29 Mart 2018 Perşembe

lohusalık da geçiyor, gerçekten :)

Her şey geçip gidiyor. Geçmez dediğiniz günler geçiyor, yeni süprizler çıkarıyor hayat karşımıza. Yaşarken şikayet ettiklerimizi hatta bazen özlüyor, arıyoruz. Lohusalık da zordu gerçekten, ama geçti mi? Evet geçti, gitti.


blogger anne

Dört hamilelik yaşadım ben, ikisi erken sonlandı ama yine de lohusa gibi hissettim. Çok uzun sürmese de yine de bol acılı, zor günlerdi. Diğer ikisi de en az 40 gün sürdü!!! İlk bebeğimde Bade’de yeni hayata adapte olmam daha kolay oldu. Sanırım gençlik diyoruz buna; ah gençlik... Berke doğduğunda ise biraz daha zordu lohusalık! Yardımcısız kalma ihtimali, ilgiye muhtaç bir ilk çocuk, ilerleyen yaş vs. İki çocuk arasında 6 yaş olunca anne de 6 yıl daha yıpranmış oluyor, öyle değil mi?

Kısa süre içinde sorunlar çözüldü. Yardımcı ve Bade’nin okul hayatının düzene girmesi bizim de günlük rutinleri oluşturmamıza iyi geldi. Geçmez bu günler derken bir baktım ki Berke’nin 40’ı çıktı. Ben de onu alıp dışarılara çıkmaya başladım. Arkadaşlar konusuna hiç girmeyeyim, bu sefer de başka sorunlar başladı. Uykusuzluk, emzirme seansları derken günler çooooook yavaş ilerliyor gibi geliyordu. “Yaşına girsin düzene girer uykuları” diyenlerin tüm tezlerini kurutan Berke bir türlü uyumuyor, kolik sancıları ile boğuşuyorduk. Ama ben Bade’den dolayı deneyimli, bu da geçecek derken biraz daha sabırlı idim.

İnanır mısınız buna rağmen sanki hiç değişmeyecek, hep bu durum içinde yaşayacağız sanıyor, umutsuzluğa kapılıyordum. Bazılarının gerçek yüzlerini görmem ile hayata bakışım ve hayattan beklentim yerlerde idi.... Uykusuz geceler, bol bol düşünme fırsatı gibi görünse de düşündükçe üzülüyordum.
Aynı dönemde doğum yaptığım arkadaşlarla konuşmak, bir araya gelmek bana iyi hissettiriyordu. . Berke de biraz büyüyüp ek gıdaya başlayınca Bade ile beraber vakit geçirmek hepimize iyi geldi. Mutluluk çocuklarımızın gözlerinde saklı imiş meğer. Zamanla işler rayına girdi. Gidenler gitti, gelenler şükrettirdi.

Lohusalık da öyle ya da böyle geçiyor. Günler yavaş, yıllar hızlı geçiyor diyorlar ya aynen öyle. “Muhteşem ilk yıl” dedikleri -ki anne için “epey zorlayıcı ilk yıl” lohusalık ve artçı etkileriyle geçiyor. Burada mühim olan geçiyor olması :) Her şey geçiyor, geriye sadece güzel anılar kalıyor. Geçeceğini bilerek, tadını çıkararak yaşamalı. Ben ikinci de daha bilinçli idim. Tavsiye ederim.


1 yorum:

  1. hem ne çabuk geçiyor, küçüükken tadını çıkar :) bana dün gibi gelse de oğlum 28 yaşına girdi bile :)

    YanıtlaSil

Yorum yazan eller dert görmesin..