29 Mayıs 2015 Cuma

Prima ile 'İLK'ler buluşması

Prima ile ilkleri konuşmak için bir araya geldik. Anne olmak başıma en güzel şey diyorum ya her günü başka mutluluklarla, bebeğimin ilkleriyle geçen o ilk yılı nasıl unutabilirim?   

Prima, ''bu ilkler yolculuğunda size eşlik edebilir miyiz'' diyerek anneleri iyi bir noktadan yakalıyor. 

prima bebek, blogger anneler, uyku danışmanı

İlk yılın uykusuz geceleri, uyku düzeni oluşturma çabaları da ilk hatıralar arasında yer alıyor. Bademin 40 dakikayı asla aşmayan uykuları vardı. 45 dakika uyuduğunu hatırlamıyorum ilk 10 ayda! Gece ve gündüz! Uyuduğu uyandığı saatleri not alır, bir düzen kurmaya çalışırdım. 10. ayda benim iş hayatına dönmem ile Badenin uyku düzeni değişmeye başladı. Önce 1 saat deliksiz uykular, 2 saatlik öğlen uykuları, gece 2 - 3 defa uyanmalar olarak değişti. Bu değişime neyin sebep olduğunu bilmiyorum, belki benim sütüm yetersiz oluyordu, çorbalar meyveler ile beslenmeye başladığında uykusu artmış olabilir belki de sadece psikolojik...

Prima Uzman kurulu üyesi Psikolog Yeşim Çaylaklı ve Uyku Danışmanı Pınar Sibirsky'nin anne bebek ve uyku hakkında keyifli paylaşımlarını takip ederek sorularımızı da yönelttik. 

bebeğimin ilkleri
Psikolog Yeşim Çaylaklı akıcı ve anlaşılır dilde anlatımı ile bizimle önce bağlanma hormonu hakkında bir araştırmayı paylaştı. Bağlanma hormonu (oxytosin) hamilelik ve doğumda artıyor, bu sayede anneler bebeğin sinyallerine daha duyarlı hale geliyor. Gece top patlasa uyanmam diyen anneler bebeklerinin bir sesi ile yataktan fırlıyorlar. Baba adaylarında oxytosin hamilelik sürecinde artmaya başlıyormuş.  
Bebeğinizi kucağınıza aldığınızda veya ona gülümsediğinizde bebeğin beyin gelişimi hızlanıyor. İlk gülümseme, ilk göz teması...

Kızının uyku düzeni sürecinde bu alanda araştırmalar yaparak Kundak Uyku ile ebeveynlere uyku danışmanlığı veren Uyku Danışmanı Pınar Sibirsky, doğum kilosunun neredeyse 3 katına katlandığı ilk yılın gelişim için çok önemli bir dönem olduğunu ve bu dönemde uykunun en önemli ihtiyaçlardan biri olduğunu vurguladı. 

Kundak Uyku, Prima ile ilkler

Yeni doğan dönemini atlatmış, aslında gerçek bir sıkıntısı veya ihtiyacı olmadığı halde geceleri defalarca uyanan ve kendi kendine uykuya dönemeyen çocuğumuzun uyku problemi olduğu düşünülebilir diyen Pınar Sibirsky en sık yaşanan uyku problemleri ve kaliteli uyku için neler yapılabilir sorularının cevaplarını bizimle paylaştı:

Sık yaşanan uyku problemleri:

Gece uyanmaları: İngiltere'deki Sheffield Üniversitesi’nin 216 bebek üzerinde yaptığı      bir araştırmaya göre hemen arkasından uzun bir uyku çekmeyen bebeklerin öğrendikleri yeni davranışları hatırlayamadıklarını ortaya çıkardı. Bu araştırma kesintisiz gece uykusunun bebeğin zihinsel gelişimindeki etkisini net biçimde ortaya koyuyor. Uykusuzluk bebeklerde gün boyu huzursuzluğa, iştahsızlığa, dikkat eksikliğine neden oluyor.
Kısa gündüz uykuları: Bebeklerde en sık görülen uyku problemi de gündüz uykularının çok kısa ve düzensiz olmasıdır. Gündüzleri uyku hormonları geceye göre daha düşüktür ve dolayısıyla uyumak daha zordur. Bunun için ortam koşullarını uykuya uygun hale getirmek önemlidir. Karanlık bir oda ve kalın perdeler faydalı olabilir.
Uykuya direnme: Bebeklerin büyük kısmı uyku zamanı geldiğinde sanki onları uyutmaya değil de canlarını yakmaya çalışıyormuşuz gibi ağlıyor.  Çok uykuları olan bebekleri uyutmak için bile ebeveynler saatlerce uğraşabiliyor. 

Kaliteli uyku için neler yapılabilir?

      Hatalı uyku ilişkilendirmeleri ortadan kaldırılmalı: Bebeklerin geceleri uyandıklarında, ebeveynlere ihtiyaç duymadan yataklarında kendi kendilerine uykuya dalmayı öğrenmeleri gerekiyor. Bebeklerin eski uyku alışkanlıklarını değiştirmek kolay değildir fakat yanlarında olunup onları sakinleştirerek, çeşitli uyku eğitim tekniklerinden faydalanarak, yeni uyku alışkanlıkları kazandırılabilir.
·      Doğru zamanlama: Bebeklerin uyanık kalabildiği süreleri bilerek ve aynı anda da uyku işaretlerini gözlemleyerek, aşırı yorulmasına fırsat vermeden onu uykuya hazırlamak hem uykuya geçişi daha kolaylaştırır hem de gece uyanmalarını azaltır. 0-4 yaş arası çocukların akşam 19:00-20:00 civarlarında uykuya geçmeleri gerekir ki ihtiyaçları olan 10-12 saatlik uykuyu alabilsinler. “Geç yatarsa daha çok yorulur, daha iyi uyur” mantığı bebek ve çocuklarda kesinlikle geçerli değildir.
·      Uyku Öncesi Rutini: Uyku zamanı geldiğini bebeklere ve çocuklara anlatmanın en iyi yolu uyku öncesi rutinidir.  Bebeğinizin yaşına ve yapısına göre rutininizde neler olacağına karar verilebilir.  Örnek bir rutin şu şekilde olabilir: banyo yapmak, odaya gitmek, perdelerini kapatmak, masaj, pijama giymek, ninni veya masal, uyku cümlesi ve öpücükle yatağa yatmak. Burada önemli olan sıralamanın hep aynı olmasıdır çünkü bebekler sıralamayı akıllarında tutarlar.  Bunu öğrendiklerinde ise artık uykuya geçişleri çok daha kolay olacaktır. 


Hepimiz için çok faydalı olacağını düşündüğüm bu bilgileri paylaştım, umarım uyku düzeni sağlamada ve kaliteli uykuya ulaşmada yardımcı olur. 





26 Mayıs 2015 Salı

Süt Gerçekleri #2

Daha önceki Süt Gerçekleri yazımda bahsettiğim Sütlü Kahvaltılar notlarımı okudunuz mu?

Beslenme uzmanı Selahattin Dönmez sunumuyla gerçekleşen sütlü kahvaltılar notlarımı da aktaracağım. Pastörize süt, sokak sütü, uzun ömürlü süt ve organik süt hakkında merak edilenler, karton kutuların içeriği, ne kadar süt tüketmeliyiz gibi soruların cevapları bu yazıda bulabilirsiniz. Kaynakları ile beraber. 


Pastörizasyon ve UHT nedir?

Pastörize süt, çiğ sütlerin, doğal ve biyolojik özelliklerine zarar vermeden patojen organizmanın tamamen, diğer organizmaların da büyük bir çoğunlukla yok edilmesini % 95 kadar yok olacak, %5 kadar uyuyacak kadar, özel tesis ve cihazlarda ısıtılıp soğutulmasıyla elde edilir. Türkiye'de genellikle 12–16 saniye süre ile 72–80°C'lik ısı uygulaması yapılmaktadır. Pastörize edilmiş sütlerin en önemli özelliği işlem sonrası, soğuk ortamda muhafaza edilmekte; satın alındığı yer de dahil olmak üzere evlerde de yine soğuk ortamlarda, buzdolabında bulunma zorunluluğudur. Bu sütlerin raf ömrü 3 ila 10 gün arasında değişmektedir. 
UHT işleminde süt, çok özel ve teknolojik koşullarda ısıl işlemden geçirilerek,  aseptik (mikropsuz) şartlar altında steril ambalaj malzemesiyle paketlenir.Süt, özel düzeneklerde 135–150 ºC’de kısa sürede (2-6 saniye), ısıtılıp soğutulur. Bu sayede her türlü patojen mikroorganizmadan arındırılır, ve genellikle oda sıcaklığında açılmadığı veya ambalajı zarar görmediği koşullarda dört ay bozulmaya karşı dayanıklılık gösteren normal tat ve kıvamda ve besin değeri oldukça iyi korunmuş süttür. UHT işlemi ardından süt 6 katmandan oluşan, sütün bozulmasında etkili olan hava ve ışıktan koruyan ambalajlara doldurulur. UHT sütler bu nedenle 4 ay boyunca paketlendiği günkü tazeliğini korur. Açıldıktan sonra buzdolabında saklanmalı ve 3 gün içinde tüketilmeli
Süte uygulanan bir diğer ısıl işlem ise genellikle evlerde,açıkta satılan çiğ sütlere uygulanan kaynatmadır. Kaynatma ile sütün içerisinde bulunan mikroorganizmaları ve toksinleri yok etmek için 15–20 dakika kadar ateş üzerinde ısıl işlem yapılması gerekmektedir. Bu yöntemde; kaynatma süresi ve ısısının yüksek oluşu,sürekli hava ile temasın olması sütün besin değerinde oluşan kayıpları da beraberinde getirmektedir.
Özellikle protein,karbonhidrat ve yağ gibi sütün temel bileşenlerinde önemli değişiklikler görülmektedir. Ayrıca B1, B6, B12, folik asit veaskorbik asit (C vitamini) gibi vitaminlerde ortalama % 60–100 oranlarında kayıplar oluşabilmektedir. 
(Kaynak: Altun, B., Besler, T., Ünal, S., Ankara’da SatılanSütlerin Değerlendirilmesi. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi. 2002 ; 11 (2): 45-55.)

sütlü kahvaltılar, Selahattin Dönmez, sütün faydaları

UHT işlemi, sütün besin değerini etkiliyor mu?

UHT işlemi sonucunda yağın, laktozun ve tuz minerallerinin besleyici özelliğinde bir değişme olmaz. Protein ve vitaminlerin yapılarında ise ufak değişimler meydana gelir.
Vitaminler açısından bakıldığında, ısı ile işlemde süre uzadıkça amino asitlerden lizin ve B1, B6, Folik Asit, ve C vitaminlerinde kayıplar görülmektedir. Türkiye’de açık sütler ile ilgili yapılan bir araştırmada 10 dakikalık evde kaynatmanın B1, B2, B6, B12 ve folat vitaminlerinde sırasıyla; % 60, % 25, % 21 ve % 32 oranında önemli kayıplara neden olduğunu, bu kayıpların 15 dakikalık kaynatmada daha da arttığını saptamıştır.  Yapılan birçok uluslararası çalışmada ise UHT ve pastörizasyon ile ısıl işlem süresi az olduğu için kayıpların gerçekleştiği ama kaynatmadakinden çok daha az olduğu bildirilmektedir.
Süt mineral açısından bakıldığında temel kalsiyum kaynağı olarak bilinmektedir. Birçok araştırma ısıl işlem uygulamasının sütte bulunan kalsiyumu bozmadığını hatta vücut için biyolojik olarak yararlılığını arttığını bu nedenle ileri teknoloji yöntemleri ile hazırlanan sütlerin kalsiyum açısından kayıp yaratmadığını gösteriyor. Burada kritik olan diğer konunun ısıl işlemin süresidir. Eğer ısıl işlem süresi 15-20 dakikanın üzerinde olursa kalsiyum vücutta kullanılamaz hale gelebildiğinin altını çizen araştırmacılar günümüzde uygulanan ısıl işlemlerin zaten maksimum 15 sn uygulandığı ve bu süreyi aşmadığı da bilindiğinden kalsiyum açısından korkulacak bir durumun oluşmadığını söyleyebiliriz.
Bunun dışında bizler evlerimize aldığımız çiğ süte uyguladığımız kaynatma yöntemi kullanırız ve bu yapılan kaynatmada sanayide uygulanan gibi bir ısıl işlem olduğunu aklımızdan asla çıkarmamamız gerekir. Evde çiğ alınan sütleri maksimum 75 derece ısıda ve kaynamaya başladıktan sonra 10-15 dakikayı geçmeyecek şekilde kaynatmak sütü pastörize edebilir. Fakat bu kadar uzun süre hem besin değerinde proteinler dahil ciddi yapısal bozulmalara hem de kalsiyumun vücutta kullanılmayacak forma dönmesine neden olabilir. Ayrıca alınan çiğ sütün denetim ve gerekli analizleri yapılmadığından sütün bakteri yükü, hayvandan insana geçen hastalık yapan mikropların brusella, tüberküloz olup olmadığı, hayvandan süte geçen antibiyotik kalıntısının bulunmadığı bilinemeyeceğinden ve bu unsurların da kaynatma ile yok edilemediğinden açık süt tüketmenin riskleri tahmin edilemeyecek kadar tehlikeli olabilir.
Kaynak: Ünal RN. Süye Uygulanan Isıl İşlemlerin Sütün Besin Değerine Etkisi. 8. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi, S: 107-108, 4-8 Nisan 2012, Antalya.

UHT Sütlerin açıldıktan sonra 20 gün dahi bozulmadığı doğru mudur?

UHT sütler ambalajı açılmadan oda ısısında 4 ay saklanabilir. Ambalajı açıldıktan sonra, buzdolabında saklamak koşuluyla 3-5 gün içerisinde tüketilmelidir. UHT süt, üretim teknolojisi açısından, sadece ısı ile işlem görmüş, içinde zararlı mikroorganizmalar bulundurmayan süttür. Tıpkı evlerde yaptığımız konserve gıdalar gibi, süt de ısı ile konserve edilir. Süt açıldığında, içerisine her hangi bir bulaşma sağlayacak bir işlem yapılmadığı sürece ve aynı zamanda mikroorganizmaların gelişmesini önleyici buzdolabı koşullarında muhafaza edildiğinde hijyenik kalitesini uzun süre koruyabilmektedir. Ürünlerin bozulmaları bilindiği gibi o ürünün işlenmesi ve hazırlanması esnasındaki hijyenik koşullara bağlı olarak gerçekleşen ürünün kalite kriterlerine bağlıdır. Bu nedenle bırakılan sütün uygun koşullarda muhafaza edilmesi ürünün raf ömrünü uzatabilir. Ancak, hiçbir sütün 20 gün bozulmadan kalması mümkün değildir.

Homojenizasyondaki yüksek basınç sütü öldürüyor iddiaları doğru mudur?

Çiğ sütte ortalama olarak 2-4 mikrometre çapında tanecikler halinde bulunan süt yağı, süt bir süre kendi haline bırakıldığında yüzeyde toplanır. Homojenizasyon, sütün içindeki yağ parçacıklarını süte eşit olarak dağıtmak için uygulanır. Genellikle 50-70°C’de ve 150 bar basınç altında gerçekleştirilen bu uygulama sonucunda, sütteki yağ tanecikleri çapı 1 mikrondan daha küçük olan tanecikler haline dönüştürülmektedir. Homojenizasyon, yağ parçalarının süte eşit dağılması, içtiğimiz sütün daha kıvamlı, daha beyaz ve daha lezzetli olmasını sağlar. Ayrıca homojenizasyon işlemiyle sütteki yağ parçacıkları küçüldüğü için, sütün sindirimi de kolaylaşır. Bu yöntem kesinlikle sütün bileşenlerine zarar vermez, çünkü uygulanan basınç proteinlere zarar verecek düzeyde değildir. UHT ya da homojenizasyon işlemlerinin, sütün besin değerlerinde azalmaya yol açtığı, insan sağlığı açısından zararlı olabilecek herhangi bir özelliği bulunduğuna dair hiçbir bilimsel ve klinik bulgu bulunmamaktadır.


UHT İşlemi sırasında sütteki probiyotik (yararlı) bakteriler de kayboluyor mu?

Hayır  kaybolmaz, zira çiğ sütteki bakteriler zaten probiyotik (bağırsaklar için yararlı) değildir. Süt daha çok insan beslenmesinde büyümeyi ve gelişmeyi artırıcı özelliği ile ve başta da bebek ve çocukların beslenmesinde önem arz eden bir gıdadır. Buradaki özelliği de iyi bir hayvansal protein ve kalsiyum kaynağı olmasının yanında immünoglobülinler bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu etkiyi de probiyotik mikroorganizmalardan sağlamaz. UHT işleminde sütte bulunan tüm mikroorganizmalar ve enzimler inaktif duruma geçer. Ancak bu sütün ölmesi anlamına kesinlikle gelmez, çünkü sütteki tüm besin elementlerinin biyolojik ve besin değeri; çiğ süttekine göre en az %95’in üzerinde korunmaktadır.

Uzun Ömürlü Sütler (UHT) herhangi bir koruyucu madde içeriyor mu?

Hayır, Uzun Ömürlü Süt hiçbir katkı maddesi içermez. Sütün uzun ömürlü hale gelmesinin sebebi, sütün çok kısa bir süre yüksek ısıda tutularak içindeki zararlı mikroorganizmalardan arındırılması ve özel aseptik ambalajlara doldurulmasıdır. Aseptik ambalaj ise hava ve ışık gibi dış etkenlerin süte ulaşmasını engelliyor böylelikle sütün koruyucu madde olmaksızın dört ay süresince oda sıcaklığında tazeliğini koruması sağlanıyor.

Açık sütler organik mi? Organiklik nedir?

Gıdaların organik olma kriterleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliklerle belirlenmiştir. Yalnızca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın "organiklik logosunu" taşıyan sütler organiktir. Kontrol edilmeyen hiçbir ürün ve üretim bu sertifikayı taşıyamaz. Bilinçli tüketicilerin aldıkları üründe muhakkak bu logoya dikkat etmeleri gerekir. Sertifikalı olmayan hiçbir ürün organik ürün değildir. Buna sokak sütleri de dahildir.

Karton kutulardaki alüminyum sağlığa zararlı mı?

Aseptik ambalajın en önemli özelliği ürünleri uzun süre paketlendiği günkü tazeliğinde korumasıdır. UHT süt ambalajları, sütün bozulmasına neden olabilecek özellikle de ışık ve oksijen gibi çevresel faktörleri engellemek amacıyla tasarlanmış çok katmanlı ambalajlardır. Aseptik karton ambalajların altı katmanlı yapısı sayesinde, süt gibi hassas bir besin hiçbir katkı maddesi olmaksızın aylarca oda sıcaklığında tazeliğini korur. 6 lamine katman yüksek kaliteli karton, polietilen ve alüminyumdan oluşmaktadır. Malzemenin %70’ini oluşturan kağıt, ambalaja sertlik, sağlamlık ve form verir. En iç katmanda yer alan ve toplam malzemenin %24’ünü oluşturan polietilen, ambalaja sıvı geçirmez özellik kazandırır. Dıştaki koruyucu kaplama ise kutunun kuru kalmasını sağlar.  Malzemenin %6’lık bölümünü oluşturan alüminyum ise paketin iç kısmındaki gümüş renkli katmandır. Gıdaya temas etmeyen bu folyo saç telinin 6 kat inceliğindedir. En önemli özelliği, sütün bozulmasına sebep olan ışık ve oksijeni geçirmemesidir. Bu sayede, soğutucu ve koruyucu katkı maddesine gerek kalmaksızın gıdanın bozulmadan korunabilmesini sağlar. UHT karton ambalajlarda bulunan alüminyum, sütün ışık ve hava almasını önleyici ara bir bariyer görevi görür; alüminyum süte kesinlikle temas etmez. Bu nedenle, sağlık açısından hiçbir zararı yoktur.

Süt İçmenin Sağlık Açısından Yararları Nelerdir?

Süt; memelilerin büyüme ve gelişmeleri için olmazsa olmaz olan besindir. Süt insanın yaşam boyu; yapısında bulunan immünoglobülinler, enzimler, büyüme hormonları, büyüme faktörleri ve bakteri üremesini önleyici öğeleri içermesinden dolayı sağlığa olumlu birçok etkinliğe sahiptir. Hayatımızın her döneminde önemli bir yere sahip olan süt, hayvansal protein, kalsiyum, fosfor, A vitamini ve B2 vitamini için iyi bir kaynaktır.
“Büyüme sürecinde süt ve süt ürünlerinden alınan yeterli miktarda alınan kalsiyum kemik yapımı için önemlidir. Özellikle çocukluk döneminde genetik potansiyel kemik kütlesinin doruğa ulaşması için besin yolu ile kalsiyum alınmalıdır.
Osteoporoz, kemiklerin mineral yoğunluğundaki azalma ile kırılgan ve gözenekli yapı oluşturan kemiklerdeki boşluğun genişlemesi olarak tanımlanan metabolik bir kemik hastalığıdır. Hastalığın birçok sebebi bilinmesine rağmen en yaygın nedeni yetişkin nüfusta görülen yaşa bağlı kemik kaybıdır. Kemiklerdeki mineral yoğunluğundaki azalmayı önlemenin yolu süt ürünlerinden gelen kalsiyumun yeterli miktarda düzenli alımı ile sağlanmalıdır. Unutmayın kemik sağlığı için gerekli olan kalsiyum, süt grubu besinler tüketilmeden sağlanamamaktadır. Yapılan çalışmalarda yüksek oranda kalsiyum alımının özellikle yaşlı insanlarda kemik kaybı oranının azalmasıyla birlikte yeterli oranda vitamin D alımını sağlanmakta olduğu görülmüştür”
“Sağlıklı kemik yapısının oluşturmanın yanı sıra süt; bağışıklık sistemini güçlendirir, kan basıncını düşürür, diş çürüklerini önler, osteoporoz, diyabet ve kolon kanseri gibi bazı kanserlerden korur, yaşa bağlı bilişsel fonksiyonların kaybını azaltır, tokluk hissi yaratarak kilo yönetiminde olumlu etkiler sağlar”
“Kanser dünya genelinde pek çok sayıda sağlık problemine yol açmakta olup toplumda yaygın bir şekilde görülmektedir. Her yıl 10,1 milyon yeni kanser vakası tanımlanmakta olup dünya genelinde kanserden dolayı her yıl 6,2 milyon insan hayatını kaybetmektedir. Kanser dünya genelindeki ölümlerin %25’ini oluşturmaktadır. Yoğurt, süt ve peynir iyi bir kalsiyum kaynağı olarak kalsiyumun kanser riskini azalttığı yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Yüksek oranda kalsiyum alımının kolon kanserine karşı koruyucu bir etki oluşturduğu saptanmıştır”

Menopoz dönemindeki kadınlarda ilk 5 yıl boyunca kemik bütünlüğünde hızlı bir düşüş görülmektedir. Yapılan çalışmayla 1000-2000 mg süt kaynaklı kalsiyum alımıyla bu düşüşün engellenebildiği saptanmıştır”

Hipertansiyon da tansiyon düşürücü, zayıflamada kalsiyumun yağ asitlerini depolamada önleyici etkisi gibi sağlığa faydaları da bilimsel çalışmalarda rapor edilmektedir.”

Ne kadar süt içmeliyiz?

Okul öncesi çocuğun diyetinde süt ve türevlerinden günde 2-3 porsiyon bulundurulmalıdır. Ergenlik ve yetişkinliğe geçişte ise süt ve türevlerinden günde 2 porsiyon, menopoz döneminde kadınların 3 porsiyon, hamile annelerin 4 porsiyona kadar günlük beslenmelerinde mutlaka tüketilmesi gereken bu grup yaşlılıkta ise kemik yoğunluğunun kaybolmaması adına mutlaka içilmelidir. (Kaynak: Türkiye Sağlıklı Beslenme Araştırması)




Süt Gerçekleri Toplantısı Pastörize Süt-UHT Süt-Sokak Sütü-Organik Süt

Uzmanlar tarafından hazırlanan, bilgi paylaşımının yapıldığı toplantılardan bir tanesi de ''Süt Gerçekleri'' toplantısıydı. Beslenme Uzmanı / Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez ile süt hakkında pek çok şeyi konuşabileceğimiz ''Süt Gerçekleri'' toplantısına katılmak benim için büyük keyifti. Çünkü ben bir süt severim, kızım Bade de öyle...

süt gerçekleri toplantısı
Lise yıllarımda ve hamilelik dönemimde neredeyse süt ile besleniyordum diyebilirim. Pastörize şişe sütlerden günde 2 tane içiyordum mutlaka. Hala daha pastörize şişe sütler bana daha lezzetli gelir. Bade kızım ise biberonu bırakana kadar günde 500 ml den fazla süt tüketiyordu. Biberonu bıraktıktan sonra süt tüketimi azalmış olsa da yoğurt ve peynir ile telafi ediyoruz. 
Sütün özellikle çocuklarda ve gelişme çağında gençlere faydası çok fazla. Sağlıklı büyüme, güçlü kemikler ve ihtiyacı olan enerji için çocuklar ve gençler bol bol süt içmeli. İleri yaşlarda kemik erimesi için de bir önlem tabi ki.

Pastörize süt, uzun ömürlü süt, kutu süt nasıl hazırlanıyor, birbirinden farkı nedir, süt ne kadar tüketilmeli gibi birçok konuda konuştuğumuz toplantıda ben de sorularımın cevabını aldım ve süt hakkında pek çok şey öğrendim. Öğrendiklerimi sizinle de paylaşmak için notlarımı yazacağım.

Süte iki ısıl işlem uygulanıyor: Pastörizasyon ve UHT 

Isıl işlem 20 dakikayı geçmediği sürece kalsiyumun daha da yararlı olmasını sağlıyor. 
72-80 derece arasında uygulanan işlem Pastörizasyon
135-150 derece arasında uygulanan işlem UHT sütün daha uzun ömürlü olmasını sağlamak için.
Evde uygulanan kaynatma yöntemi de bir çeşit ısıl işlem olarak değerlendirilebilir. Ancak büyük tesislerdeki ortamı evde sağlamak ne kadar mümkün?
Mesela kaynatma süresi evlerde çok uzun olabiliyor, süre uzadıkça yararlı mikroorganizmaları da yok ediyor. Bir de klasik parmağını süte batırarak ısıyı kontrol etme durumu var ki burada da temizlik konusu önem kazanıyor...

Neden SÜT içmeliyiz?

Süt içeriğindeki A vitaminleri, sağlıklı yağ asitleri, B2 ve kalsiyum kaynağı olması nedeniyle süt içmeliyiz.
#sütgerçekleri Süt içmek için 10 nedeni sıralamış:
1- Bağışıklığı artırır.
2- Kalp hastalıklarından korur.
3- Kemikleri güçlendirir.
4- Dişleri korur.
5- Enerji verir.
6- Osteoporozdan korur.
7- Gebelikte mineral kaybını önler.
8- Okuldaki başarıyı artırır.
9- Kilo kontrolü sağlar.
10- Cildi güzelleştirir. 

Kutu sütleri kaynattığımızda, yoğurt yaptığımızda neden kaymak tutmuyor?

Evde kaynatılan açık sütlerde ve köy sütlerinde bol kaymak görülür. Hazır sütlerde bunu göremiyoruz. Peki neden? Süte uygulanan homojenizasyon işlemi nedeniyle kutu sütlerde kaymak göremiyoruz. Homojenizasyon, süt içerisinde bulunan yağ partiküllerinin hafifi bir basınçla dağılması işlemi, içtiğimiz sütün daha kıvamlı, daha beyaz ve daha lezzetli olmasını sağlıyor. Homojenizasyon işleminin sağlığa zararlı bir sonucu olduğuna dair herhangi bir bilimsel sonuç bulunamamış.  

Organik Süt yazılı kutu ambalajların diğerlerinden farkı nedir?

Beslenme değeri açısından farkı olmadığını söylüyor Selahattin Dönmez. Firmanın devletin belirlediği organik üretim kriterlerine uygunluk sertifikaları ile organik yazma hakkı oluşuyor.

Cam şişede yada kutu sütler arasındaki fark nedir?

Cam şişede sunulan sütler daha az ısıl işleme maruz kalmış pastörize sütler, daha çabuk tüketmek gerekiyor. Ancak şöyle de bir ayrıntı var ki; B2 vitamini ışık ile daha fazla temas eden sütte azalıyor. Kapalı kutularda sunulan sütler ışık görmediği için B2 vitamini açısından daha zengin. UHT sütler 6 katmandan oluşan karton kutularda satılmaktadır. 

Soya Sütü hakkında

Soya suyu omega 3 ve kalsiyum ile zenginleştirilerek süte benzer bir görünüm ile sunuluyor. Daha çok vejeteryanların tercih ettiği soya sütü süt değildir.

Demir eksikliği olanlar günde 500 ml'e kadar süt tüketebiliyor. 

Açıkçası ben sokak sütü satın almadım. İçeriğine güvenmiyorum. Kaynağında karbonat, nişasta, çamaşır sodası, antibiyotik bile bulunabilir. Bunlar ise kaynatılarak giderilecek yabancı maddeler bile değil. 
Evde oluşturmaya çalışacağım pastörizasyona uygun ortam ile büyük tesislerin ortamı ve imkanları kıyaslanamaz bile...
Kaynatma işleminin 15 dakikayı geçmemesi besin değerlerinin kalması için önemli ancak çevremde gördüğüm açık sütün uzun uzun kaynatılması... Böyle bir durumda nerede bunun faydası diye sormaktan kendimi alamıyorum!

Bu toplantının notlarının devamını bir sonraki yazıda okuyabilirsiniz. Süt Gerçekleri #2
Hangi sütü ne sıklıkta içmeyi tercih edeceksiniz faydası olur umarım, sağlıklı günler...




25 Mayıs 2015 Pazartesi

Bade'nin Anneler Günü Kahvaltısı

Anneler Günü bir gün ile sınırlı olur mu? Olmaz, her gün anneler günü olsun dimi :) 

Geçtiğimiz cumartesi yani 16.05.2015 Bade'nin okulu bir anneler günü kahvaltısı organize etti. Okulun sabahçı-öğlenci-oyun grubu tüm öğrencileri ile anneler güzel bir kahvaltıda bir araya geldik.

Hafta içinde Bade'den neler duyduk; 
- Annecim bir şarkı söyleyeceğim ama unutursan söylerim  -sürpriz olduğu için sonradan unutmam gerek-
- Annecim sana bir hediye olabilir cumartesi günü, ama sen bilmiyorsun, söyleyemem...
- Annecim ayaklarım boya oldu biraz :)

gibi şifreler verse de söylediklerini ben hep unuttum, çünkü bunlar sürpriz!


Kahvaltı sonrası gösteride çocuklar anneler günü için bize şarkı söylediler. Tabi bütün anneler yavrularımızı kaydetmeye çalışıyoruz o sırada :)

Kutlama sonrasında yavrularımız ayak izlerini bir pano üzerinde bize hediye ettiler. 
Çok güzel değil mi?
Bu da tarihe not olsun: 18.05.2015 Badenin anneler günü hediyesi


ayaklarım boyanırken çok gıdıklandı anne :)





22 Mayıs 2015 Cuma

Bebedino 2015 yaz koleksiyonunu inceledik

Sevgili Enise ve Çiğdem'den yeni bir etkinlik daha: #iyikidoğdunbebedino

Bebedino markasını, ürünlerini tanıyıp incelediğimiz, sorularımızı firma yetkililerine ilettiğimiz keyifli bir gün oldu. Bebedino yaz koleksiyonu öyle güzel renklerle cıvıl cıvıl parçalara sahip, bayıldık.

Özellikle bantlı güneş gözlükleri bizim çok işimize yarayacak parçalardan. Annesi gibi güneşe pek bakamayan Bade denizde yüzerken, oynarken bile gözlüğünü çıkarmıyor. Bantlı güneş gözlüğü ile gözlük düştü derdi ortadan kalkacak gibi görünüyor. Bebedino 2015 yaz koleksiyonunda fırfırlı mayo altları da çok şeker.

Önemli: UV korumalı ürünler kullanmamız gerekiyor.

Çabuk kuruyan mayolar, bebekler için tulum tarzında mayolar epey kullanışlı. Bade bir yaşından önce biz de bu tulum mayolardan kullanıyorduk. Enseyi de kapatan çift taraflı şapkalar ise yazın olmazsa olmazı! Deniz kenarında oynayan çocuğun omuzları ve ensesi çabucak kızarır. Bu yüzden uzun kollu bluz şeklindeki mayo üstü de kullanılabilir. Yüzmeye yardımcı yelekleri de kademeli olarak içindeki köpükleri çıkarabiliyorsunuz, yüzmeyi öğretirken kullanışlı olur.




Bebedino'ya nasıl ulaşırım?

bebedino ürünlerine anneburada.com sitesinden, joker mağazalarından ve pek tabi bebedino.com dan ulaşabilirsiniz.
Sadece yazlık ürünler değil bebek odası, banyo, beslenme, oyun-aktivite ve seyahat ile ilgili ürünleri de inceleyebilirsiniz.







20 Mayıs 2015 Çarşamba

Essence ürünleri Renkli Dükkan'da

Bir Eczacıbaşı markası olan Essence artık renklidukkan.com da bir tık uzağımızda. 


Essence ürünlerinin renkli dünyasına renkli dükkandan ulaşmak avantajlı da...
Avantajları ne olabilir derseniz;
Mağazalarda bulamadığınız stokları online sitede bulabilirsiniz
yeni koleksiyonlara hızla ulaşabilirsiniz 
online siteye özel kampanyalardan faydalanabilirsiniz. 

500'den fazla ürün seçeneği ile renklidukkan alışverişlerinde 40 TL üzerine kargo ücreti yok...  

Essence ürünlerinden en çok sevdiklerim; stix göz altı kapatıcısı Stay Natural Kapatıcı


Sizin en sevdiğiniz essence ürünü nedir?




19 Mayıs 2015 Salı

U.S. Polo nun 125. yaşını kutladık

Geçtiğimiz hafta yine harika bir davete katıldım. Feriye'de U.S. Polo'nun 125. yaşını kutladık. 

U.S. Polo ünlü minyatür sanatçısı Günseli Kato ile atölye çalışması Feriye Lokantasında Ortaköy'de hazırlanmıştı. Bu workshop sayesinde yeteneklerimizi keşfederken, Günseli hanımın ne kadar da renkli bir kişilik olduğunu görmüş olduk. Enerjisi ile hepimizin yüzünü güldürdü diyebilirim.

Kendi U.S. Polo t-shirtlerimizi tasarladık. Çok eğlenceli bu deneyimi evde farklı bluzler üzerinde de yapmayı planlıyorum. Hatta Bade ile pazar günü çalışmalara başladık bile. U.S. Polo t-shirt tasarımı yaparken çok heyecanlıyım :)

Günseli Kato U.S. Polo Assn.'nin 125. yılına özel uyarladığı logo ve bu logo ile sunulan ürünlerden bahsetti. U.S. Polo baş tasarımcısı Alev Ciliv de 125. yıl özel koleksiyon hakkında bilgiler verdi. 

U.S. Polo benim için ne ifade ediyor biliyor musunuz?
Rahatlık + Şıklık
Özellikle gömlek ve hırkalarını hem özel hayatımda hem de iş hayatında rahatlıkla kullanabiliyorum. Her yıl da yaz koleksiyonundan elbiselere bakarım ama bir türlü kısmet olmadı, bana uygun bir elbise bulamadım. Bu yaz koleksiyonunda tekrar şansımı deneyeceğim :)




U.S. Polo Assn.’ye minyatür dokunuşu
Ünlü minyatür sanatçısı Günseli Kato, moda ve tekstilin kendisinin hobisi olduğunu söyleyerek U.S. Polo Assn. ile yollarının nasıl kesiştiğini anlattı: “Tekstille ilgili her proje beni çok heyecanlandırıyor. Kız kardeşim Avrupa’da ünlü bir modacı. Kardeşim dolayısıyla modayı çok seviyorum. Tekstil sektöründe bir şeyler yapmayı uzun zamandır düşünüyordum. Böyle bir proje gelince de seve seve kabul ettim.”
U.S. Polo Assn.’nin 125. yılı için tasarladığı ürünler hakkında da konuşan Günseli Kato, “Marka polo sporunun tüm özelliklerini yansıtıyor. Günseli Kato olarak yıllarca Osmanlı ve Uzak Doğu kültüründe önemli bir yere sahip olan at objesi üzerine çalıştım. U.S. Polo Assn.’nin logosunda at simgesi olması dolayısıyla bana çok iyi geldi. Ben de özellikle logodaki at figürü üzerinde çalıştım. Atı minyatür ile yeniden yorumladım ve bunu markanın logosuna uyarladım. Buna bağlı olarak t-shirt ve gömlek gibi ürünlerin logolarını da minyatür sanatına uygun dizayn ettim. Renk olarak U.S. Polo Assn.’nin kurumsal renkleri olan lacivert ve kırmızıyı tercih ettim. Aralara biraz altın rengi koyarak zenginleştirdim. Benim tasarımlarım ürünlere yeni bir vizyon getirdi. Günümüz modasına uygun olarak geometrik desenleri tasarımlara ekledim ve markanın da ruhunu yansıtan çağdaş bir çizgi sundum. Tasarımlarımı minyatür sanatı ile birleştirip günümüze uyarlamak, kültürler arasında da mevcut olan geçişler gibi, tasarıma yeni bir değer kattı” dedi.




18 Mayıs 2015 Pazartesi

İlknur'un Anne Sultanları

Sevgili İlknur, bu yıl yine anneler günü kutlaması için bizleri bir araya topladı. Tam 3 yıldır anneler gününü sevgili İlknur ile kutluyoruz, bu artık bir gelenek oldu :) 


Bu yıl da Queen Hotel'de bir araya geldik. Daha önceki İlknurun Dünyası ile anneler günü yazılarımı okumak için 2014 anne sultanlar ve  2013 anneler günü

İşte karşınızda İlknur'un 2015 yılı Anne Sultanları
Sol altta çanta karıştıran Aymira'nın tatlılığı :)) 

Güler yüzü, hoş sohbeti ile karşıladı ve keyifle ağırladı bizi. Pasta, kurabiye ikramları ile kiloları alacağız sanırım yine :)

Bol bol hediyeleri vardı İlknur'un. Hediyeler de annelere ve yavrularına özeldi elbette. Kızlarla Miss Poem bluzlerimizi çok beğendik. Çocuklar için de Panço takımlar harikaydı. 



Anne Sultanlar için hazırladığı klip ile duygulandık hep beraber. Çocuklarımız ile fotoğraflarımız karşımıza çıkınca duygusal dakikalar yaşandı. 
blogger anneler

Nasovak firmasını tanıyıp, bilgiler alırken bir yandan da ürünleri kurcalıyoruz. By Solvo sunumu da çok ilgimizi çekti. By Solvo ürünlerinden en çok ütü masası ve makyaj masası beğenildi sanırım. Farmasi, Revox saç bakım ürünleri ve Fruit Flowers Mahmut bey de davete katıldılar. 

Anneler bir ara selfie çubuğu ile fotolanırken yakalandı :) 
Tanem'in süsü püsü :) çok tatlı



Sevgili Filiz ile de bir fotoğrafımız olmasın mı canım?
blogger anne

Ankara ekibi bir eksik ile Anne Sultanlarda idi. Gülsen maalesef katılamadı bu yıl...
Sevgili Canan ve Anne Kaz Hayriye ile

Sevgili İlknurcuğum bizi hediyeleri şımarttı her zamanki gibi.



İlknur, Electrolux su ısıtıcımı veriyorken :) Çaylar artık İlknur'un hediyesi ile demlenecek bizim evde. 




Anne Sultanlar için ellerine sağlık İlknurcum
Hepimizin anneler günü kutlu mutlu olsun








Mutlu Bebekler Mutlu Yarınlar

Anneler Günü öncesi kısa bir mola verip keyifli etkinliklere katıldım. Dolu dolu geçen bir günün içinde bir de Molfix Mutlu Bebekler, Mutlu Yarınlar buluşması vardı. 

Molfix, Mutlu Bebekler, Mutlu Yarınlar kampanyası kapsamında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hilal Mocan aracılığıyla ebeveynlere nasıl daha mutlu çocuklar yetiştirebileceklerini paylaşıyor. 
Tüm annelerin de bildiği gibi ilk kurallardan biri altı kuru bir bebek olması :)
Bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimini olumlu yönde etkileyecek şeylerden bir tanesi de özgürce hareket etmesini sağlayabildiğimiz bir ortam. Keşfeden, meraklı bakışlarla etrafı izleyen, karıştıran bir bebek daha mutlu değil midir? 
Bir diğer gerçek de bebekliğini mutlu geçiren bireyler ileride de mutlu bireyler oluyor. Hepimizin amacı değil mi mutlu bireyler yetiştirmek...
Mutlu hamilelik, mutlu rüyalar, anne kokusu, mutlu mama saatleri, mutlu rüyalar...
Mutlu anneler poz da verirler :)
Bebek bezi pastası yapmayı da ihmal etmedik elbette :)
Harika pasta süslemeleri çıktı ortaya, işte bizim hazırladığımız pasta

Molfixyenidogan sitesini de incelediğimde Ayşe Öner'in de uzman görüşleri ve önerilerinin yer aldığı gördüm, çok sevindim. Hamilelik, doğum ve bebek bakımı ile ilgili pek çok bilgiye kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Molfix Anneler Günü daveti de keyifli fotoğraf kareleri ve hoş hatıralar ile sona erdi. 





15 Mayıs 2015 Cuma

Bademlebuduk Android Party'de

Geçtiğimiz hafta Google andoid'den bir davet aldım. Andorid Party Esma Sultan Yalısı'nda yapıldı. Muhteşem bir atmosferde, Android ile ilgili sürprizler konuşuldu.

Sürprizlere geçmeden önce partide kızlarla hazırladığımız videoyu paylaşmak isterim. Biz video çekiminde çok eğlendik, umarım siz de izlerken eğlenirsiniz :)
Videoda kimler mi var? Şebnemsblog, Latigül, Alev Geziyor :)


Google, AndoridOne programı Avrupa'da ilk kez Türkiye'de hayata geçiriyor. Program kapsamında her aşaması Google onayıyla General Mobile tarafından tasarlanan ilk AndroidOne telefon ''General Mobile 4G'' 15.Mayıs.2015'te satışa sunulacak.


AndroidOne, General Mobile 4G


Donanım
      En güncel AndroidversiyonuLollipop 5.1.1.
      5.0 inç HD (720p) IPS ekran, muhteşem videolar için.
      QualcommSnapdragon 64 bit güçlü işlemci ve süper performans için2 GB RAM.
      16 GB bellek ve micro SD cardyuvasi ile artılabilir hafıza
      LTE - 4G’yi destekleyen ilk AndroidOne cihazı, yeni teknolojinin avantajlarını kullanmaya hazır
      13MP AF kamera Çift LED flaş desteği ve 5MP Selfie kamera ile her anı yakalayabilme
      Sağlam ve çizilmelere dayanıklı GorillaGlass


Yazılım 
  • Her zaman güncel
  • Android5.1Lollipop
  • Uzun pil ömrü
  • Hızlı veri tasarrufu
  • Akıllı bildirimler
  • Material Design
  • Hızlı başlatma
  • En iyi yerleşik Google özellikleri
  • Dünyanın en büyük uygulama mağazası Google Play
  • Güvenlik Lollipop, Android’in en güvenli sürümüdür.
  • Otomatik yedekleme


AndroidOne platformu ile ilgili ayrıntılı bilgiye http://www.android.com/intl/ALL_tr/one/ adresinden ulaşılabiliyor.