Zamanın ve yaşamın insana getirdikleri sadece güzel anılar ve keyifli deneyimler değildir. İnsan vücudunda dış etkenlere en çok maruz kalan bölge şüphesiz ki cilt dokusudur. Zamana, olumsuz çevre koşullarına, strese ve yaşamın getirdiği diğer negatif etkilere bağlı olarak ciltte bozulmalar başlar. Yaşlanma karşıtı önlemler bir noktadan sonra kırışıklık tedavisi açısından yeterli etkiyi göstermediği için, kişi her aynaya baktığında görmekten keyif almadığı bir görüntü ile karşılaşabilir.
Bu
noktada modern tıbbın sunduğu çözümlerden faydalanarak 10 ila 15 yıl aralığında
daha genç bir görünüm elde etmek mümkündür. Peki nasıl?
Hyaluronik Asit ile Tanışın
Yüzdeki
kırışıklıklar nasıl giderilir? sorusunun cevabı özellikle belirli bir yaştan
sonraki insanlar için oldukça önemlidir. Plastik cerrahi, estetik ve
rekonstrüktif cerrahinin uzmanlık alanı olan kırışıklık tedavisi ile ilgili
sürekli farklı yenilikler duymak mümkün. Bu alanda elde edilen gelişmeler
sayesinde tedavilerin daha kolay uygulanması, iyileşme süresinin azalması ve
tedavinin etki süresinin artması önemli kazanımlar arasında yer alır. Hyaluronik asit de son dönemlerde oldukça sık
tercih edilen kozmetik cerrahi uygulamalarının temel maddelerinden birisidir.
Kalıcı olmayan, ancak etki süresi oldukça uzun olan cilt altı dolgu
uygulamalarında kullanılan bu malzeme laboratuvar ortamında elde edilse de,
insan vücudu ile tamamen uyumludur.
Hyaluronik
asit aslında insan hücrelerinde bulunan bir proteindir. Ciltte bulunan
kolajenin üretilmesini sağlayan madde, cildin elastikiyetini korumasında ve
kırışmamasında oldukça etkilidir. Bu protein aynı zamanda eklemlerde bulunur ve
eklemlere kayganlık kazandırarak hareket kolaylığı sağlar. Laboratuvar
ortamında da üretilebilen bu protein, kırışıklık tedavisi için üretilen
kozmetik ürünlerin temel bileşenleri arasında yer almaktadır. Protein yapısı
gereğince su tutma özelliğine sahip olması nedeniyle cildin daha gergin ve genç
gözükmesini sağlar. Yaşlanmanın en belirgin etkilerinden birisi olan vücut
salgılarının azalması ve hücre yenilenmesinin yavaşlaması, proteinin üretimine
de etki eder. Proteinin zamanla azalması nedeni ile ciltte yaşlanma belirtileri
ortaya çıkar. Bu noktada oldukça kolay uygulanan ve sunduğu avantajlar ile
dikkat çeken hyaluronik asit dolgusu yaşlanma karşıtı kırışıklık tedavisi
yöntemleri arasında yer almaktadır.
Hyaluronik Asit Dolgusu Nedir?
Kolajen
dolgunun bir alternatifi olarak tercih edilen hyaluronik asitle dolgu
uygulaması, cildin daha dolgun gözükmesinde ve elastikiyetini geri kazanmasında
etkilidir. Zaten insan vücudunda bulunan bir protein olan hyaluronik asit,
biyolojik olarak çözülebilme özelliğine sahip olduğu için çok sık tercih
edilmektedir. Daha dolgun ve hacimli bir cilt görünümü için kullanılan bu
dolgunun kolajen dolguya göre pek çok avantajı vardır. Ayrıca hyaluronik asidin
kolajen üretimini tetiklediği ve vücudun bu maddeyi doğal olarak üretmesini
sağladığı da bilinmektedir. Uygulamanın temel
etki prensibi ise hyaluronik asidin uygulandığı bölgedeki nemi emerek su
toplaması ve bu sayede cilt altında dolgunluk oluşturmasıdır. Oluşan dolgunluk
ciltteki kırışıklıkların ortadan kalkmasında ve daha genç bir görünümün ortaya
çıkmasında etkilidir.
Hyaluronik Asitin Faydaları
Farklı
dolgu maddeleri ile kıyaslandığı zaman hyaluronik asidin bir adım öne çıkması,
bu maddenin yaşlanma karşıtı uygulamalarda çok sık tercih edilmesinde etkili
olmaktadır. Hyaluronik asit faydaları ile dikkat çekerken aynı zamanda etkileri
ve uygulama kolaylığı ile de tercih edilir. Cildin daha pürüzsüz ve esnek
olmasını sağlayan dolgu maddesi, kırışık tedavisi için en etkili ve güvenilir
maddelerden biri olarak bilinir ve bu nedenle sıkça kullanılır. 6 ila 14 ay
aralığında kalıcılık sağlaması ile de en uzun etki süresine sahip biyolojik
dolgu malzemesi olan hyaluronik asidin uygulama süresi de oldukça kısadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazan eller dert görmesin..