediğim bir proje oluverdi hemen. Maalesef abur cubur yiyeceklerle ben de savaş veren bir anneyim. Çocuklarınız ne kadar korusanız da okulların kantinlerinde bile satılan bir sürü abur cubur bulunuyor. Nereye kadar koruyabilirsiniz çocuklarınızı?

Bir diğer güzel konu da yerli tohum hakkında idi. İnanılmaz keyifli bir söyleşi oldu. 
''Yerli Tohum'' ile üretilen besinlerle beslenildiğinde daha sağlıklı olunacağını ifade eden Mehmet Reis, GDO’lu tohum, kimyasal ilaç, gübreleme ile yapılan tarımsal üretimin, toprağı verimsizleştirdiğini ve insan sağlığını tehdit ettiğini anlattı bizlere. 

Binlerce yıllık geçmişi olan siyez bulgurunun da bulunduğu yerli malı köşesi epey ilgi çekti. 

Bizler için ''çeyiz sandığına konacak'' nitelikte yerli tohumu bir paket halinde sundular. Bu zarif ve anlamlı hediyeyi hemen değerlendirecek yerlere ilettim. 


Böylelikle yerli üretimin ve tüketimin önemini bir kez daha dile getirmiş olduk.




 



davetimin hediyeleri bölüm 3 diğer kozmetik markaları


Ne kadar güzel yorumlar aldım çay partim için bilemezsiniz. Öyle çok memnun oldum ki anlatamam. 
Gelen gelmeyen herkes güzel yorumları ile beni mutlu etti. Neredeyse hemen bir toplantı daha yapacağım, az kaldı :)

Sadece sunumlar ve mekan değil hediyeler de çok ilgi gördü. Tüm davetlileri memnun eden, onları şaşırtan sürpriz hediyelerimize kozmetik markaları ile devam edelim ne dersiniz? 


Yves Rocher markası ve kalitesi tabi ki tartışılmaz. Yeşil paketler içinde bize çok güzel renkli kozmetik ürünleri hediye ettiler. Özellikle ruja herkes bayıldı, yeni çıkan bu kiraz yağlı Yves Rocher rujları sunmak istemiştim misafirlerime çok da harika oldu. rujun dışında ikili Yves Rocher göz farı ile Yves Rocher maskaralar paketlerimizde idi.  



Çok sevdiğimiz markalar arasında olan AVON  harika kutular içinde çeşitli vücüt ürünleri hazırlamış. epey cömert davranan Avon'a da teşekkürler. Özellikle incir kokulu ürünleri bizim evin favori ürünleri arasında bu sıralar. Duş jelleri, losyonu ve hafif vücut spreyi mis gibi kokuyor. 
bademlebudukdavet




Organik ürünleri ile  ilk önce dudak balmı ile tanıştığım Aubrey Organics konsepte uygun yeşil tüllü sunumunda bizlere Aubrey şampuan, Aubrey saç kremi ve dudak balmı hazırlamış. Şık paketleri ile davetime renk kattılar. 



Bir yeşil paket daha vardı ki onu da tüm misafirler çok beğendi: LR WORLD markasının şık ambalajlarına herkes hayran kaldı. Doğrusu ben firmanın nemlendirici kremini kullanıyordum ve çok memnundum bu nedenle irtibata geçtim kendileriyle. LR Health Aloe Vera ürünlerinin renkli kozmetikleri ile ben de bu paket sayesinde tanıştım. Karolina Kurkova’nın Ekim ayında İstanbul’a gelerek tanıttığı en yeni Karolina Kurkova parfümü de inanılmaz beğeni topladı misafirlerden. 




Essence yine kullanışlı çantasında renkli ve ışıl ışıl kozmetik ürünleri ile bizimleydi. Paket içinde neler var hep beraber bakalım: rujun rengi harika, pembe 52 numara All About Cupcake; naturel bir kapatıcı, ultra parlak xxxl dudak parlatıcısı, Cappucino Please krem rengi tekli göz farı,  suya dayanıklı maskara ile bordo rengi oje.

Parti konseptine birebir uyumlu ışıl ışıl ürünleri ve zengin paketi ile Selin Kolonyaları karşınızda. 
Işıl ışıl simli vücut bakım ürünleri, losyonları ve vücut spreyleri mis gibi de kokuyor. Hem de çok uzun süre dayanıklılar. 




Pastel Kozmetik romantik pembe kutusunun içinde bizleri yeni serisi ile tanıştırdı. Sunum yine çok güzeldi. Asansörlü göz kalemi yıllardır vazgeçemediğim bir ürün. Nude rujları ise çok merak ediyorum. 
Yepyeni cilt bakım setleriyle EEOSE saf ipek kozası temizliğini bize iletti.  Bu setle ilgili daha önce yorumlarımı paylaşmıştım, yeni bir setin daha gelmesine çok sevindim. Davetliler arasında daha önce bu seti denemeyenler de vardı. Onlar çok daha fazla mutlu oldu tabi. 





Uzun zamandır ürünlerini kullandığım bir marka olan Cosmed ise ürün gamını gün geçtikçe geliştiriyor. Yepyeni ürünleri ile davetime katıldılar. El ayak bakım ürünlerinden tüy azaltıcı ürünlere, cilt bakımından göz kremine kadar pek çok ürünü bulunuyor Cosmed'in Yeni ürünlerle ilgili deneyimlerimi ilk fırsatta sizlerle paylaşacağım.



Raw Ganic marka organik makyaj temizleme mendillerini severek kullanıyorum. İlk tanışmam bir kozmetik kutusu ile olmuştu. Daha sonra da kullanmaya devam ettim. Özellikle parfüm alerjiniz varsa rahatlıkla kullanabilirsiniz çünkü parfüm içermiyor. Detaylar için Raw Ganic yorumlarımı okuyabilirsiniz.  





Schon marka bir el kremim var. Hatta bir de yazım var onunla ilgili. Ofiste masamda duruyor ve severek kullanıyorum. Şimdi de kullanışlı mini çantası ile el ve vücut kremi kavanoz ambalajında daha kullanışlı oldu. Denemek için sabırsızlanıyorum.  




Hakkında çok çok güzel şeyler duyduğum Gulsha gül suyu ile Serap'ın baby shower partisinde tanışmıştım. Meğer daha önce de tanıyormuşum Gulsha'yı :) Böyle güzel bir hatıra ile Gulsha gül suyu ürünleri misafirlerimin nazik ciltleri için kullanacakları harika bir tonik oldu.    



Bebak  da çok severek kullandığım ürünleri ile davetime katıldı. Avantaj paketi içinde epeydir kullandığım yüz temizleme jeli, tonik ve yeni kullanmaya başladığım göz ve dudak temizleyici bulunuyor. 

Yeni tanıdığım bir marka olan Dermadolin de bizlere bir dolu ürün gönderdi. Özellikle su bazlı ve yağ bazlı seranem için öyle güzel yorumlar duyuyorum ki denemek için sabırsızlanıyorum. 




Detaylar için daha sonra yine görüşeceğiz.

Önceki yazıları okumak için;
Hyatt Otel Davetim
Davetimin misafirleri
Sunum yapan markalar
Kozmetik dışı markalar
 
Davetimle ilgili detayları #bademlebudukdavet #bademlebudukçaypartisi #çaypartisibademlebuduk ve #grandhyattistanbul etiketleriyle takip edebilirsiniz.


28 Aralık 2014 Pazar

pazar akşamı banyo krizi

Biz küçükken pazar akşamları mutlaka banyo yapılırdı. Pazartesi günü ütülenmiş sıra örtüleri üzerinde tırnak kontrolü yapardı öğretmenler. 
Ilk okul bir müddet böyle devam etti. Ne zaman bitti bu kontroller hatırlamıyorum. Hatta bir de mendil kontrolü vardı. Yanlış hatırlamıyorum değil mi? 

2 haftadır kendimi pazar akşamları Bademi banyoya ikna etmeye çalışırken buluyorum. 

Bilinç altı mıdır bilmem sanki pazar akşamları banyo yapması şart imiş gibi hareket eder oldum. Nasıl mı? 
Pazar günü öğleden sonra bir plan yapmıyorum, bir yere gidecek olsak cumartesi gününden başlıyorum söylemeye: yarın akşam bademin banyo günü vs vs :)



Ikna etmek çok da kolay olmuyor, bir de tatil ruh hali içinde olunca...
Banyo sonrası keyif ve krem genelde işe yarıyor. 
Daha küçükken banyoda yüzüne su gelmesinden çok korkan Badem artık bu sorunu aştı. Hatta göz yakmayan şampuan olayını bile aştık. Bu yüzden seçimlerimiz artık daha özgür olabiliyor. 
Bir de annesi pazar akşamı banyosu krizini aşabilirse tamamdır. Kesilecek tırnak ve ütülemek için mendil arıyor ellerim :))


27 Aralık 2014 Cumartesi

Möller’s Omega 3 Balık Yağı


Möller’s Omega 3 Norveç’in Atlantik kıyılarında yaşayan ve Omega 3 içeriği çok zengin bir balık olan yabani kuzey kutbu morina balığından elde edilmektedir. Doğal karışık meyve tadı ile çocukların beğenisini kazanan Möller’s Omega 3, dünyaca ünlü saygın bir kuruluş olan International Taste & Quality Institute tarafından lezzetli tadı ile ödüllendirilmiştir. 

Omega 3 yağ asitleri vücut için gerekli olan ama vücudun üretemediği yağ asitleridir. Besinlerle alınamadığı durumlarda gıda takviyeleri ile alınmaları gerekmektedir.
Temel Omega-3 yağ asitleri alfa-linolenik asit, eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA)’dır. Alfa-linoleik yağ asidi bitkisel kaynaklı olup dereotu, semizotu, tere gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunurken, hayvansal kaynaklı olan EPA ve DHA sadece derin deniz balıkları, bazı algler ve balık yağı gibi balık ürünlerinde bulunmaktadır.
ne kullanmalı
Vücudumuzda besinlerle alınan alfa-linoleik yağ asidinden EPA ve DHA dönüşümü olmakla beraber bu dönüşümün çocuklarda ve yaşlılarda yeterli olmaması nedeniyle günlük beslenme ile veya beslenme ile alınamadığı durumlarda takviye edici gıdalar ile EPA ve DHA’nın alınmasının gerekli olduğu belirtilmektedir.
Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır. Möller’s Omega-3 tüm eczanelerden temin edilebilir.
Kullanım için uygun yaş aralığı hakkında Möller's sitesinden yada telefonlarından bilgi alabilirsiniz.

**Möller’s Omega 3, “Sürdürülebilir balıkçılık metodu” ile balık türlerinin geleceği için gösterilen çevreci yaklaşımı nedeniyle "Friend of the Sea (Deniz dostu)" sertifikasına da sahiptir.


26 Aralık 2014 Cuma

mini sobada kestane kebap

Çekirdek ailemiz ve arkadaşlarla gittiğimiz bir mekan Eski Kafa 
Fatih At Meydanı'nda bulunan mekanlardan sadece bir tanesi. 
Geçtiğimiz hafta sonu yine biraz çay içer, ev yapımı tatlılarından tadarız diyerek çıktık yola. 
Girişte gördüğümüz her masada kestane keyfi yazısı ile pek mutlu olduk; özellikle de Badem. Kendisi koyu bir kestane sever.
Özel yapım mini sobaları masalara servis ediyorlar, kestaneleri de yıkanmış ve çizilmiş olarak hazır bir şekilde size sunuyorlar. Ne harika bir fikir! 

Evde fırında yapılan kestaneden daha lezzetli kesinlikle. Hemen de pişiyorlar. Tabi dikkatli çevirmek gerekiyor kestaneleri yakmamak için. 

Ücret ise dışarıda seyyar satıcılardan aldığımız ile aynı sanırım. Adet hesabı 30 tanesi 30 TL
Biraz pahalıya geliyor tabi ama bu devirde soba üstünde kestane yemenin bedeli de ucuz olmamalı değil mi? 

Yolunuz düşerse uğrayın derim, şerbetleri ve tatlıları da çok lezzetli.
Belki bir cumartesi akşamı da karşılaşırız,  kim bilir :)