22 Ağustos 2016 Pazartesi

ikinci çocuk hakkında - abla olmak

İkinci çocukla beraber bebek büyütme konusunda yaşadığım olumlu deneyimleri ikinci çocuk hakkında yazımda sıralamıştım. İkinci çocuğun hayatımıza girmesiyle Bade'nin de hayatında pek çok şey değişti. Abla olmak, aileye yeni bir üyenin katılması, ilginin bölünmesi, artan sorumluluklar derken en çok da büyük kardeşin hayatı değişiyor ikinci bebekle...

Evimizin bir tanesi, ilk göz ağrımız, neşemiz her şeyimiz Bade 6 yaşında abla oldu. Hamileliğimin 4. ayını bitirdikten sonra kızımızla paylaştık abla olacağını. Evimizde uzun zamandır beklenen bir kardeş vardı ve artık işler ciddileşti. Onu da kendimizi de bu yeni duruma oldukça hazırladık. Tabi teori ile pratik aynı olmuyor. Çevre faktörünü de unutmamak gerek...


Sen ablasın!

Çevremde iki çocuklu ailelerde çok duymuştum: Sen Ablasın! 
Kızıma bunu söyleyerek onun hareketlerini engellememeyi, omuzlarına ablalık sorumluluğunu hemencecik yüklemeyeceğimi çok önceden yazmıştım aklıma. Sen büyüksün idare et, sen ablasın yapma dememeye çalışıyorum.


Kıskanıyor mu?

Çocukların dünyası tertemiz... Tüm kötü şeyleri büyürken öğreniyorlar. Bebeğimizi görenler meraklı gözlerle ''kıskanıyor mu ablası'' sorularını kimi zaman bize bile değil, direk ablaya sormuş gibi davranıyorlar. Bade böyle bir sorudan sonra bana ''anneciğim kıskanmak ne demek diye sormuştu!!!


Duygularını ifade etmek

Kıskanmış yada durumdan rahatsız olduğunu fark etmiş olması büyük kardeş için önemli. Kriz durumlarında Bade'ye ne hissettin, seni rahatsız eden nedir, ne yapmak isterdin diye sordum. Onu dinledim. Genelde baş başa vakit geçirdiğimiz zamanları özledi. Eskisi kadar birlikte bir şeyler yapamıyoruz, ilgi bekleyen bir bebek var. Her ne kadar bebeği sebep göstermek istemesem de tamamen eskisi gibi olmuyor artık maalesef.


Başkalarının yanında

Kıskançlık ve tepki gösterme özellikle başka insanların yanında gün yüzüne çıkıyor. Böyle olunca da annenin sabrı çabuk taşıyor. Ne olursa olsun kardeşini kıskanıyor demedim başkalarının yanında. 


Tahammülsüzlük

Hamileliğimin son ayında ikinci bebeğini dünyaya getiren arkadaşımla sohbet ederken ne kadar tahammülsüz olduğundan bahsetmişti. Açıkçası gözüm korkmuştu. Gerçekten de annenin tahammül sınırları değişiyor... İkinci bebeğini yeni kucağına alan arkadaşım, ''büyük olmasına rağmen yaptığı yanlışlar ve benden beklentileri beni tahammülsüz kılıyor'' demişti. Bebek büyüdükçe ve talepler arttıkça ben de zaman zaman zorlanıyorum maalesef.

Değişen huylar

Önceden sakin, kendi halinde bir çocuk iken zamanla değişebiliyor... Üstünü kendi başına giyebilirken artık destek istiyor. Oyun oynarken izlenmek istiyor. Yemeğini sizin yedirmenizi istiyor. Anne de idare etmeye çalışıyor.


Hamileliğim boyunca kararlar aldım

Bebek beni ne kadar yorarsa yorsun bunu kızıma yansıtmayacağım dedim ama ne mümkün! Bebeğin ağlama krizleri vs derken abla da ortamdan nasibini aldı. Birisine kızılacak ise bu abla olmamalı dedim ama her zaman verdiğim sözü tutamadım maalesef! Bebek çok ağlarsa, ''yaramaz bebek, seni komşulara veririz'' dedi Bade :)


Gizli gizli sevmeler

Kızımı bebekliğinde doya doya sevmişken şimdi yeni bebeği gizli gizli sevmek durumundayım. Bazen yakalanıyorum tabi ama yine de gözünün önünde sevmekten daha iyidir. Her gün onu bebekken nasıl sevdiğimizi, nasıl ilgiye muhtaç olduğunu ve ona ne kadar çok bakım yaptığımızı anlatıyorum. Bebeklik fotoğraflarını ortaya çıkarıp ''böyle tatlıydın, nasıl da güzel büyüdün'' diyoruz. 


Bebeğe sevgi göstergesi

İç güdüsel olarak mıdır bilmem ama ablası kardeşini hırpalayarak seviyor. Bağırarak, mıncıklayarak, sıkıştırarak seviyor. Hal böyle olunca bizim de onları yalnız bırakmamamız gerekiyor. İlk aylarda daha çok dikkat ederken artık kontrollü olarak yalnız kalmalarını da sağlıyoruz. 


Benim tatlı kızım ABLA da olsa o hala benim tatlı bebeğim

Artık iki bebeğim var ve ikisinin sevgisi de bambaşka... İkisini de çok seviyor ve ikisine de çok ama çok zaman ayırmak istiyorum. 
Bebeğimiz uyuduğunda önce mutfak işlerini halledip kalan zamanda Bade ile ilgilenmeye çalışıyorum. Bazen onu oyun oynarken izliyorum, izlerken dinleniyorum bu sayede. Bazen de ısrarlarına cevap olarak onunla oyun oynuyorum, genelde Barbie oynuyoruz. 
Yaz tatili nedeniyle tüm gün evde olmak onu da sıkıyor olsa gerek. Neyse ki okulların açılmasına az kaldı. Umarım okulda enerjisini akranlarıyla harcayarak dinç bir zihinle eve gelir. 
Bakalım bizi neler bekliyor?
Siz neler yaşadınız? Yalnız değiliz dimi?










4 yorum:

  1. Çocukların bu saflığına tüm duygularını hesapsız yaşamaları bile bir mucize! Varlıkları hiç eksik olmasın, güzel günler görsünler.. Dünyayı kendi gözlerinden değiştirsinler hepsi!
    PS: ama komşulara verme teorisi çok iyiymiş:D:D

    YanıtlaSil
  2. 2.çocukla birlikte aile kavramı tam olarak hissedilir derler. Çocuklar arası dengeyi sağlamaya çalışmaktan mıdır bilmem artık. Benim henüz bir tanecik olduğu için :)
    Allah hepsine hayırlı uzun ömürler versin

    YanıtlaSil
  3. ne hoş herşeyin farkında olman.. ama dediğin gibi etrraftan duyduklarını kısıtlamaya çalış bade'nin.. kendi halinde kıskançlığı bilemez genelde çocuklar ama biri kulağına su kaçırdımı gerisi gelir :D

    bende iş güç elişi kitap arası dolanıp duruyorum.. bazen hep okumak istiyorum ki yıllarca okumamışlığımın açığını kapatmak istiyorum ama elişi yapmak da ayrı bir zevk uzak durulamıyor.. keşke hep tatil olsa :D

    YanıtlaSil
  4. ben iki çocuk annesiyim ama ikisi aynı yaşta olduğundan rahatım şükür.

    YanıtlaSil

Yorum yazan eller dert görmesin..